(18) "Çilekli"

10.6K 1.3K 821
                                    






"Akıttığım gözyaşlarıma ithafen..."



Ö K F
🔲🔲🔲



"Yalan söylemişti Gepetto. Pinokyo aslında iyi bir çocuk olamayacaktı. O da yalan söylemenin cezası olarak burnun uzayacak dedi. Sence de babadan oğula geçen bir meslek değil mi bu yalancılık? Ben bu şeylere hiç inanmıyorum. Batı masalları işte..."

Can'ı dinlerken batı demesi ile gözlerim açıldı ve dikkatim onda toplandı. Siyah dar paça pantolonu ve siyah deri ceketiyle siyahlara boyanmıştı bugün. Sağ bacağını solun üstüne yan şekilde yatırmış bir şekilde içindekileri aktarırken benim bu duygu değişimimi fark etmediğini sanmam büyük yanlışlıktı.

Yüzüme yaklaştırdığı sağ elindeki baş ve işaret parmağını şaklatarak irkilmeme neden oldu.

"Ahaa yakaladım seni."

Ne yakaladığını düşünürken parmak hesabına benzer bir şeyler yapıyordu.

"Son cümle. Masal olacağını sanmam, işte de olamayacağına göre senin bu çocuğun adı Batı olmasın?"

Gözlerim sonuna kadar açılıp şaşkınlıkla ona bakarken ellerini iki kere çırptı.

"Woah! Şu duygu değişimine bak psikolog hanım. Kesinlikle ama kesinlikle doğru tahmin ettim değil mi? Batı. İsmi Batı değil mi?"

Can'ın beni bir çırpıda çözüyor olması kendimi çok savunmasız hissettirse de bir yandan da memnundum aslında. Sonuç olarak birileri tarafından anlaşılmak çok güzel bir şeydi. Yine de bu noktada benim meslek biraz amacından sapıyordu. Ama belki de yanlış düşünüyordum. Benim Can'ı anlayabilmem için belki de önce onun beni anlaması gerekiyordu. Aramızdaki bu ilişki git gide derinleşirken hasta-doktor ilişkisinden çok dertleşen iki insana dönüyorduk.
Başındaki siyah bereyi düzelterek derin bir nefes aldı.

"Eee psikolog hanım. Dünyada tesadüf diye bir şey yoktur görüyorsun ya."

Yutkunarak derin bir nefes aldım.

"Bu konu aramızda kalırsa çok mutlu olurum."

Gözlerini kapatıp gülümseyerek başını tasdik için salladı. Sonra da sesini kısıp sessiz bir fısıltı ile "Bundan adın kadar emin olabilirsin," diye ekledi.

Ona güveniyordum nedensizce. Gözleri gülümseyerek benim gözlerimde gezindiğinde "Bugün benimle gerçekten çok konuştun psikolog hanım. O yüzden susma bana kalsın. Yani sırrın bende güvende tamam mı? Telaş yapma," dedi. Tam "Telaş yapmıyorum," diyecektim ki "Her ne kadar yapmıyorum desen de..." işaret parmağı ile gözlerimi gösterdi.
"Onlar seni ele veriyorlar."

Bakışlarımı ondan çevrip yana kaydırdığımda ne yapsam da ondan gizlesem diye düşünüyordum.

"Benden gizleyebileceğini sanmıyorum," dedi gözlerini kısarak.
"Çünkü bazılarımız, bazıları için bir sözlüktür. Diğerleri anlam veremese de biz," dedi kendini gösterirken "Türkçe karşılığını açıklayıveririz."

ÖLÜMÜN KORKAK FEDAİSİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin