ÖLÜMÜN KORKAK FEDAİSİ
  • Reads 648,130
  • Votes 75,025
  • Parts 62
  • Reads 648,130
  • Votes 75,025
  • Parts 62
Complete, First published Oct 25, 2018
Bilmem ki Fedai, ölüm böyle bir şey mi? Ağzın açık ama nefes alamıyorsun. Gözlerin açık ama göremiyorsun. Göğsün hareketli gibi ama kalbin atmıyor. Bak ne güzel geçiyor bulutlar. Hava neden karardı birden bire? 

Kapatamadım bir kere daha gözlerimi. Kulaklarıma doluyor acı çığlıkların. Seni yeniden dövüyorlar. Deli diyorlar. 

Sahi bu hikayede asıl Fedai kim? Sen mi ben mi? Asıl kendini feda eden kim? Asıl ölümün köleliğini üstlenen kim? 

Ağlama artık. Bu hikaye bir bilmeceydi belki de. Ölümün gerçek Fedaisi'nin arandığı bir bilmece. Sence de cevap artık ortaya çıkmadı mı?

Herkes etrafta korkağı ararken, asıl fedai teslim oldu bile. 

Çünkü ben...

Ölümün korkak fedaisiyim.
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add ÖLÜMÜN KORKAK FEDAİSİ to your library and receive updates
or
#107şiir
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
47 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
KIZIL GECE  by DuruMavii
85 parts Complete
Ölüm uşaklarını peşime salmıştı. Soluğum korkunun soluğuna karışmıştı. Koşuyordum. Sivri dalların berelediği bacaklarım hiç durmadan hareket ediyordu. Göğsüm inip kalkıyor, kalp atışlarım boğazımda hissediliyordu. Karanlığın bağrında yalpalayan adımlarım kör bir noktaya takıldığında, bedenim tek seferde yere serildi. Dizlerime saplanan dikenler dilime canhıraş bir çığlık yuvarladı. Daha fenası yaklaşan adım seslerinin içime boca ettiği keskin ürpertiydi. "Yardım edin! Biri bana yardım etsin." Avuçlarımı kurumuş yapraklara bastırdığımda, yükselen çıtırtıları kulaklarımı tırmaladı. Kalkmak istedim, karnımda yine aynı kıpırtıyı hissettim. İçimde nereden geldiği, nasıl benimle olduğunu bilmediğim bir şey vardı. Tıpkı benim gibi çaresizce kıpırdanıyordu. Titreyen parmaklarımla karnıma dokundum. Islak yüzümü köhne ormanın derinliklerine çevirip daha güçlü bağırdım. "Yardım edin! Biri bize yardım etsin!" Yeniden koşmaya başladım. Dizlerimden akan kanların çıplak ayaklarıma süzüldüğünü hissedebiliyordum. Güçlükle ayakta tuttuğum bedenim bu kez bir ağaca çarptı. Kendimi sırt üstü yerde bulduğum an gözlerim korkuyla açıldı. Çaptığım şey ağaç değil bir yabancının sert gövdesiydi. Ancak o, bir çınar ağacı kadar uzun ve yapılıydı. Karanlık tüm ayrıntılarını ustaca gizlerken, üzerimde tepkisizce gezdirdiği bakışlarını ve silüetini ele veriyordu. Dirseklerimin üzerinde kalkmaya çalıştım. Buraya kadardı, gücüm tükenmişti. "S-sen..." Bir adım attı. Büyük ve yara izlerinin barındığı parmakları önüme uzandı. "Yardım istiyordun, değil mi?" Sesinin bir rengi olsaydı, bu kesinlikle siyah olurdu. Sesi, şavkı kırık bir siyahtan ibaretti. Şeytanın adaletsiz oyununda bana sunulan başka bir seçenek yoktu.
You may also like
Slide 1 of 20
Cariye'nin İkinci Hayatı cover
Kaçak Prenses -Ateş- cover
ÖRGÜT cover
ARAFTA ZEMHER_i cover
AF cover
Toprak Yağmura Ben Sana / Texting  cover
SARRAF cover
Sevmiyorum Seni (Tamamlandı) cover
BÜTÜN KUZGUNLAR SİYAHTIR cover
-Sadece Sen- [BxB] texting cover
GECENİN İZİ cover
Zaman Betçileri[Sloniyan serisi1] cover
KIZIL GECE  cover
Şeytan Diyor Ki cover
Kırık Dönüş  cover
KATİL cover
Dolunayın Altında cover
Polis Şakaya Gelmez cover
90'lar Yeniden cover
REFAKATÇİM MÜZİK cover

Cariye'nin İkinci Hayatı

63 parts Complete

Bir cariyenin intikamı nelere yol açabilir? İHANET SEVDİĞİ ADAMDAN GELDİ Ayana, İmparatorluğa cariye olarak gelmesinin bir nedeni vardı. Sevdiği adama yardım edecek, yüzyıllardır esaret altında olan halkını kurtarmak için çağlardır kayıp olan ejderhanın gözlerini bulacaktı. Sonunda görevini başarı ile yerine getirdiğinde sevdiği adam tarafından öldürüldü. YAŞAMAK İÇİN İKİNCİ BİR ŞANS Tanrısal bir varlıkla anlaşma yapan Ayana, askeri eğitim alan ve insanlar tarafından sevilmeyen Turina'nın bedeninde gözlerini açtığında intikamının detaylarını planlamaya başlar. Kendini cariye olarak imparatorluğa giderken bulduğunda bildiği geleceği kendi yararına kullanmaya karar verir. İstediği son şeyse imparatorun ilgisini çekmekti. İmparator ve suikastçisi ona ilgi göstermeye başladığında ise bildiği gelecek belirsizleşecekti. Üstelik ölümün insan hali olarak bilinen adama çekildiğini hissediyordu. Gelecek ve geçmiş birbirine girerken ruhu ona bilmediği bir yol gösterecekti. -------------- Kitabın instagram sayfası için 👇🏼👇🏼👇🏼 https://instagram.com/c2hofficialpage?igshid=ZDdkNTZiNTM=