(11) Bölüm "Âvâre"

10.8K 1.4K 1.1K
                                    


"Âvâre yıldızlardan mısın, aya aşık ama güneş için yok olan?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.





"Âvâre yıldızlardan mısın, aya aşık ama güneş için yok olan?"



Ö K F
🔲🔲🔲

"Baba? Ne yapıyorsun orada?"

Banu!

Banu'nun sesini işitince, bileğimi sıkan eli yavaşça gevşedi. Alnını hızla alnımdan çekip, bedenime uyguladığı baskıyı sonlandırdı. Kendisine çeki düzen vererek Banu'ya döndüğünde önüm açıldı ve Banu ile Umut'un bize doğru geldiklerini gördüm. Boğazıma uygulanan baskıdan dolayı nefes alışım zor olsa da serbest kaldığım için rahatlamıştım.

"Baba?"

Bu sefer Umut sormuştu.

"Yeni komşumuza bir şey sordum. Eve geçiyordum."

Batı'nın açıklama yapması tuhafıma gitmişti. Genelde umursamazca ve kafasına göre yaşadığını düşünmüştüm. Onların zihinlerindeki soru işaretini gidermek için çabalıyordu öyle mi? Derin nefesler alırken ben de kendime çeki düzen verdim.

Umut, her iki elini pantolonunun ön ceplerine yerleştirmiş, tıpkı bir yetişkin edasıyla önüme kadar geldi.

"Hey, serseri! Gecenin bu saatinde dışarıda ne işin var senin?"

Hem Batı, hem Banu şaşkınlıkla bana bakarlarken Banu bu sıfat hoşuna gitmişçesine gülümseyerek taklit etmeye başladı. Ellerini pantolonun ön cebine koydu ve bana doğru yürüyerek "Hey serseri!" diye seslendi.

Umut'tan sonra Banu'nun bu işe kalkışması gerçekten çok komik ve sempatik olmuştu. Buna istemsizce gülümsedim. Biraz önceki telaşım yerini sempatik bir sahnenin verdiği o tatlı gülümseye bırakmıştı.

Batı, kaşlarını çatarak izlediği manzaraya tahammül edemiyormuşçasına başını sağa sola salladı ve merdivenlere doğru yürümeye başladı.

Onun gittiğini gören Banu da peşine takıldı.

"Beni de bekle Baba!"

Umut hâlâ bana bakıyordu. Bir yetişkinden azar yiyecekmişim gibi tedirgin ediyordu bakışları. Ciddi manada bu saatte dışarıda ne işim olduğuna bir cevap arıyordum. Mümkünse Umut'u tatmin etmeyi hedefliyordum.

"A, şey ben!"

"Ona fazla yaklaşma."

"Hım?"

"Babam. Ona fazla yaklaşma. Bazen kendini kaybedebiliyor. O halleri geldiğinde asla ama asla ona yaklaşma."

Umut'un tıpkı bir yetişkin gibi beni koruyan halleri beni olabildiğine duygulandırmış ve minik bedenine nisbetle sanki uzun ömürlü olan ruhundan gelen hisle güven duymamı sağlamıştı.

ÖLÜMÜN KORKAK FEDAİSİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin