(10) "Ay ışığı"

10.7K 1.4K 931
                                    

"Dün gece bir şiir yazdım ay ışığı altında

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.






"Dün gece bir şiir yazdım ay ışığı altında. Bilmem neden hüzne boyandı. Sanki mısraları gözyaşı şehri, dizeleri hüzün caddesi."



ÖKF
🔲🔲🔲

"Bu tam bir rezalet! Bu hemen müdahale edilmesi gereken bir olay. Midem kalktı kapat şunu Semih."

Odaya girdiğimde Semih kendine uzatılan telefonunu aldı. Tolga Bey'e ne göstermişti o?

"Hande hoş geldin. Biz de senden konuşuyorduk."

Ne olduğunu anlamaya çalışarak Semih'in yüzüne baktım ama o bana değil elindeki telefona bakıyordu. Gözlerini benden kaçırmasının tek bir nedeni olabilirdi.

Semih yapmaması gereken bir şeyi yapmıştı.

Yavaşça deri koltuğa oturduğumda Tolga Bey öne doğru eğilerek bana baktı.

"İyi misin Hande?"

"İyiyim Tolga Bey."

"Bak," dedi gözlerini kapatıp derin bir nefes alarak.
"Psikoloji çok önemli bir alanıdır. Yani kendini sorumlu hissedebilirsin. Bunu anlıyorum. Kendinizi mesleğinize adamanız falan çok haklı sebepler ama unuttuğun bir şey var."

Semih'e yeniden baktım bana bakıyordu. Göz göze gelince gözlerini çevirdi.

"Bizler de insanız. Psikologlar da insandır Hande. Hayatımız tehlike altına girince meslek son bulur anlatabiliyor muyum?"

Tolga Beyin yüzüne anlamamışça bakarken "O çocuğu buraya getir," dedi.

"Hım?"

"Batı mı neyse işte o."

Şimdi anlaşılmıştı durum. Sinirle Semih'e baktım. Bu sefer parmakları ile oynuyordu.

"O çok hasta Hande. Tek başına sen, hele ki henüz yeni yetme bir psiklog olan sen onu tedavi edemezsin. Videolarını görmedin mi, nöbet geçirdiğinde gözü kimseyi görmüyor. Ya seni öldürürse?"

"Hayır Tolga Bey. Semih size nasıl anlattı bilmiyorum ama Batı sadece yaralı bir insan. Yapayalnız ve birinin onun elini tutmasına ihtiyacı var."

"Onun elini sen tutmayacaksın."

Semih sesini yükselterek bunu söylediğinde şaşkınlıkla ona baktım. Daha önce bana hiç sesini yükseltmemişti. Üstelik bakışları cidden çok donuktu. Sarı saçları bağırmasının etkisi ile sağa sola savrulmuştu.

"Sakin ol Semih."

Şaşkınlıkla Semih'e bakmaya devam ediyordum.

"Bak, böyle vakalar grup işidir."

ÖLÜMÜN KORKAK FEDAİSİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin