53.Bölüm<<İntihar>>

Comincia dall'inizio
                                    

Ağaçların arasında hızlı ve sessiz adımlarla geri gidip karanlığın beni saklamasına müsaade ettim. Çalılığın arkası tamamen görüş alanıma girdi. Adam elindeki silahı kontrol ederken gözü evin üzerindeydi. O adamın anneme yaptıkları gözümün önüne gelince sinirden ellerim titremeye başladı. Kenardan bulduğum büyük taşı avucuma alıp sessiz adımlarla arkasından yaklaştım. Tüm konsantresi evde olduğu için beni fark edememişti. İyice dibine girdiğimde elimi hızla dudaklarına sıkıca bastırıp kendime çektiğim gibi hareket etmesine müsaade etmeden taşı sertçe ensesi ve başı arasındaki boşluğa geçirdim. Eli havada kalıp düşerken bedeni yere yığıldı. Elimi çekip onu iyice çalılıkların arkasına gizledim. Elindeki silahı elime alıp şarjörü kontrol ettim. Fullemişti şerefsiZ! Bunu şimdi bedenine boşaltmak vardı da dua et katil olacak kadar gözümü karartmamıştım!

Onu orada bırakıp evin arkasından dikkatlice dolaştım. Adam duvarın dibine çökmüş açık pencereyi kontrol ediyordu. Arkadan saldıracak kadar iğrenç pisliklerdi! Elimdeki silahı sinirle sıkarken soldaki adamı kontrol ettim. Tahmin ettiğim gibi ağacın arkasında benim gibi saklanmıştı. Normalde fark edemezdim ama silahının parlaklığı ayın ışığıyla dikkat çekiyordu.Evin etrafında olan yüksek duvarlara ve karanlığa güvenerek belimi kırıp iyice eğildim. Adama sessizce yaklaşırken o telefonunu cebine yerleştiriyordu. Ona olan son adımımda küçük bir çalıya basmamla bana dönmesi bir olmuştu.

"Sen kimsin lan!"

Planları yüzünden sessizce konuşmuştu. Bu benimde işime gelir şerefsiz! Üzerime atılıp kolumdan tutacakken kafamı burnuna gömüp bağırmaması için sıkıca ağzını kapattım. Onu iyice duvara yaslayıp elimdeki silahla afallamasından faydalanarak silah tutan eline vurup silahın düşmesine sebep oldum. Diğer eliyle karnıma yumruk atıp beni uzaklaştıracakken çabuk davranıp silah kabzesini alnına sertçe geçirdim. Duvara iyice çöküp bayılırken karnımı tutup geri kaçan nefesimin yerine gelmesini sağlamaya çalıştım. Nefesim kesilmişti neredeyse. Acıyan karnımın kenarını tutarken duvara tutunup nefes almaya çalıştım. Piç herif nereden vuracağını iyi biliyordu! Nefesimi hızla düzene sokup yerdeki silahı da kontrol edip belime yerleştirdim. Onları adamların yanında bırakıp gidecek kadar aptal değildim.

Adamı orada bırakıp geldiğim yerden hemen çıktım. Diğer adamın olduğu yere yaklaşıp belli bir mesafede durdum. Ağaçların oraya ne kadar baksam da kimseyi göremiyordum. Nereye kaybolmuştu bu pislik?

"Benimi arıyorsun ateş parçası?"

Kulağımın arkasından gelen sesle irkilirken hızla arkamı dönmek istedim ama bana izin vermeden saçlarımdan tutup sertçe geri çekti. Canım gözlerim dolacak kadar acırken çığlık atmamak için kendimi zor tuttum. Eli ağzımı kapatıp beni belimden tuttuğu gibi bedenine yapıştırdı. Elinden kurtulmaya çalışacakken silahı çenemin altından tutmasıyla hareketsiz kaldım.

"Şhh şhh şhh... Sakin ol bakalım önce. Ava giderken avlanıyorduk demek ha!"

Bir tepki vermeden öylece karşıma bakmaya devam ettim.

"Bağırırsan eğer ilk senden başlarım öldürmeye ona göre. Tereddüt bile etmem!"

Tereddüt edeceğini bilsen böyle bir işe kalkışmazdın zaten mankafa! Ona bir şey demeden kafamı olumlu anlamdan salladım. Elini yavaşça ağzımdan çekip indirdi.

"Ha şöyle. Uslu kız ol."

Doğamda yok! Başımı tekrar olumlu anlamda salladım.

"Ateş gibi parlıyorsun. Fazla ateşli."

O ateşi bir taraflarında yakacağım senin ama dur sen! Adam atmış 40-50 yaşına ama kendinden ufak kızlara sulanıyordu. Abaza piç! Başımı tekrar hafifçe salladım. Cebindeki titreşimi fark ederken telefonunun çaldığını anladım. Kısa bir küfür savurup telefonunu çıkarıp kulağına dayarken silahı daha fazla çeneme baskı uyguladı.

KARANLIK SIRLARDove le storie prendono vita. Scoprilo ora