22.Bölüm《Belirsizlik》

1.8K 180 19
                                    

Keyifli okumalar☺☺

Elim kapşonlunun cebinde gök yüzüne serpiştirilmiş yıldızlar bana göz kırparken başımı eğip gözlerimi çektim bu manzaradan.Önünde durduğum kapı karanlığa boğulmuş şekilde bir görüntü sunarken , gözlerimi tekrar gök yüzüne çevirdiğimde birbirlerinden ne kadar da bağımsız olduklarını düşündüm. İkisi de karanlıkken gökyüzündeki yıldızlar şölenlerini sunduğu vakit önümdeki kapı ise karanlık ve tehlike çanları çalıyordu.

Sıkmaktan dolayı kan akışı kesilen elimi bir kaç kez açıp kapattım.Uyuşukluk biraz daha geçse de içimden hala tereddütlerim sıralanıyordu.Buraya gelmekle doğrumu yapmıştım bilmiyorum. Ona karşı hala nefret dolu olsam da buna mecburdum.

Cebimden çıkan elim kapıya yaklaştığında büktüğüm parmağımı kapıya geçirdim.Kapının üzerindeki bölme açılıp parolayı isteyen adamla göz göze geldim.

"Parola?"

Parolayı düşünmeye çalışsam da fazla önemsemediğim için o gün dikkat etmemiştim ama şimdi lazım olacak zamanı bulmuştu.Ayağımı stresle sallarken bir cevap bulmaya çalıştım ama adam beklemeden bölmeyi kapatırken sıkıntıyla nefes verdim.Buraya kadar geldiğim halde eli boş dönemezdim. Elimi kaldırıp pes etmeden kapıya vurmaya başladım. Bir süre sonra açılan bölmeyle vurmayı kestim.

"Ne istiyorsun küçük kız!"

Sert sesi kendini belli ederken bölmeyi tekrar kapatmaması için ecele etmeye çalıştım.

"Ben Bahadırı görmeye gelmiştim"

Yüksek çıkarttığım sese karşı gözlerini devirdiğinde tekrar kapanan bölmeye gözlerimi kırparak baktım.Sinirin yavaştan bedenimi ele geçirmeye başladığını hissedebiliyordum.

Yumruk yaptığım elimi bu sefer daha hızlı sert bir şekilde kapıya geçirmeye başladım. On saniye sonra kapı açıldığında son attığım yumruk kapıyı açan kişinin gçğsüne çarptı.özümün önündeki bedene bakakalırken başımı kaldırıp açan kişiye baktım.

Bahadır koyu kahvelerini üzerime dikmiş üstten bakışlar atarken kaşlarımı çatmış sinirli ifademle yüzüne bakıyordum.Belki sinirli olmasaydım gözlerinden geçen anlık afallamayı fark edebilirdim.

"Hayır ola kızıl"

İfadesiz sözlerinin üstüne elimle giriş kapısını işaret ettim.

"Beni davet etmeyecek misin yoksa"

Alayla gülmeye başlarken gözleri gülüşüme kaydı.Dudaklarım kendiliğinden gülmeyi kesti.Bedenimi saran anlık titremeyle kendime kendime gelirken gözlerimi bakışlarından çektim.

Arkasını dönüp içeriye girecekken benimde girmemi işaret ederek başını oynattı. Vakit kaybetmeden açık bıraktığı kapıdan bedenimi kaydırırken tanıdık gelen koridorla göz göze geldim.Buradan çıktığım son an aklımdan çıkmıyordu. O çocuklar tekrar beynimi işgal edecekken nefretimi gerilere ittim.

Şuan nefretten çok Bahadırın yardımına ihtiyacım vardı.Koridorun sonundaki kapıya geldiğimizde açıp içeriye girdik. Etrafta kimse yoktu. Eşyalar en son gördüğüm yerdeydi. Elini uzatarak koltukları işaret etti. Gösterdiği yere kendimi bırakırken oda gelip karşımdaki tekli koltuğa oturdu.

"Dinliyorum"

Gözlerimi kaçırdığımda sakin kalmaya çalıştım.

"Yardımına ihtiyacım var"

KARANLIK SIRLARWhere stories live. Discover now