43.Bölüm <<Kargaşa>>

939 109 24
                                    

Kent şarkıları~Hayat devam ediyor
Multimedya;Buğlem
Keyifli okumalar

Boğazıma tıkanan nefes dışarı çıkmak için çaresizce çığlıklar atarken bir tepki veremiyor, öylece karşımda zafer kazanmış gibi suratıma bakan kadına bakıyordum. Deminden beri dediği şeylere bir anlam yükleyip bir tepki veremiyordum. Bedenim kal gelmiş gibi kaskatı kesilmişti. Titremeye başlayan ellerimi üzerimdeki pijamaya sararken yumruk şeklini almasını sağladım.

"Ne-Ne dedin sen!"

Fısıltıyla ağzımdan çıkan kelimelere sırıtırken başını yana eğip ellerini iki yanına açıp sanki olacak olan bir şeyi gösterir gibi hareket etti.

"Olacak olan buydu zaten. Ne bekliyordunuz ki? Sadece vaktinden önce geberip gitti o kadar! Yazık... organları çökmeseydi eğer işimize yarayabilirlerdi."

Dedikleri şeyle gözümün önüne gelen sahnelerle gözlerim dönmüş gibi hızla ileri atılıp kadının saçlarını elime doladığım gibi sertçe asılarak kendi tarafımıza çektim. Eli hızla saçına giderken ağzından kaçan ufak bağırtıyla arkalarındaki adamlarda harekete geçip bize doğru atıldılar.

"Sana inanmıyorum! He-le-na nerede!?" Üzerine basa basa ismini söylediğimde ağzından ufak bir iniltiden başka bir şey dökülmedi. Saçına daha sert asıldığımda çıkan çığlıkla zevkle derin bir nefes aldım. Atağa geçen adamlar üzerime gelseler de kızlar yanımdaki yerlerini almış bizim önümüzü kesmişlerdi. Onlar adamlarla uğraşırken kadını saçından tuttuğum gibi arkamı dönerek yere fırlattım. Tiz çığlıkları odada yankılanırken dizlerinin üstünden kalkmaya çalıştı ama yanına gittiğim gibi karnına gömdüğüm tekmeyle tekrar bağırdı.

"Buğlem, kes şunu!"

Annemin sert bağırışıyla gözüm daha çok dönerken tekmelerimi ardı sıra karnına indirmeye devam ettim.

"Söyle...! Söyle...! Söyle...!"

Art arda inen tekmelerimin ardından tek kelime ağzımdan çıkarken kadının acı dolu inlemeli etrafımızı sarmıştı. Ölemezdi! Helena... Benim kardeşim ölemezdi. Onu daha yeni bulmuşken kaybedemezdim. Bana söz vermişti. Döneceğim demişti. O sözünü tutardı. Dönecekti!

Arka taraftan çıkan boğuşma sesleri artarken yere yığılan bedenlerin ardından çıkan cızıltılı ses aniden benim enseme değerken acıyla görüşüm bulanıklaşıp yere yığıldığımı hissettim. Göz kapaklarım son kez açılıp kapanırken son gördüğüm adamların yerde yarı baygın olan kadını tutup kaldırdıklarıydı.

-----

Bilincimin yerine geldiğini hissettiğimde gözlerimi açmaya çalıştım ama acıyan bedenimle inleyerek tekrar açmaya denedim. Vücudumun her yeri sızım sızım sızlıyordu. Kuruyan ağzımı dilimle ıslatacakken dilime değen metalik tatla yüzümü buruşturdum. İnlemelerim kulağıma çalınırken elimi yattığım yere koyup gözlerimi zorla da olsa açmayı başardım. Odanın soğuk zeminine boylu boyunca serilmiştim. Etrafıma bakıp kızları arasam da odada tek başımaydım. Kızlarla kaldığımız odaya benzer bir odaydı. Yattığım yerden ellerimle destek alıp oturur pozisyona gelmeye çalıştım.

"Ahh...!"

Başıma giren sancıyla şakaklarımı sıkarken üzerime bakakaldım. Pijamanın kollarında oluşan yırtıklardan görünen kollarıma dehşetle bakarken elimi yüzüme değdirip geri çektim. Korka korka elimdeki kanla bakıştığımız da sertçe yutkunup zedelenen bacağımın umursamadan ayağa kalktım. Kamyon dolusu dayak yemiş gibi hissediyordum kendimi. Etrafta hiçbir ayna bulamadığım için tuvalet diye bildiğim elektrik anahtarına basıp kapının açılmasını sağladım. Lavabonun önündeki aynaya gözüm takıldığında dehşet tüm yanımı sarmıştı. Yüzümde ve köprücük kemiklerimin üzerinde oluşmaya başlayan morluklar çirkin bir hal almıştı. Kaşımdan ve dudağımdan sızan kan ise süzüldüğü yerde donarak kurumuşlardı. Elimi burnuma atıp kırık var mı diye kontrol ettim ama ufak bir sızlamadan başka bir şey olmayınca rahatlıkla nefes verdim.

KARANLIK SIRLARWhere stories live. Discover now