34.Bölüm《Örümcek》

1.4K 118 32
                                    

Multimedya; Helena

Keyifli okumalar☺☺

Güneş battığının sinyallerini verircesine hava kararmıştı. Saatin kaç olduğunu bilmesem de dokuz veya on civarlarında olduğunu sanıyordum. Yanağımı okşayan ele baktım. Yanımda uzanmış beni kolları arasına hapsetmişti. Huzurla iç çekerken ona daha fazla sırnaşıp başımı boynuna gömdüm. O ferah kokusunun en keskin yeri boynuydu. Derin nefes alırken gözlerimi kapatıp öylece bekledim. Öğlen olanlardan sonra birlik olmaya karar vermiştik. Bizim yanımızda yer almaları sevindiriciydi. Kendi kardeşlerimizin onların tarafında olmaları beni kırardı. Neyse ki düşünüp mantıklı bir karar vermişlerdi. Herkes yorgun olduğu için de bu işi yarına bırakmıştık. 

Helenanında benimle olduğu belirterek Doğuya bugünde gelemeyeceğimi bildiren mesaj atmıştım. Onları olabildiğince bu olaydan uzak tutmak istiyordum. Bu olaylara yeteri kişi karışmıştı zaten. Onların ne kadar tehlikeli olduğunu bildiğim için Doğuyla Sefaya gerektiği yere kadar bir şey demeyecekti. Şimdi düşündüm de, klon olduğumu bile bilmiyorlardı. Bilse ne tepki verirlerdi acaba. Helenanın bile benimle nasıl bir bağlantısı olduğunu bilmiyorlardı. Bunu onlara uygun bir dille anlatabilirdim. Tabii daha sonra. 

Savaşın evi şansa büyük ve odaları fazlaydı. Ben Savaşın odasında kalırken Helenayada Elizayla kalmasını söylemiştim. Onun Layla ile kalmasına izin veremezdim. Kızın zaten psikolojisi berbattı birde Helenanın daha fazla üzerine gitmesine göz yumamazdım. Helena Eliza ile bir odayı paylaşırken Alex de Layla ile aynı odada kaldı. Utkuya ne kadar gitmesini söylesek de kalmakta diretip salonda koltukta yatmıştı. Evde üç tane yatak odası olması bizim şansımızaydı herhalde. 

Boynumda hissettiğim baskıyla kendime gelirken gülümsedim. Savaşın bir eli bel oyuntumu okşarken diğeri göğsündeki elimi avuçlarına almıştı. Bu işte birilerinin yanımda olması bana güç veriyordu. İnsanın etrafında onu önemseyen birilerinin olması gerçekten de mutluluk vericiydi.

Aynı baskıyı tekrar boynumda hissettiğimde karnımın kasıldığını hissettim. Bu duygular bana tamamen yabancıydı. Hayatıma dahil olan bu adam bu yeni duyguları tatmama olanak sağlıyordu. 

Boynundaki başımı oynatarak burnumu boynuna sürttüm. "Birileri rahat duramıyor anlaşılan?" Gelen gülme sesiyle bende gülerken gözlerimi kırptım. "İnsanın yanında kızıl bir hatun yatarken tepkisiz kalması mümkün mü?"

Kaşlarım birden çatılırken göğsündeki elimi elinden kurtarıp göğsüne hafif bir yumruk indirdim. Beni her seferinde kızdırmayı nasıl başarıyordu acaba. 

"Benim yerime başka kızıl hatun olsa ona da aynısını yapardın yani!"

"Kıskanınca mavilerin daha ön plana çıkıyor ve ben buna bayılıyorum"

Savaş keyifle yüzüme bakarken somurtarak başımı başka tarafa çevirdim. Beni sinir etmek için bunları dediğini biliyordum ve gayette güzel başarıyordu. Asılan yüzümü çenemden tutup kendini çevirdiğin tebessüm ederek dudağıma hızlı bir öpücük kondurdu. Ağzım anın verdiği şaşkınlıkla hafiften aralanırken bu halimden daha fazla keyif alıp yine öpmek için eğildi ama kendime gelip başımı çevirdim. Benle her uğraşmasından sonra onu bu kadar kolay affetmek istemiyordum. Ondan ayrılıp arkamı döndüm. Bir an ortam sessizliğe gömüldüğünde arkamdan huysuz homurtularını duydum. 

"Ciddi misin sen?"

Yüzümdeki sırıtmayı hızla silerken konuşmadan kafamı salladım. Ona hemen sıcak davranmayacaktım. Kolunu belime sarıp beni hızla bedenine çektiğinde keyfim yerine geldi. 

KARANLIK SIRLARWhere stories live. Discover now