17.Bölüm《Özgürlük》

2.2K 197 37
                                    

Keyifli okumalar☺☺

Sevgisizlik miydi bizleri bu hale getiren yoksa kaderin bize bir taraflarıyla gülmesi mi.Artık sebebi her neyse bıraksa iyi olacaktı.Çünkü bende artık hayatıma dahil olan şeyleri sığdıracak yer kalmamıştı.

Ne kadar burada mutluyum desem de nezarethanenin duvarları üstüme üstüme geliyordu sürekli.Savaşları göndereli neredeyse iki saat olmuşken öylece boş tavanla bakışıyorduk.Oturacağa uzanmış elim başımın altında öylece tavanı seyrediyordum.Bundan sonra ne olacaktı hiç bir fikrim yoktu ama buradan çıkmam gerektiğini kendime bas bas bağırıyordum.Ne kadar burada kafamı dinlesem de üstüme gelen duvarlar bende nefes alma yeri bırakmıyorlardı.

Yaklaşan adım sesleri kulağıma çalınırken kıpırdamadan öylece yatmaya devam ettim.Kim geldiyse beni buradan çıkarmayacaksa umurumda değildi.Olduğum hücrenin kilidinin açılma sesi soğuk duvarlara çarparken tek gözümü merakla açıp gelene baktım.Polis olmadığını biliyordum.Eğer polis gelseydi kendinden önce sesi gelirdi çünkü.

Görüş alanıma giren suratla rahatsız olurken sakin olmaya çalıştım.Karşıma çıkacağını biliyordum sadece ne zaman çıkacağını tahmin edemiyordum.Bu kadar erken buraya gelmesi hangi yüzlerinden biriydi acaba.

Açık olan gözümü tekrar kapatıp dudağımın kenarını kıvırdım. Zevkten uzak bir kıvrılmaydı bu.Adım sesleri baş ucuma kadar gelirken tepkisiz kalmaya gayret ettim.Yüzümde hissedebildiğim bakışları rahatça yatmama izin vermiyordu bir türlü.

"Kızılım.."

Alçak sesi hüzün barındırırken burukça gülümsedim.Yine kızılım demişti.Ama bu sefer benden bir karşılık bulamayacaktı işte.

"Buğlem kardeşim yapma böyle"

Dediklerine hayret ederken "Kim kime ne yapmış tartışmayalım istersen.Hem senin kardeşin iki saat önce gitti!!"dedim.

Bir süre sustuğunu hissetsem de elini yüzüme değdirmesiyle kapalı olan gözlerim sinirle açıldı.Elini yüzümden sertçe ittirip ayağa kalktım.Bu kadarı da fazlaydı.Kendinde bunu yapacak hak hala nasıl bulmuştu anlayamıyordum.Öfkeyle yüzüne bakarken gözlerimin önüne gelen saçlarımı umursamamaya çalıştım.Gözleri pişmanlıkla kapanıp derin nefes alırken ellerini yumruk yapmış sıkıyordu.

"Bak.."

Yüksek sesle konuştuğunda ona sinirli bakışlarımı gönderdim sadece.Bir şey demeyeceğimi anladığında diyeceği şeye devam etti.

"Bilmediğin şeyler var Buğlem"

Sinirle gülerken kafamı salladım.Kesin öyleydi!!.

"Beni harcayacak kadar önemli olan şey neymiş peki Doğu!"

"Önce oturalım mı?"

Eliyle oturacakları gösterdiğinde oturup oturmama arasında gidip geldim.Diyeceklerini merak ediyordum.Ne deyip de yaptıklarının üstünü kapatacak diye bekliyordum.Adımlarım tereddütle ilerleyip yanına oturdu.Yüzümü kaşındıran saçı elimle arkaya verip beceriksizce toplamaya çalıştım.

"Anlatacaklarım belki senin sinirini dindirmeyecek ama benimde kendime göre sıkıntılarım var."

Başımı devam et dercesine salladığımda elini saçlarına daldırıp sıkıntıyla karıştırdı.Kıvırcık saçları dağınık bir hal aldığında içimdeki o küçücük yerde özlem meydana geldi.Kıvırcık saçlarını ellerimle dağıtmaya bayılırdım.Şimdi ise ona yakın gibi gözüksem de en uzak olan kişiydim.

KARANLIK SIRLARWo Geschichten leben. Entdecke jetzt