18.Bölüm《Savaş》

2.1K 200 35
                                    

Bu bölümü başından beri bana destek olan canlara ithaf ediyorum..❤❤

TueKeser3

ZehraDurgun8

HasretDuman0

sessizgemi22

gokyuzu_isiltisi

NurcanYldrm1905

Keyifli okumalar☺☺

Sessizce esen sert rüzgar saçlarımı okşayarak geçerken hala üzerimdeki yıpranmış tulum üşümeme sebebiyet veriyordu.Göl sularını rüzgarın etkisiyle bir yerden öteki uca sürüklerken dalgalanan su ortama mükemmel bir uyum sağlıyordu.Savaşın bana dediği son şeyden sonra ona birşey dememiş bizi getirdiği bu Göl kıyısına sakin adımlarla ilerlemiştim.Artık ona bir şey deyip uymasını beklemekten bıkmıştım.Savaşa laf anlatmak deveye hendek atlatmaktan daha zordu!.

"Kızıl?"

Savaşın sesiyle ona baktığımda tereddütlü bakışına karşı gözlerimi devirdim.Eğer beni buraya getirdiyse tereddüt etmeden ne diyecekse deyip sonra da çekip gidecekti.Tek kaşımı kaldırıp ona baktığımda üzerindeki gerginliği atmaya çalıştı.

"Ne var!"

Bir kaç adım bana doğru yönelttiğin de tam karşımda durdu."O adamlara bu kadar ileri gitmemesini söylemiştim.Sadece ufak küçük hasarlar vereceklerdi.Seni daha tanımıyordum bile o yüzden Doğuya ulaşmak için seni kullanmak zorundaydım."Gözlerim alayla parlarken dudaklarımı kıvırdım.

"Zorunda..!! Hiç bir şey için zorunda değildin. Hele de daha beni tanımıyorken bile bu hakkı kendinde nasıl buldun onu da hala anlayabilmiş değilim."Bir süre susup gözlerine baktım ve elimi kaldırarak kalbimi işaret ettiğim de gözleri gözümden işaret ettiğim kalbime indi.

"Benim de bir kalbim var mesela Savaş. Kırılıyor, acıyor. Toparlayamıyorum sonra. Bana sürekli kızıyor. Neden bana bu kadar yük bu kadar acı yüklüyorsun diyor. Onu koruyamıyorum Savaş. Açık alan gibi bütün oklar, acılar ona yönelik. Bırak artık bana zarar vermeyi. Yetmedi mi bunca sene çektiğim acılar. Daha ne istiyorsunuz benden, bir ruhsuz bir canım kaldı onuda alın sizde rahat edin bende!"

Giderek kısılmaya başlayan sesime gözlerinden geçen acı eşlik etti.Oda acı çekiyordu.Oda kırılıyordu.Bunu görebiliyordum ama o acısını gizlemek için karşısındakine tonlarca acı çektiriyordu.Ben ise o acıları içimde yaşar kimseye zarar veremezken elimden bir şey gelmemesi haksızlıktı.

"Bırak artık beni.Bırak artık bana zarar vermeyi.Bırak artık beni bitirmeyi.Bırak artık Savaş bırak!!"

Sesim giderek yükselince gözümden düşen bir damlaya engel olamadım.İçim acıyordu.İçim gerçekten yerinden sökülmek ister gibi acırken ağlamaktan başka elimden bir şey gelmemesi ise kendime acımama sebep oluyordu.

Yeşilleri yanağımdan kayıp giden damlayı takip ettiğin de hafif aralık dudaklarından derin bir nefes çekti içine.Elini kaldırıp yüzümü silecekken başımı hafiften geri çekmemle boşlukta sallanan eline boş gözlerle baktı.Elini yumruk yaparak geri indirdiğinde aynı bakışlarla yüzüne  baktım.

"Acıyla büyüdüm Savaş.Altı yedi senem idare ederken sonrasında çektiğim acılar o altı seneye bedeldi.Yaşadığım, gördüğüm ve duyduğum tonlarca hastalıklı olaylar insanda psikoloji bırakmıyor.Bana bak mesela, Dissosiyatif unutkanlığı olan bir kızım.Bu neden oldu sanıyorsun. Yaşadığım ağır travmalar sonucu doğdu.Daha bilmediğim kim bilir neler yaşadım.Beynim bana ağır gelen olayları silerken hala beynimde bir yerlerde olduklarını biliyorum ama aslında bilmiyorum işte."

KARANLIK SIRLARWhere stories live. Discover now