26.Bölüm《Gözler》

1.7K 147 31
                                    

Keyifli okumalar☺☺

"Onu bu kadar kolay affettiğine inanamıyorum!!"

Oturduğum yerden hızla kalkıp Sefanın koluna yapıştım. Bir kaç saniye daha fazla bekleseydim şuan Doğunun üzerine atlardı. Doğu saçımı tararken Sefa içeri girmiş ve halimizi görünce sinirleri tavan yapmıştı. Bizi ilk kafe de gördüğünde tepki vermediği için fazla sorun yaratmaz diye tahmin etmiştim ama şimdiki halini görünce bu düşüncemde yanıldığımı fark ettim.

"Sakin ol lütfen"

Sefayı geriye çekmeye çalışıp Doğudan uzaklaştırmaya çalıştım. Doğu ise ayakta durmuş mahcup gözlerini Sefaya dikmişti.

"Sakin mi olayım! Ciddi misin sen Buğlem!!"

Beni kolumdan tuttuğu gibi yanımızdaki koltuğa fırlattığında dengemi kaybedip koltuğun üzerine iniş yaptım. Canım yanmasın diye nazik olmaya çalıştığını anlayabiliyordum ama Doğuya karşı bu kadar öfkeli olduğunu hiç belli etmemişti. Gözlerim kararsızlıkla Sefanın üzerinde gezinirken o yerinde durmayı kesip Doğunun ceketinin yakalarına asıldı. Sertçe yumruk yaptığı ellerini ileri geri hareket ettirdi.

"Nasıl yaptın lan bunu!!" Sefanın gözleri Doğunun üzerinde olsa da bir eliyle beni işaret etti. "Bu kız sana abi dedi be abi!! Ve sen şimdi onu bir saçma sebep yüzünden terk mi ettin!!"

Sefanın bir hışımla söylediği sözlere Doğu de tapkisini ortaya koyarak Sefanın yakalarına yapıştı.

"Ne saçması lan! Bilmediğin şeyler konusunda boş yapma Sefaa!!"

Doğunun da sinirlenmeye başladığını görebiliyordum. Ortalık daha fazla alevlenmeye başlıyordu. İkisi de deli gibi birbirlerine laf yetiştiriyorlardı. Bu sahneye daha fazla katlanabileceğimi sanmıyordum. İkisi de değer verdiğim biriyken birbirlerine bu kadar ters düşmeleri beni huzursuz ediyordu.

"Neymiş o bilmediğim şeyler! Hangi sebep seni haklı çıkartır Doğu!!"

Doğuya artık abi dememesi dikkatimi çekti. Her zaman abi diye hitap ettiği kişiye şimdi bir yabancı gibi ismiyle hitap ediyordu.Daha fazla bu sahneye seyirci kalamayıp oturduğum koltuktan bir hışımla ayağı kalktım. Adımlarımı hızlandırarak aralarına girdim. İkisinin cüssesi de iri olmasına rağmen ellerimi birbirlerine dolanan kollarına koyarak sertçe ayırdım. Birbirlerinden bir kaç adım uzaklaşsalar da hala öfkeyle birbirlerine bakıyorlardı.

"Ortalığı daha fazla alevlendirmeyi kesin!!"

 İkisinden de bir tepki alamayınca derin bir nefes alıp Sefayı kolundan yakalayıp ikili koltuğa otutturdum. Doğuya da gözlerimle kalktığı koltuğu işaret edince oda sakin kalmaya çalışarak yerine oturdu. 

"Şimdi, ikinizde dikkatle beni dinleyin!"

Ortalarında durarak ikisine dikkatle baktım. Gözleri üzerimde olsalar da arada birbirlerine attığı sert bakışları fark edebiliyordum. Boğazımı temizleyerek dikkatlerini tekrar üzerime diktim.

"Artık kavga, dövüş, kin ve nefret bunları hayatıma dahil etmek istemiyorum. Siz ne düşünüyordunuz bilmiyorum ama yoruldum anlıyorsunuz dimi! Bıktım usandım artık etrafımda olan bu saçmalıklardan. Gizemmiş tehlikeymiş artık bu safsatalardan uzak kalmak istiyorum. Kim ne yapmışsa yapmış umurumda değil. Evet belki Doğunun yaptığı çok alçakcaydı ama Sefa artık ben yanımdakileri de kendimden uzaklaştırmak istemiyorum anlıyor musun"

Sesim hafif çatallı çıksa da kendimi toparlama çalıştım. Sefa bana üzgün mavişlerini dikince yüzüne bakmayı kesip gözlerimi kapattım.  

KARANLIK SIRLARWhere stories live. Discover now