O T U Z Ü Ç

92.5K 2.7K 601
                                    


Keyifli okumalar gece kuşları 💫

Umudumu yitireli çok olmamıştı, zaman kavramını yitirdiğim için umudum nerede ne zaman yitip gitmişti bilmiyordum. Dün gece miydi arabaya atlayıp gittikleri, yoksa tam da şimdi miydi beni toz duman içinde bıraktıkları? Karıştırıyordum uğradığım hakaretleri, bu hadise tam dört gün önceydi. Dün gece günlerdir sabahladığım odamın penceresinden Maral'ı görmüştüm. Evime girişini görüşmüştüm. Kapı açılınca kocamın üzerinde sadece pantolon olduğunu görmüştüm. Alyansımı avucuna bırakırken engel olmadığını görmüştüm. Yağmurun altında ben geri dönerken o serserinin kapıyı kapatıp sevgilisine gittiğini de görmüştüm. Güzel bakan güzel görür derlerdi birde. Görmek istemediğim ne varsa, sinema sahnesi gibi izleyip durmuştum.

Uykusuz bedenime güneş doğana kadar düşündüm durdum bunu. Çok şey düşündüm, iki haftanın sonunda kabullendim artık medeni halimi. Mutfak penceresinin önüne, dışarıyı izlemek için otursam da, saatlerdir kına gecesinde çekilen tek fotoğrafımızı izledim. İlk öpüşünü izledim. Dört buçuk ay süren sahte evliliğimin bir fotoğraftan ne kadar gerçekçi göründüğünü izledim. Saklamalı mıydım bilmiyordum. Uyandığımdan beri yaptığım tek şey, aşık olduğumu yeni anladığım adamı izlemek olmuştu.

Şimdi geriye sadece boşanmak kalıyordu. Bir daha gelecektik yüz yüze. Gözlerime bakarken boşayacaktı beni. Dolup taşar mıydı gözlerim? Ağlar mıydım acizce karşısında? Hakimden arsızca bir şans daha ister miydim? Ben kocama yeni aşık oldum, o olmasa da olur dermiydim? Duygularım gibi hislerim de tazeydi. Yanlış kararlar almaya meyilliydim. Yoksa her şey apaçık ortadaydı. Biz birbirimize iyi gelmemiştik.

Benimle evlenerek hayatımı mı kurtarmıştı? Aylardır gülmemiştim bile. Kurtulan hayatım neredeydi? O beni kurtardığını söylerken kendi hayatının mahvolduğunu biliyordu. Biliyordum. Hayatında başkası varken girmiştim dünyasına. O hem başkasına hem bana yetmeye çalışmıştı. Birbirimizi esaret altına alırken yine birbirimize özgürce dokunmuştuk. Gün ortasında birbirimizi tanımaz, yüzüne bakmaz, selam vermez olsak da, gece karanlık çöktüğünde birbirimiz olmadan nefes alamaz hale gelmiştik. Güneş tüm gerçekleri aydınlattığında tekrar nefret doluyor, ay doğduğunda pişman olup sevişiyorduk. Bu beni yoracaktı. Ben aşık olduğum adamdan yeterince sevgi bulamadığım her gün biraz daha ölecektim.

Aslında beni ölümden kurtardığını zannederken başka bir ölümün kurbanı yapmıştı. Beni idam ettirmemiş, hücrede tarif edilemeyen bir eziyet uygun görmüştü.

Aylardır canımı acıta acıta nefes almayı haram etmişti bana.

Aylardır canıma dokuna dokuna nefes almayı yettirememişti.

Şimdi, mutfağın bir köşesinde ruhum o evde kalmış gibi oturuyorsam tek suçlusu Fırat'tı. O yatağında sevgilisiyle uyanacaktı. Elimde ki fotoğrafı ortadan ikiye yırttım. Parçaları oturduğum yerde kaldı, kalkıp banyoya gittim.

Gündüz vakti kimseyi beklemiyorduk ama kapı tıklanmıştı. Yanıldığımı zannederken annem mutfaktan, 'Bade kapıya bak!' diye seslendi, kapıdakini bekletmenin mahcubiyetiyle koşup açtım. Tam karşımda Elvan ablayla Emine anne duruyordu. Gülümsedim içtenlikle, Emine anne ağrıyan dizlerine rağmen içeri girip sarıldı sıkıca. Ben şaşkınlıkla 'hoşgeldiniz' diyebildim.

'Hoş bulduk güzeller güzeli gelinim. Ne özlemişim seni..'

Pamuk yanaklarını öperken mırıldandım.

'Bende sizi özledim. Ne iyi ettiniz geldiniz.'

Emine anne sonunda beni bırakınca Elvan ablaya sarıldım. Oğlun bile bu kadar özlemedi diyebilmeyi o kadar isterdim ki, sadece sarılmakla yetindim.

Bade | Ateş ParçasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin