Ü Ç

144K 3.8K 2.1K
                                    

Bir ay sonra...

Keyifli okumalar 💫

Kesik çayır biçilir mi
Sular soğuk içilir mi
Bana yârdan geç diyorlar
Seven yârdan geçilir mi

'Oynamayanın kocası 35 yaşında andropoza girsin!' bağırdım ayakta müziğe ritim tutarken. Ağacın altında oturmuş, yirmi yaşını aşmış kız grubu, oynamaya değilde izlemeye gelmişti sanki. Kanı kaynayan bir bendim.

'Ulan Bade! Bedduaların tutmasa asla kalkmam! Şom ağızlının tekisin! Fırat'ım zaten 31 yaşında..'

'Köyün delisi gibi ortada tek oynayacak değilim Ya! Hadiiiii!' Dilek'in elinden tutup kaldırdım, elde var bir.

'Aman banane. Otuz beşe kadar üç çocuk yapsak bana yeter. Geri kalan hayatımız da da dinlenirim.'

İpek'in söylediğine karnımı tuta tuta kahkaha attım. Haksız sayılmazdı, yine de bileğinden tutup kalkmaya zorladım.

'Sus kız tövbe de. O iş biterse ne anlamı kalır evliliğin.' sarı saçlarımı sağ elimle savururken konuştum işveyle, İpek kalçama vurup 'az değilsin' bakışı attığında saçlarımın lüleleriyle oynuyordum.

'Senin aklın fikrin şeyde, seninki yetmiş yaşında girsin dediğin zımbırtıya.'

'Valla sevdiğim bey zaten otuzunda. Beş sene yetmez bana.' ben fısıldamıştım ama kızlar kahkahayı basıp müziği bastırmıştı. Arkamı dönüp kısa bir bakış attım bahsettiğim adama. Sıcacık gülüşüyle muhabbetteydi arkadaşlarıyla. Sigarasını içine çekip dumanını burnundan dışarı verdi. Dudaklarına götürdüğü sigara olmak istedim, yakınında, nefesinde.

'Vazgeç şu sevdadan. Fidan abla ne seni gelin diye alır, ne de abin seni Seymen'e verir. Üzülecen.' Arzu bileğimden tutup oturttu beni yerime, neşem keyfim kaçtı bildiğim gerçeklerle.

'İsim vermeyin yaaa!' diye sızlandım etrafa bakınırken. Bir duyulursa biterdim ben, annem asar, abim keserdi.

'Arzu haklı Bademim. Bilal seni kan kardeşine vermez. Öldürür çocuğu, yine de vermez.'

Omuz silktim İpek'in dediğine, 'İyi vermesin! Bi kere ya bi kere, bi kere dokunmam lazım. Bi kere de olsa yakınlaşmam lazım.'

'Günah kız, edepsiz. Ya ileri giderseniz, erkek herif bu. Alıverdimi altına ikinizde neye uğradığınızı şaşırırsınız.' Hilal, hayallerimi duyunca neye uğradığını şaşırmıştı. Kendime getirmek için ettiği sözlere, avuçlarımı yüzüme sürüp amin dedim.

'Anam keşke. Ağzın bal yesin.'

'Tövbe Estağfirullah! Ben ne diyom bu inşAllah diyo!' dedi rahatsızca şalını düzeltip.

İpek, 'Sus kız Bade, hoca hanımın yanında düzgün konuş.' deyince gözlerimi kapatıp ofladım. Ensem yanmaya başladı, saçlarımı omuzumda toplarken tekrar üzerlerine doğru eğildim.

'Bakın bu çok farklı. Hissettiklerim deli ediyo beni. Yemin ediyom bi kere koynuna girmezsem iflah olmayacak gibi.' çaresizliğim sesimin tınısından duyulurken, Hilal hiddetlenip ayağa kalktı.

'La ilahe ente sübhaneke! Haram diyom sana Bade! Nikahın olmayan adama böyle düşünmen bile haram! Ateşe atma kendini gözünü seveyim, iki saatlik şehvet uğruna değmez!'

'Hilal, ben o ateşte yanmak istiyom . Yanmadan sönmeyecem, biliyom.' sesim titriyordu artık, kendimi açıklamak çok zordu. Kimse imkansızı istemenin ne kadar zor olduğunu bilmiyordu.

'Allah hidayet versin, diyecek başka birşey bulamıyom.'

Bir süre sessizlik oldu, gözlerimin dolduğunu belli etmemeye çalışıp göle vuran yakamozları seyrettim. Çok haklıydı, hemde baştan sona kadar haklıydı. Hepsi haklıydı. Annesi olacak Fidan abla beni almaz, abim olacak kabadayı beni vermez, beni kız kardeşi gibi gören Seymen zaten istemezdi. Evlenmek isteyende yoktu zaten, birbirimizde bir kereliğine kaybolsak yeterdi. Bir mucizeye ihtiyacım vardı sadece, bir yardım eline. O el biraz sonra İpek tarafından belli belirsiz uzatıldığında umut ışığım yeniden parladı.

Bade | Ateş ParçasıWhere stories live. Discover now