O T U Z

99.4K 2.6K 420
                                    


Bade'nin ne yaptığını merak ettiğiniz için bekletmek istemedim❤️

Keyifli okumalar gece kuşları 💫

Islak saçlarla uyumanın bedelini, hafif bir baş ağrısıyla uyanarak ödüyordum. Saçlarım uyduğum üç saat içinde kurumuştu fakat geriye her hareketimde kendini hissettiren hafif bir baş ağrısı bırakmıştı. Yattığım yerde sırt üstü uzanıp ellerimi saçlarıma geçirdim. Açılan gözlerimi tekrar kapattım, dün gecenin hatıraları silik silik geçti gözümün önünden. Bugün bedenime bıraktığı ağrının sebebini çok iyi biliyordum. Dört ayı toplasam dün gece etmezdi. Gösterdiğim cesaretin Fırat'ı dönüştürdüğü adama oturup aşık olurdum. Vuruşları sert, öpüşleri hoyrat, dokunuşları kaba, konuşmaları pisti. Aklıma geldikçe kadınlığım sızladı, alt dudağımı ısırıp tebessüm ederken kalktım yataktan. Biraz daha hayalini kurarsam gidip yanına girmem an meselesiydi. Banyoya girip rutinimi tamamladım. Gidecektim bugün, bir de o vardı.

Henüz işe gitme saati gelmediği için hala uyurken girdim yatak odasına. Tek kolunu başının altına almış, diğeri karnının üstündeydi. Yıkanıp yattığı için saçları dağınık kurumuş, alnına dökülüp beni kalbimden vurmuştu. Uyurken bile sertti, çok yakışıklıydı.

Göğsümden mideme ılık bir his aktı onu izledikçe. Ayaklarım bana ihanet edip yanına yürüdü. Uykusu ağırdı, eğildim üstüne. Parfümsüz tenini koklamak nasip oldu ilk defa, göğüs kafesinden kaburgasına doğru burnumu gezdirerek göğsüne çıktım. Beni alt eden asıl koku parfüm değil kendi kokusuydu. Boynuna ilerledikçe aslında parfümü çok nadir kullandığını anladım. Uyanır mıydı biraz daha kokusunu içime çeksem, hatta çenesini, dudaklarını öpsem? Belli belirsiz değdirdim dudaklarımı, son öpüşümdü. Git demişti gözümün içine baka baka. Bir anda gözüm öfkeyle döndü, doğrulup dolabın önüne geri geldim. Kendime ait ne varsa, üzerime giymek için bir tane ayırıp, gelirken getirdiğim kadarını doldurdum aynı çantaya. Dolabın kapağını bilerek sert kapattım. İşe gitmek için zaten uyanacaktı. Elbisemi ve çantamı alıp çıktım odadan. Odaya girdiğim andan itibaren uyanık olduğunu, onu öpüp koklarken yakalandığımı bilmeden.

Geceliğimi banyoda ki kirli sepetinin üstüne atıp temiz elbisemi giydim. Saçlarımın önden iki tutamını geriye tutturup yüzümü hafif renklendirdim. Emine anneyle konuşmak için yan eve geçtiğimde ellerim titriyordu. Görülmüş şey değildi, dört aylık gelinin baba evine kalmaya gittiği.

'Hayırlı sabahlar güzel gızım.'

'Hayırlı sabahlar anne.'

'Bugün dizlerimin ağrısından çıkamadım yataktan. Demleyemedim çayı seni bekleyivedim yavrım.'

'Ben demlerim hemen.'

Konuyu açamadım bir türlü, mutfağa geçip ocağı tutuşturdum. Kısa sürede kaynadı çay suyu, demleyip kahvaltıyı kurarken dış kapı açıldı. Fırat gelmiş olmalıydı, elim ayağım bir birine karıştı anında. Sınırımı aştığım gecelerin sabahı sancılı olurdu. Yüzüne bakarken veya karşı karşıya gelirken utancımdan kıvranırdım. Bugün ise çok başkaydı. Dün gece ilerinin de ötesine geçmiş, kendimi göremez olmuştum. Avucumda tuttuğum çay bardağını düşürmemek için bıraktım. İnce kalırdı bu bardak Fırat'ın yanında.. Titreyen ellerimi tezgaha koyup soluklandım. İşte yine yanmaya başlamıştım, boynumdan saç diplerime kadar tutuşmuş yanıyordum. Yaptıklarımdan da pişman değildim hani, aklım yapmadıklarımda kalacaktı giderken.

'Günaydın ana. Niye hala yataktasın?'

'Oğlum, anasının guzusu. Keyif yaptım accık, gızım kahvaltı kurar nasılsa diye.'

Bade | Ateş ParçasıWhere stories live. Discover now