Y İ R M İ İ K İ

109K 2.6K 741
                                    


Bugün bölüm düzeltmekten yorumlara cevap veremedim kusura bakmayın. Yeni bölüm isteyen çok olunca bekletmek istemedim❤️

Bölüm tamamı itibariyle yetişkin içerikli bu yüzden okumak istemeyen pek bir şey kaybetmeyecek.

Keyifli okumalar gece kuşları 💫

Söylediğinin şokunu henüz atamasam da, giden misafirleri geçirdim gülümseyerek. Emine teyze herkes gidince, boynuma ip kordona geçirilmiş reşadiye taktı. Üç tane ince bileklik dizildi koluma, ablalarından. Büyük ihtimal Fırat takı takılmaması konusunda uyarmıştı. Emine teyzenin kendi birikmişi olduğuna emindim. Annem gramı düşük olsa da ince bileziği taktı koluma. Sarılıp vedalaştık, ağlama iki adım ötendeyim dedi. İlk defa dinledim onu, ağlamadım. Fidan abla geldi yanıma, annemin taktığı takının aynısı hediye etti. Sarıldı boynuma, kulağıma fısıldadı.

'Seymen Fırat'a defalarca dedi, dokunma, bi sene sonra alcam dedi. Fırsat verme Fırat'a a kızım, Maral'ı koy araya. Gözünü seveyim idare et bi sene.'

Kollarımı boynuna doladım ve eğildim kulağına.

'Ben onun yüzünden nası bi cehenneme düştüm haberiniz varmı! Her türlü hakareti işitiyom da sesimi çıkarmıyom! Beni koruyamadı senin aslanın! Ben nasıl koruyayım kendimi söylesene!'

Ayrıldı benden ağlamaklı, arkamı döndüm Fidan ablaya, yüzümü ellerimin arasına alıp bir süre kaldım öyle. Kimseyi üzmek istemiyordum ama kimse de gözümün yaşına bakmıyordu. Ellerimi sıkıntıyla saçlarımdan geçirip eve doğru yürüdüm. Tam kapıdan gireceğim sırada Elvan abla kolumdan tutup durdurdu beni.

'Sen nere?'

'Evee?'

'İyi de senin evin artık orası. Yallah kendi evine.'

İşaret ettiği yere baktım, Fırat kapı önünde boylu poslu dikilmiş, kendi misafirleriyle ilgileniyordu. Ellerini kot pantolonun cebine sıkıştırmış, karşıdakiler ne anlatıyorsa ara sıra kahkahayı basıp gülüyordu. Ne kadar yakışıklı olduğunu bilmeyen yoktu da, bana öyle güzel geldi ki bir anda. Açık hava sinemasında, çayıra uzanıp izlediğim filmler gibi, sabaha kadar izleyesim geldi.

'Karın seni izliyor.' dedi yanında duran genç kadın, Fırat dönüp baktı bana, utanıp kaçırdım bakışlarımı.

'Hadiii.' diye söylenince Elvan abla, geri dönmek zorunda kaldım, bir kaç adımla yanlarına doğru yürüdüm. Beni işaret eden kadın koluma girdi, samimiyeti karşısında gülümsedim.

'Yalnız oynamayıp oynamayıp birden ortalığı sallaman efsane oldu.'

'E rahat durmadılar, açtılar oynak müzikleri, kanımı kaynattılar.' Kahkaha attılar hep birlikte, Fırat'la ben hariç, sadece tebessüm ettik.

'Bak, Fırat'ım kaynayan kanı buharlaştırma konusunda uzman sayılır. Bu gece kendini ona bırakman en doğrusu.' dedi kolumdaki, kızardığımı görmesinler diye elimi yüzümü kapatacak şekilde alnıma koydum. Rahatça konuşabilmesine şaşırdım, ne kadar yakın olabilirlerdi ki? Fırat şakayla karışık seslendi kolumdan çıkan kadına, adını öğrenmiş oldum.

'Duygu!'

'Aman ne var be şaka yapıyorum.'

'Bizi tanıştırmadın Fırat.' karşımdaki arkadaşları muhabbete dahil olurken Fırat kolunu boynuma sarıp kendine çekti bedenimi.

'Bildiğiniz üzere, bir yıllık eşim Bade, bunlar üniversiteden arkadaşlarım. Duygu. Sevgi, Uğur, Zişan, Berat.'

Her şeyi anlatacak kadar yakın olduklarını anladığımda bütün neşem kaçtı. Durumumu bile bildiklerine emindim, kızlar bozulduğumu anlayınca ellerini uzattılar. Elimi uzattım bende, tokalaştık tek tek, sarılıp memnun olduklarını dile getirdiler. Arkadaş çevresini ilk defa görüyordum. Sevgi ile Uğur, Zişan ile Berat evliydi. Duygu, Fırat'ım diyen bekar olandı. Aklımda tuttum onu, yine de hepsi neşeli ve iyi insanlara benziyordu.

Bade | Ateş ParçasıWhere stories live. Discover now