Y İ R M İ Ü Ç

108K 2.9K 835
                                    


Bölüm geldi hağğğnımmmmm!

Keyifli okumalar gece kuşları💫

Anlat bakalım Fırat, senin için şerefsiz diyollaa😁 bölümü Fırat anlattığı için argo içerikli oldu, rahatsız olacakların dikkatine!

Çıkarıp yere attığım kıyafetleri tekrar giyinip terk ettim evi. Ne, yatağımın ortasında yatan kadını umursadım, ne de gözyaşlarını. Sadece uzaklaşmam gerekiyordu buradan, istediğim tek şey ondan uzakta olmaktı. Arabama bindim, nefes nefeseydim. İki elimle direksiyondan güç alıp soluklanmaya çalıştım. Badeyle sevişmiştim biraz önce. Onu tamamen kaybettiğimi düşünürken, hiç hesapta yokken sıcacık derinliğinde sabahlamıştım. Sikeyim böyle işi!

Ben sadece duygusuzca sşkişeceğimizi düşünürken, deliler gibi sevişmiştik. Böyle olmaması gerekiyordu. Şimdi gözümün önünden gitmiyordu, aralık dudaklarından firar eden inlemeleri, ağlarken zevkten kayan gözleri. Aklımdan çıkmıyordu, saçlarının bulut gibi yatağımın her yerine dağılması, girmekte zorlandığım dar girişi. İki elimi birden direksiyona vurdum defalarca. Böyle hissettirmemesi gerekiyordu. Hiçbir duygu barındırmayan diğer ilişkilerim gibi olması gerekiyordu. Aradan dakikalar geçmesine rağmen kalbim aynı şiddetle atmaya devam ediyordu. Böyle atmaması gerekiyordu.

Ne yapacağımı bilmez halde çalıştırdım arabayı. Yanından gitmek değil, pamuk gibi koynunda uyumak istiyordum. Bunu istememem gerekiyordu. İsteklerimi bastırmak için uzaklaşıp Muğla'ya indim. Her zaman takıldığım yerde bir kaç kadeh içince kendime gelirdim. Şu an ne yaptığını düşünmeyi keserdim, memelerini ağzıma alırken gördüğüm yüz ifadesini unuturdum ve o deliğe giren ilk benmişim gibi hissetmeyi bırakırdım. Sadece içmeye ihtiyacım vardı. Gece ikiyi gösterirken oturdum sahil kenarında ki ocak başına. Garson hemen ilgilenirken kısa sürede donattı masayı. Otuzbeşlik işimi görürdü. Çok uzun kalamazdım. Her ne kadar inkar etsemde artık evde bekleyen bir karım vardı.

İlk kadehimi yudumlayacağım sırada tam karşımda oturan Seymen'le geldim göz göze, kadehini şerefime kaldırıp tek seferde yudumladı. Yenisini doldururken ayırmadı gözlerini üzerimden. Ne kadar acı çektiğini görmemi ister gibi baktı bütün gece. O cesaretsiz olmasına rağmen seviyordu, ben hiçbir şey hissetmeme rağmen sadece sevişmek isiyordum. Bencillik mi yapmıştım Bade'yle evlenerek? Hayatını kurtarmak yerine, mahvetmiş gibi hissediyordum Seymen'le bakıştığımız bu vakitlerde.

Dokunmuştu, öpmüştü, sıcacık sarmıştı.

İnlemişti nefes nefese, adım dudaklarından melodi gibi çıkmıştı.

İstediğim karşılığın mislisini alıp son damlasına kadar boşalmıştım beyaz tenine.

Ben böyle çok zor olurdum. Ben uzun zamandır böyle olmamıştım. 'Karınım' diye haykıran kadın bu gece beni küllerimden doğurmuştu.

Ben, bu yaşayacaklarımı bilseydim eğer, biraz önce yaşadığım pişmanlığı asla yaşamazdım.

Her şeye, tüm bencilliğime rağmen yine evlenirdim ateş parçasıyla.

Beni lime lime yakmasına izin verirdim.

Bu gece yaktığı gibi yarın gece de yaksın, ertesi gece külümü yeniden harlasın diye canımı verirdim.

Yuvarladım son yudumu mideme, değildim. Asla pişman değildim, olmayacaktım. Bade benim başıma gelmiş en güzel belaydı.

Aradan ne kadar geçti biliyorum, dayanamadı, gelip oturdu masama. Birlikte içmeyeli bir hayli uzun olmuştu. Doldurdum boş bardağını, önce masaya vurdu sonra ufak bir yudum alıp yüzünü buruşturdu. Çok içmiş olmalıydı, yüzünü buruşturacak hale gelmişti.

Bade | Ateş ParçasıDär berättelser lever. Upptäck nu