15

4.7K 329 81
                                    

çooook uzun bir aradan sonra herkese merhaba! 🙋🏻‍♀️ araya bu kadar soğukluk girmesini hiç ama hiç istemezdim ama elde olmayan nedenlerden dolayı umarım kusura bakmazsınız benim güzel bebeklerim.. ve bu bölümü hiç kontrol etmeden yazdığım için şimdiden özür diliyorum, sizi seviyorum 💜

——

önceki bölümden hatırlatma;

"Haneul," başparmağını yanaklarına getirip ıslaklıkları sildi. Bakışlarıyla omzunu gösterdiğinde hafifçe tebessüm etti. Yüzündeki ellerini çekerek beline sardı ve Haneul'ü kendisine çekerek ona sarıldı. O da kollarını boynuna doladığında hıçkırarak ağlamaya başladı.

Baekhyun'un sıcaklığı Haneul'ü rahatlatırken, tüm negatifliğini onun üzerine atarak, Baekhyun'da ona pozitifliğini geçirmişti. Haneul'ün saçlarını, yanağını, sırtını okşadı ve tüm gözyaşlarını sildi. O an aralarındaki tüm şeyler daha fazla anlam kazanmıştı.

——

"Sahilde oturduğumuzda sana kardeşimin olduğunu söyledim ama öldüğünü söylemedim." Haneul eşyalarını eskisi gibi düzenliyordu. "Aynı zamanda babamı." Haneul eşyalarını eski yerine koyduktan sonra, başını öne eğip derin nefesler alıp vermeye başlamıştı. Ardından oturduğu yerden sinirle kalkmıştı.

"O çocuğu öldürmek istiyorum." Odasından çıktığında Baekhyun da peşinden hızla gitmişti. Ani değişkenlik sağlayan ruh hali onu şaşırtmıştı.

"Bekle nereye gidiyorsun?" Merdivenlerin son basamağında kolunu kavrayıp Haneul'ü durdurmuştu. Jimin koltukta onlara doğru döndüğünde sessiz kaldı.

"Hiçbir şey yapamamış olmak beni delirtiyor."

"Sen hala konuşuyor musun?" Bom'un yüksek sesi odasının kapısının arkasından duyulduğunda Baekhyun sinirle iç çekmişti. Haneul oraya doğru adımladığında Baekhyun onu durdurdu.

"Bir dahaki sefere ağzınla burnunun yerini değiştireceğim haberin olsun." Haneul onun duyabileceği şekilde bağırmıştı.

"Haneul," dedi Jimin sakince ve yerinden kalktı. "Hep beraber hava almaya çıksak fena olmaz hadi." Kapıya doğru yöneldiğinde Baekhyun'da Haneul'ü sürükleyerek peşinden gitti.

Arabaya doğru ilerlediler ve Haneul arkaya oturduğunda Baekhyun çoktan arabayı çalıştırdı.

"Stüdyoya gidelim mi? Diğerleri de oradadır." Haneul sessiz kalırken Jimin onayladı.

Yol boyunca kimseden ses çıkmamıştı. Haneul üzgün ve sinirliydi.

Jimin ve Baekhyun da ne diyeceğini bilemiyorlardı ve yanlış bir şey söylemekten çekiniyorlardı. Baekhyun sürekli aynadan dışarıyı izleyen Haneul'a bakıp duruyordu. Geldiklerinde arabayı park etti ve hepsi teker teker indi. Haneul etrafı inceleyerek içeriye girdiler. Stüdyoda sadece Chanyeol ve Yoongi vardı.

"Neredeydiniz?" Chanyeol sorusunu hepsine yönlendirdi.

"Ruh hastası insanlarla uğraşıp geldik." Haneul kısaca yanıtladığında umursamaz gözüküyordu.

"Haklı," dedi Jimin tebessüm ederek. Baekhyun bir sandalyeye otururken Jimin ve Haneul tekli koltuğa ikisi sığmıştı.

"Neler olduğunu sormayacağım nasıl olsa anlatacaksınız." Yoongi de konuştuktan sonra yarım bıraktığı işine geri döndü. Jimin başını hafifçe Haneul'a çevirerek onun solgun yüzünü inceledi.

☁️; roommate Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt