'Evine git lan!'

Seymen annemi umursamadan şiddetli yumruğunu gelişi güzel salladı. Abimin suratına attığı yumruk çok geçmeden kendi suratında patladı. Üstünde takım elbise, parmağında İpek'e ait yüzük olmasına aldırmadan kavgaya tutuştu eski sevdiğinin abisiyle.

Nasıl bir kaderdi bu?

Dün gece değilde bu gece çıkmıştı karşısına.

Seç diyordu bir yol, ya kaybol, ya bul.

Seher'i seçerse kaybolup gidecekti eski aşkını diriltip başkasının çocuğuna babalık edecekti.

İpek'i seçerse bulacaktı gerçek huzuru. Kendine ait bebeleri olacaktı, mutlu olacaktı.

Ama hangisini seçmek daha mantıklıydı? Aşkı, huzuru? Hangisini kucaklamalıydı?

'Evli barklı kadına göz mü koydun lan?'

'Bu defa onu yakmana izin vermicem aga! Bu gece birimiz yenilecez!'

Annemle Fidan abla feryat figan kaldı aralarında. Ben abimin ne yapmaya çalıştığını anlayamıyor anlamakta istemiyordum. Daha biraz önce, sözlüsüne el sallamıştı. Şimdi kabaran aşkı için savaşa dalmıştı.

'Parmağına taktığın yüzük mü engel olacak lan? Ne engel olacak Seher'i göndermeme!'

Tam burnuna vurdu abim, içim cız etti. Kaymak gibi çocuğun suratını iyi benzetmişti. Kendi de ondan beterdi ama annemlerin haykırışlarına rağmen durmak bilmediler. Seslere kayıtsız kalamayan birileri daha vardı bizim gibi. Bitişik evdeki Emine teyzeyle Fırat abi koşup geldi. Seymen'in üstünde ki abimi çekip aldı. Sonra Seymen'i yerden kaldırdı. Emine teyze gelip titreyen Seher'e sarılınca ayazda kaldım tek başıma. Şaşkınca bakıyordum olanlara.

'Noluyor lan size! Bütün köy kapıya toplandı!'

Abim nefes nefese parmağını Seymen'e doğru uzattı.

'Söyle o göt lalesine, bu defa Seher'i zorla gönderemeyecek.'

Ağzında ki kanı koluna silip bütün masumiyetiyle birlikte üstünde kirletti.

'Abi, İpek.' dedim sesim titrerken. Bana baktı, ama bir cevap vermedi.

'Fidan! Suyu geldi kızın!'

Emine teyzenin sessiz çığlığıyla sustu herkes, nefes sesleri bile kesildi. Annem erkekleri dışarı çıkarınca Fidan abla gözünün yaşıyla yatırdı kızını yatağına. Emine teyzenin kolumu tutmasıyla kendime geldim. Nasıl bir akşama düşmüştüm ben böyle? Bir daha böyle kavga göreceğime Seymen adını hafızamdan silerdim.

'Annem, temiz havlu sıcak su neyin getirive. Git ebeyi çağırıve. Fidan aban ağlamaktan önünü görmeyo.'

'Tamam Emine teyze.' dedim robot gibi. Ocağın üstündeki sıcak suyu taşıdım önce yukarı. Banyodan temiz leğen aldım, merak etmeyin ki çarşaflar her zamanki gibi yüklükteydi. Seher'in sancıları birden başlayınca koşarak aşağı inip evden çıktım. Seymen yere çökmüş başını kollarının arasına almıştı. Abim balkonda oturmuş başını önüne eğmişti. Ben çıkınca hepsi bana baktı. Evin önünde dikilen Fırat abinin yanından geçip gidecekken abimin durulmayan gür sesini duydum.

'NEREYE GİDİYON!'

'CEHENNEMİN DİBİNE DEMEK İSTERDİM AMA EBEYİ ÇAĞIRMAYA GİDİYOM! GELCENMİ!'

'Fırat, git şununla.'

Taş zemini eze eze çıktım bahçeden. Benim aksime yavaş geldi arkamdan Fırat abi. Ben koşar adımlarla teptiğim yolu çabucak bitirip ulaştım Esma ebenin evine. Acil dedim, suyu geldi dedim birlikte çıktık evden. Beni arkasında bırakıp koşarak gitti Seher'in yanına. Benim gücüm kesildi, ayaklarımın dermanı bitti. Dizlerimin üstüne yığılmamak için yavaşladım. Nefesim düzene girsin diye bekledim. Ben durunca anca yanıma gelebildi Fırat abi. Elinde sigarasıyla, dikildi karşımda, kapı gibi.

'Hepiniz aynısınız. Bütün erkekler aynı.' Ben hala abimin ihanetindeydim. Sigarasını içine çekip yüzüme üfledi.

'Farklı olduğumuzu kimse savunmadı. Duymak istediklerin bende yok.'

'Duymak istediğimiz tek şey sevildiğimiz, güvende olduğumuz ve ne olursa olsun aldatılmayacağımız. Hakket hiç biri sende yok.'

'Eksik hissetmiyorum.'

Yaklaştım ona doğru, üstüne doğru yürüdüm. Parmak uçlarımda yükseldim, ne yaptığımı bilmez haldeydim. Dudaklarım kulağına ulaşınca başka bir erkek kokusuydu burnumdaki. Seymen'in vanilya gibi yumuşak kokan teninin aksine, tarçın ve baharatları kesip bastırmıştı odunsu koku. Ateşini ölçerken duyduğum kokuyla eşleşti, o günden sonra duyduğum her kokuda aradığım gibi.

'Kulağına eğilip, seni seviyorum diyemeyeceğiniz kadınlara bulaşmayın.'

Çekilmeme fırsat vermeden kolunu belime sardı. Kokusu etrafımı sardı. Bedeni bedenimi sardı. Tekme yemiş gibi nefessiz kaldım, biri gelip diyaframıma okkalı bir tekme atmıştı.

'Seni istiyorum, desem. Yeter mi o kadınlara?'

Elimi hemen göğsüne koyup ayırdım bedenlerimizi. Etkisinden çıkıp yanından yürüyüp geçmeden önce 'yetmez' dedim sadece. Kalbimin atışını duymazlıktan gelip koşar adımlarla eve doğru yürümeye başladım. Kısa sürede eve vardığımda Seher'in çığlıkları dayanılmayacak kadar artmıştı. Ama saatler sürdü bağırması. Yorgunluktan titriyordu bedeni. Odanın kapısında doğumun bitmesini beklerken sonunda bebek sesi çınlattı kulaklarımı. Hemen içeri girip bebeği sarıp sarmalarını izledim. Biraz önce ağlayan Seher şimdi deli gibi gülüyordu. Sevmediğin adamın çocuğunu doğursan bile seviniyordun demek ki. Anne olmak böyle bişeydi demek ki.

'Hoşgeldin Bilal'im.' dedi kucağına alıp sarılırken. Göz yaşlarımı daha fazla tutamayıp attım kendimi dışarı. Kör olan gözleri ne İpek'i görecekti, ne de başka birini. Merdiveni inip dış kapıyı açtım. Hepsi birden bana baktı.

'Erkek bebek oldu.' dediğim gibi abimle Fırat abi sarıldı, sonra da gidip Seymen'i kaldırdı, Seymen çaresizce sarıldı kuzenine.

'Annesi Bilal koydu oğlunun adını. Bilal oğlan geldi.'

'Bu bana yeter.' abimin titreyen sesini ilk defa duyarken, mutluluktan ağlayışını ilk kez görüyordum. Ellerini belinin üstünde birleştirip baba olan oymuş gibi gururla çekti gitti. Seymen her şeyi unutmuş gibi içeri girip yukarı kardeşinin yanına gitti.

Fırat abiyle baş başa kaldık. Yanıma gelip elini yanağıma koydu ve baş parmağı göz yaşımı silerken beni teselli etti.

'Sende evine git Bade, ayakta durmaya veya iyi olmaya çalışma. Git ve ne yapmak istiyorsan yap. Ağlayacaksan ağla, bağıracaksan bağır. Ama git, burada kalmak sana fayda etmez.'

'İpek'i harcayacaklar.'

'İnsanoğlu kendini bile harcar başkası uğruna.'

'Benim gibi.'

'İyi değilsin Bade, git hadi. Su akar yolunu bulur, sen düşünme bunları.'

Dediğini yapıp bir daha Seher'in yanına çıkmadan eve gittim. Yatağıma yatıp gün doğana kadar ağladım. Hala olmak için pekte güzel bir sabah değildi.

Seher ortalığı karıştırdın be gülüm, doğurdun iyi de oğlunun adını Bilal koymak ne!

İpek ne yapacak? Bilal'de mi şerefsiz çıktı?
Bu kitabın erkekleri neden böyle😄

Badeyle Seymen tamamen bitti mi bilmiyorum ama, Fırat fırsatı asla kaçırmıyor. Adam resmen olması gereken yerde olması gereken anda tam orada. Yanılma gızıııııımmmmm boşluğuna gelmesin Fırat'ın ilgisi😥😥

O zaman pamuk eller cebe😍
İlginiz için teşekkür ederim, beğeni ve yorumlarınızı eksik etmeyin❤️

İyi geceler

Aslı🎵

Bade | Ateş ParçasıWhere stories live. Discover now