14) Birlikte Geçen Günler

262 16 4
                                    

-Bölüm şarkımız One Direction-Moments-

❤️

İyi okumalar :))

**Cecilia'nın Ağzından**

"Aşkım! Ben bir şeyler almaya çıkıyorum!" Zayn'in Kate'e kurduğu cümle uyanmama neden olmuştu. Sessizce yerimde doğrulduğumda ellerimle şakaklarımı ovdum. Dün gece çok içmiştim. Daha doğrusu, bu aralar ipin ucunu kaçırmıştım. Kate kötü günleri geride bıraksın diye, hep beraber Niall'ın ailesine ait eve gelmiştik ve iki gündür halimiz sürekli partiydi. Ah ciddiyim, Harry ve Louis sayesinde sürekli içiyor, cozutuyorduk!

Tabi Lou, kutlama yapmakta haklıydı. Eleanor ile sevgili olmuşlardı. Gerçi Eleanor aramızda değildi ama onunla görüntülü konuşuyor, arayı bir şekilde kapatıyorduk. Aramızda yeni ve harika bir çiftin olması beni çok mutlu ediyordu.

Doğrulduğum yataktan sessizce kalktım. Uyuyan Elsa ve Ella'yı uyandırmak istemiyordum. Küçük adımlarla, eşyalarımın yanına doğru ilerledim. Canım nedense yürüyüş yapmak istiyordu. Başıma, bizim çocukların yaptığı gibi bir bere taktım ve kalınca ceketimi üzerime geçirdim. Rahat taytımı da altıma giydiğimde hazırdım. Sessizce kapıyı açtım ve koridorda minik adımlarla ilerledim. Herkes uyuyordu ve Zayn de çoktan gitmişti.

Kötü günlerin sonunda ışığa kavuşmak, harika bir duyguydu. Kate'in iyileşmeye başlaması, benim de kendimle ilgili umutlar beslememi sağlıyordu. Belki yaralı kalbim de iyileşebilir ve bir gün birini sevebilirdim.

Dış kapıya yaklaşıp yavaşça açtım ve kendimi sanki buz dolu bir havuzun içine düşmüş gibi hissettim. Tanrım! O nasıl bir soğuktu. Üstelik daha Noel bile gelmemişti. Adımlarımı orman yoluna doğru sıklaştırdım. Hava gittikçe soğuyordu. Üstelik ormanda ayıların olduğuna dair Niall'dan bir sürü hikaye dinlemiştim.

Yine de korkmuyordum. Bir hayvan asla bir insanın sizde açacağı kadar büyük yaralar açmazdı. Elbette gidip rahatsız etmeniz, huzurunu kaçırmanız halinde size pençelerini gösterebilirdi ama benim gibi zararsız birine saldıracaklarına inanmıyordum!

Ağaçlar sıklaştığında belli bir çizgi halinde yürümem gerektiğine karar verdim. Hala arkamdakileri seçebilsem de ormanda kaybolmak çok kolaydı, ağaçlar birden sıklaşıyordu çünkü.

Etrafı biraz gözlediğimde sağ yanımda bir patika olduğunu fark etmiştim, hem de araba geçecek kadar büyük bir patikaydı bu! Sevinçle kendimi patikaya doğru yürürken bulmuştum çünkü böylece kaybolmadan istediğim kadar yürüyebilecektim.

Patikada yorgun düşene kadar yürümüştüm. Yerlerde pek çok tekerlek izi vardı. Hatta bazıları çok büyük araçlara aitti. Demek ki bu orman Niall'ın anlattığı kadar ıssız değildi artık. Ah, sarı canavar beni korkutmak istemişti demek ki.

Bakışlarımı gökyüzüne çevirdiğimde sık ağaçlar yüzünden görememiştim ama ağaçların görüntüsü de bir harikaydı. O şekilde yürümeye başladım. Yapraklarını dökmüş çıplak ağaçlar da benim kadar yalnız mıydılar acaba? Onlar da uzun süre ayrılık acısı çekiyor olmalıydılar. Yapraklar belki de bu yüzden yavaş yavaş ayrılıyordu ağaçlardan. Aralarında birbirlerine veda ediyorlardı belki de böylece.

Çarptığım sert cisim yüzünden ister istemez geri sendelemiştim ve canım feci yanmıştı. Bakışlarımı çarptığım sert nesneye çevirdiğimde bunun bir araba olduğunu fark etmiştim.

Güzel, lüks bir araba!

Acıyan yerlerimi ovuşturarak çevreye göz atmaya başladım. Araba burada park halinde bırakılmıştı. Arabanın sağ yanında ise bir patika daha vardı. Sanırım sahibi bu yöne gitmişti. Ben de o yönde ilerlemeye başladım. Ancak son bir kez daha arkamı dönüp arabaya baktığımda bu aracın Zayn'e ait olduğunu anlamıştım.

Flight Of The StarsWhere stories live. Discover now