6) Kırık Kalp

450 23 2
                                    

Merhabalar!

İyi okumalar :))

**Niall'ın Ağzından**

Liam yanımıza, nedense sapsarı bir suratla dönmüştü. Yüzü öylesine asıktı ki, ilk kez ona soru sormaktan korkmuştum. Belki çizdiği izlenim yüzündendi ona karşı olan önyargım. Liam her sorununu kendi çözer, en mantıklımız odur imajı şu an beni arkadaşıma sor sormaktan mahrum eden şeydi galiba, tabi bir de içinde bulunduğumuz durumla neredeyse ilk kez karşılaştığımız düşünülürse...

Yemeklerimiz bitmişti. Ancak Liam yemeğini yarım bırakmıştı ve yemek üstüne hepimizin istediği, aslında kendinin de en sevdiği tatlıdan almamıştı. Louis'ye neler oluyor bakışları attım. Ancak bana anlamadım tarzı bakışlar atmıştı. Böylece hiçbirimiz ne olduğunu anlamamıştık.

Masadaki bu suskunluğa dayanamayan Harry konuşmaya başlamıştı. "Beyler, bayanlar! Ne oluyor bize? Yemek yedik uykumuz mu geldi?"

"Hey, bu masada oburlardan daha obur iki obur var!" Louis cümleyi kurduğunda kızlar gülmeye başlamıştı. Cümlenin saçma olduğunu idrak eden herkes kahkaha atmıştı, Liam hariç!

Sonunda dayanamadım ve Liam'a döndüm. "Dostum! Senin derdin ne? Suratın bembeyaz."

Liam peçetesine uzandı, güzelce katladı ve dudaklarını kuruladıktan sonra cevap verdi. "Neyim olacak ki? Sadece biraz uykusuzum."

Louis da bana destek çıkmıştı. "Buraya ne kadar güzel bir yer diyen sendin Liam, şimdi ne olduğunu anlayamadık!"

Liam derin bir iç çekmişti. "Bakın, ben iyiyim gerçekten. Konuyu kapatabilir miyiz lütfen?" sert bir şekilde kurduğu cümlelerden sonra kızlar hemen günlük konulardan falan konuşma açmaya çalıştılar, ortam gerilmesin diye.

"Harry, biliyor musun senin şu sevdiğin ayakkabılar indirime girdi!" Elsa gülümseyerek Harry'ye bakıyordu.

"Ben sipariş vereceğim bir ara, aynı siteyse beraber alalım Harry." Cecilia da muhabbete katılmıştı.

Harry yeşil gözlerini iki kız arasında dolandırıp duruyordu. "Ayakkabı, almam gerekiyor. Yarın beraber bakalım olur mu kızlar?" dediğinde iki kız da başını sallamıştı.

Louis ise cebinden çıkardığı telefonuyla birine mesaj atıyordu. Liam ise hala uzaklara dalıp dalıp gidiyordu.

Masaya doğru gelen Zayn ve Kate'i gördüğümüzde hepimiz ister istemez başımızı onlara çevirmiştik ama Liam ilk anda bakıp sonra hemen cebinden telefonunu çıkarmış ve başka şeylerle ilgilenmeye başlamıştı.

"Merhabalar, afiyet olsun hepinize." Kate bu cümleyi neşe içinde söylemişti.

"Merhabalar güzellik, tatlı yiyorduk en sevdiğinden." Dediğimde Kate bana gülümseyerek baktı.

"O zaman bana da söyler misin Niall?" Kate'in bu sorusuna hemen baş salladım. Garsona seslendim ve aynı tatlıdan Kate için de istedim.

"Beğendiniz mi mekanı çocuklar, yemekler filan nasıl?" Zayn hepimize sormuştu bu soruyu.

Elsa, Cecilia ve Harry üçlüsü ellerini teslim ol tarzı havaya kaldırdılar ve aynı anda "Onda on!" dediklerinde hepimiz gülümsedik.

Flight Of The StarsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin