22) Çakma Sarı

275 18 17
                                    

**Kate'in Ağzından**

İşte bomba kucaklarındaydı. Beni bu hale getiren konuyu biliyorlardı. Artık Zayn'den haberdardılar. Onlar da benim gibi ne diyeceğini bilemiyordu. Özellikle de Liam. Yanımda buz kesmişti sanki, konuşmuyordu, kıpırdanmıyordu; hatta nefesini tutuyor gibiydi.

Harry olduğu yerden hızlı adımlarla uzaklaştı, salonu arşınlıyordu fakat tek kelime etmiyordu. Niall da yanımda hareketsiz bir şekilde oturuyordu.

Kimsenin konuşmaya niyeti yok gibiydi.

"Neden gelmiş?" Liam sorusuyla ölüm sessizliğini bastırdı.

"Bilmiyorum." diyebildim.

"Sanki gittiğinde neden gittiğini biliyor muyduk da neden geldiğini bilelim?" Harry salondaki halının bir ucunda arkası bana dönük söylemişti bunu. Adımlarını atmaya devam etti. "Çok normal değil mi sizce?"

"Kate, nerede gördün?" Niall da ayaklandı.

Sakince yerimde doğruldum. "Marketten dönerken..."

"Onu biliyoruz!" Harry şimdi bana bakıyordu. "Nasıl karşına çıktı?"

"Anlat Kate?" Liam elimi tuttu.

"Böyle ayakta durmayın." Niall ve Harry'ye işaret ettim. "Gelin oturun. Geriliyorum ben öyle tepemde gezince siz!"

Harry hemen yakınlaşıp karşıma çöktü. Niall da eski yerine oturdu.

"Anlat Kate, dinliyoruz." Sarışın da diğer elimi tutmuştu.

"Öncelikle." Dedim gözlerimi hepsinin üzerinde gezdirip "Ben iyiyim."

Harry başını hayır anlamında salladı. "Hiç de öyle görünmüyorsun ama?"

Ellerimi nazikçe çektim ve ayaklandım. "İyiyim." Elimi saçlarıma götürdüm. "Bakın uzun bir zaman sonra onu gördüğüm için birazcık dağılmış olabilirim ama..."

"Kate biraz mı? Bizi çok korkuttun." Niall kocaman mavi gözleriyle gözlerimin içine bakıyordu.

"Niall! Onunla karşılaştım. Hem de hiç düşünmediğim bir anda." Odanın diğer ucuna yürüdüm. "Biraz kontrolümü kaybetmem normal değil mi?"

"Bırakın anlatsın!" Liam da ayaklandı. "En azından ne olduğunu öğrenelim."

"Nasıl çıktı karşına merak ediyorum, yani bunca zamandan sonra hangi cesaretle?" Harry bukleleriyle oynuyordu.

"Ben de onu merak ediyorum zaten." Liam derin bir nefes alıp yerine oturdu. "O yüzden de bırakın anlatsın!" ses yükselince istemsizce eski yerime geldim.

Sanırım anlatmanın vakti gelmişti.

"Ben marketten çıktım. Böyle elimde bir sürü poşet yalpalaya yalpalaya yürümeye başladım." Gözlerimi arkadaşlarımda gezdirdim. Hepsi pür dikkat beni dinliyordu. "Sonra böyle tam köşeye geldim. Sanırım biraz hızlı gidiyordum. Beni bilirsiniz böyle poşetlerle filan köşeyi zor dönüyordum tabi." Başımı eğip yere bakmaya başladım. Liam sabırsızca homurdandı.

"Haydi Kate, devam et?" Niall devamını anlatmam için beni teşvik etti.

"Ben köşeyi dönerken böyle biri geldi. Elimdeki poşetleri taşımama yardım eder gibi..."

"Ben biliyordum zaten!" Harry ellerini yumruk yaptı. "Şirinlik yapmaya çalışıyor!"

"Kes Harry yorumu!" Liam bana baktı. "Sen devam et Kate?"

"Harry haklı, kızma ona Lee!" Dedim umutsuz bir ses tonuyla. "İşte Zayn karşıma poşetleri taşımama yardım etmek için çıktı."

"Senin karşına çıkabilecek cesareti varmış demek!" Niall şaşkınca söylemişti bunu.

Flight Of The StarsWhere stories live. Discover now