10) Harika Dostlar

364 22 8
                                    

Merhaba. 😊

Bir geçiş bölümümle karşınızdayım. Şu ana kadar yazdığım en kısa bölümlerden biri olduğu için üzgünüm ancak daha çok hastane ile ilgili yazı yazarsam boğulacaktım.

Hepinize iyi okumalar :))

**Zayn'in Ağzından**

Kate birden ayaklanmaya çalışmıştı ancak duyduklarından sonra daha fazla ayakta kalamamıştı. Tam düşecekken uzanıp onu ustaca yakaladım. Benle aynı anda Harry de hamle yapmıştı. Bakışlarımız kesiştiğinde kıvırcığın da suratının bembeyaz olduğunu fark etmiştim.

Kapıya doğru ilerlerken Louis konuşmaya başladı. "Zayn sen Kate ile aynı arabaya bin. Onun yanında ol. Anahtarı bana ver istersen." Dediğinde Harry bize iyice yaklaştı ve Kate'i tuttu. Ben de cebimden anahtarımı çıkardım ve Louis'ye uzattım. Bugün iyi ki babamın arabasıyla gelmiştim. Arabayı onlara gösterdim. Harry kucağında Kate ile arabaya doğru ilerliyordu, adımlarımı hızlandırarak ona yetiştim ve Elsa da peşimizde olduğu için beraberce Kate'i arabanın arka koltuğuna geçirdik. Elsa bana bakıyordu. "Zayn, Kate'in yanına sen geç." Başımı tamam anlamında salladım ve Kate'in yanına geçtim. Başını dizlerime yasladım. Yüzündeki sarı saçlarını nazikçe çektim. Elsa arabaya binmişti ancak Harry, Niall ile konuşuyordu. Birkaç saniye sonra arabaya gelebilmişti.

Hızla arabayı çalıştırdı. "Hastaneyi öğrendim." Elsa da ben de başımızı salladık. Sanırım konuşmaya mecalimiz yoktu. Tekrar bakışlarımı Kate'e çevirdiğimde onun huzursuzca kıpırdandığını fark ettim.

"Harry, Elsa sanırım Kate uyanıyor." Elsa hemen arkaya döndü. Harry ise bir bakış attıktan sonra tekrar yola odaklandı.

Kate gözlerini açtığında önce şaşkınca nerede olduğunu anlayabilmek için çevresini süzmüştü. Ayaklanmaya çalıştığındaysa onu belinden yakalamıştım. "Bebeğim." Kate ile bakışlarımız buluştu.

"Zayn, ben..." diyebildi Kate sadece ve yeniden gözyaşlarına boğuldu. Kollarımı sardığımda hıçkırıklara boğulmuştu.

"Ağlama canım." Elsa konuşmaya başlamıştı. "Daha neler olduğunu bilmiyoruz bile."

Harry de ben de aynı anda. "Yani." Deyivermiştik. Kate hala başını omzumdan kaldırmamıştı. Hıçkırıklarla ağlıyordu.

Aradan birkaç saat geçmişti. Kate daha berbattı. Elimden de hiçbir şey gelmiyordu. Maura'yı karşımızda hareketsizce yatarken görmüştük. Kate ise bu görüntüye daha fazla dayanamamıştı.

Kollarımı Kate'e sardım ve başına minik bir öpücük kondurdum. Sakinleştirici vermişlerdi. Şimdi de hastanede bir odada kollarımda uyuyordu. Ama acısını hafifletemiyorlardı. Hiçbir ilaç ruhsal acıyı dindiremiyordu işte ya da bu berbat günü hiçbir şey sonlandıramıyordu.

Cebimde telefonum titremişti. Kate'i uyandırmamak için bir hamleyle telefonu kapattım. Elbette bekleyebilirdi.

Kate huzursuzca kıpırdandığında ellerimi saçlarında gezdirmeyi bıraktım. Uyanıp tekrar aynı tabloyla yüzleşmesini istemiyordum. Kate gözlerini kırpıştırdığında alnına minik bir öpücük kondurdum. "Zayn." Diyebildi Kate kısık bir sesle.

"Efendim canım?" onu saran kollarımı sıkılaştırdım. Keşke acısını paylaşabilseydim.

Kate bir süre bana bakındı. Ancak sonra nerede olduğumuzu hatırlayıp mavi gözlerini hüzünle gözlerime dikti. "Zayn, ablam..." yine sözleri hıçkırıklarla kesildi.

Flight Of The StarsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin