Flight Of The Stars

26) Bizim Evimiz

Merhabalar!

Öncelikle hepinizden buradaki gelgitli hallerim için özür dilerim. Ancak hiç kolay günler yaşamadım ve kaldıramadım.

Hikayeye başladığımda masum bir lisans öğrencisiydim. Yıllar geçti. Mezun oldum! 

Ayrıca 1D dağıldı, süreçten de cidden çok yara aldım. Gözümün önünde bir yıkım gerçekleşti. O günlerde sosyal medyada yazılanları unutamam. Gerçekten bir fandom nasıl sınanır hep birlikte görmüş olduk (ilk olmasa da) Bir süre sonra Zayn ve diğer çocuklar solo kariyerlere başladı. Umarım daha bir sürü güzel iş yaparlar. Biz herkesin kararına saygı duyabiliriz sadece!

İşte daha sonra ben de kendimi toparladım ve geri döndüm. Son sürat hikayemi düzenlemeye ve bölüm yazmaya başladım! 

Artık buralardayım!

Hepinize iyi okumalar :)

**Kate'in Ağzından**

Söz verdiği gibi Liam herkesi bir araya getirmişti.

Ancak neden karaoke bara benzer bir yerde toplandığımız hakkında herhangi bir fikrim yoktu. Ayrıca Niall mekanın sahibi gibi davranıyor ve bardan bir saniye ayrılmıyordu.

Dayanamadım ve oturduğum yerden kalkıp Niall'a doğru ilerlemeye başladım. İyice yaklaştığımda onun Cecilia ve Elsa'nın istediği içkileri hazırlamakta olduğunu gördüm. "Sen bu işe kaptırdın baya kendini!"

Niall elindeki şişeyi bırakıp konuşmaya başladı. "Başarılı olacağım gibi duruyor."Liam da yanımıza gelmişti. Niall ona bakarak konuşmasına devam etti. "Hadi ama dostum ben dayanamayacağım!"

Liam arkasında sakladığı mikrofonu açıp Niall'a doğru uzattı. "Bu şeref senindir dostum!"

Niall mikrofonu alıp bardan dışarıya çıktı ve hepimizin göreceği sahne kısmında doğru ilerlemeye başladı. 

Bu sırada Ella, Louis, Harry ve Cecilia kağıtlara, Greg, Maura, Austin, Keylor ve Elsa hararetli bir tartışmaya dalmıştı. 

Niall'ın sahneye çıkmasıyla herkes bakışlarını ona çevirmişti. O da sanki bin yıldır sahneye çıkıyor gibi arz-ı endam ediyordu. Liam dayanamadı ve bağırdı. "Niall hadi dostum!"

"Evet!" İşte Niall'ın utangaçlığı devreye girmişti. "Sizi buraya çağırdım çünkü..." bir kahkaha patlattı. "Liam, hepinizi yeni devraldığım mekanda ağırlamamızın daha uygun olduğunu söyledi."

Louis oturduğu yerden fırladı. "Ne demek devralmak?"

Harry onun cümlesini tamamladı. "Artık mekan sahibi bir kankamız mı var?" Niall başını sallayınca Louis ile garip bir dans yapıp beşlik çaktılar.

Herkes hep bir ağızdan Niall'ı kutlayan cümleler söylemeye başladı. Niall da kahkahalar arasında hepsine teşekkür etti.

Bir şeylerin yolunda gittiğini görmek gerçekten de güzeldi ancak az sonra Liam mikrofonu devraldığında, neler olacağı ile ilgili hiçbir fikrim yoktu. Acaba bizimkiler nasıl tepki verecekti?

Liam ile göz göze geldik. İyice yaklaştı ve kulağıma eğilip "Her şey iyi olacak." dedi. Bana yakın olan elini sıkmakla yetindim sadece, çünkü aynı fikirde değildim.

Niall sahneden inerken Liam'a mikrofonu uzatmıştı.

 İşte kabus başlıyordu!

Liam sakince sahneye çıkmıştı. Tanrım, şu çocuğa hayrandım! Baskı altında bile o kadar soğukkanlıydı ki ben şimdiden elimi kolumu nereye koyacağımı sapıtmıştım.