Alev Alev

161 53 10
                                    

"Kalbimi yerinden çıkacakmışçasına attıran adam, ne yapmıştın sen bana? "

Kalbim gümbür gümbür atıyordu şu dakikalarda.Ne oluyordu şuan? Aklımın yerinden gitmesine neden olan bu anda şimdi ne yapacaktım?Dudağımın üzerindeki bu baskı beni çok zorluyordu. Ya kendimi yine ateşe atacaktım ya da sakin ve bana göre huzurlu olan hayatıma geri dönecektim. Ve ben ne yapacağımı bilmiyordum şuan...
Hangi yolu seçeceğimi ya da nasıl davranacağımı bilmiyordum. Ateş Bey, ben kafamda bunları tartışırken kendisini geriye çekmişti bile. Ve ben adamın yüzüne bakamıyordum, utançtan.

"Su, ne olur yüzüme bak. Bir şey söyle lütfen. Sana şuan tüm benliğimle geldim. Bedenim, kalbim, ruhum her şeyim senin. Beni böyle davranarak daha da yaralama lütfen."

O böyle söylerken ben nasıl gidecektim? Benimle tüm içtenliğiyle konuşurken nasıl veda ederdim ona?
Allahım, lütfen yardım et. Ne zormuş ikilemde kalmak. Başına bir daha aynı şey gelir diye korkmadan 'seni seviyorum' diyebilmek ne zormuş.

"Su, bak seni zorlamak değil bu yaptığım ama beni de anla lütfen. Haftalardır ne yaptım da Su benden uzaklaştı diye kafayı yiyip durdum. Şuan öğreniyorum ki geçmişte yaşadıklarından dolayı gelecekteki mutlulukları yaşamaktan da korkuyor. Bana da hak ver Su. Ben şimdi ne yapayım?

Çekip gideyim mi? Yoksa seni doyasıya sevmeye devam mı edeyim?
Söylesene Su, cevap ver ne yapayım? "

"Sus, artık sus. Ben bile ne yapacağımı bilmezken sana nasıl beni sev diyebilirim söyler misin?
Ben yıllardır bir daha sevmekten korkup kaçtım bu şehirden, ailemden, en yakınlarımdan. Ama geri döndüm dayanamadım artık bu kadar yalnızlığa. Geldim ve tekrar kalbimin yerinden çıkacakmış gibi çarpmasına neden olacak kişiyi buldum. Ama ona seni seviyorum bile diyemedim korkumdan. O yüzden şimdi ne sana söyleyebileceğim bir şey ne de benim yapabileceğim bir şey var. Bu yüzden en iyisi arkadaş olarak kalmak. "

Ona bunları dedikten sonra gidiyordum ki ama onun sesi tekrar gitmeme engel oldu.

"Su, seni seviyorum. Hem de doyasıya..
Git desen de gidemem ki. Bedenim başka bir yere gitse de aklım ve kalbim hep seninle bu anda kalır. Hatırlıyor musun?
Sana papatya demiştim. Çünkü onlara o kadar çok benziyorsun ki..
Aynı papatyalar gibi senin de her bir yaprağını koparıp atmışlar. Canını yakmışlar. Sonunun ne olacağını bilmeden seni incitmişler. Ama sen tek bir yaprak olarak kalsan bile yeniden açmayı başarabilmişsin. Sen benim bu hayatta gördüğüm en güçlü insanlardansın Su.

Senden istediğim tek şey yine dene. Denemeden ne olacağını bilemezsin. İnsanlar hayatlarında bir sürü kötü şey yaşayabilir. Önemli olan tekrar ayağa kalkabilmektir. Ve sen bunu en  iyi yapanlardansın.

 Şimdi de benim için yap olmaz mı?

Su, benim papatyam olur musun? "

Korkuyordum. Ona cevap vermemin bedeli benim için bu kadar ağır olmamalıydı. İkimiz de seviyorken birbirimizi bu sevgi neden ayrılıyordu ki?

Hayatımda aldığım kararlar hep iyice düşünmemin üzerine aldığım kararlardı. Ama şimdi düşünmeden , aklımı bu işe karıştırmadan sadece kalbimle vermek istiyordum cevabımı. Sonunu bilmediğim bu yola birlikte girmek istediğim tek bir kişi vardı . O da ; Ateş'ti şüphesiz ki...

Belki yolun sonu mutsuzdu ama yine de onunla olsundu. Onun olması benim için yeter de artardı bile. Korksam da çekinsem de yine de yürümek hatta koşmak istiyordum ona karşı. Onun sorduğu soruya karşılık cevabımı şu şekilde vermiştim;

"Senin papatyan olurum Ateş. Ben seninle bu yola girmeyi kabul ediyorum."

demiştim. Ve hayatımda ilk defa plansız bir şekilde hareket ettiğimin göstergesiydi bu 'evet'. Ona kabul ettiğimi söyledikten sonra sımsıkı sarılmış ve o deniz kokusunu içime çekmiştim adeta. Artık en huzur bulduğum tek yer ; 'deniz' değildi benim için. Onun kollarındayken ve onun o deniz kokusunu içime çektiğim şuanlar benim için huzur evimdi adeta.

Bugün burada iki mutlu insan vardı. Denizin o hırçın dalgaları adeta bizim mutluluğumuza seviniyordu. Ateş ile suratımızda tek bir ifade kol geziyordu. O da;

"Mutluluk"...

"Siz, siz olun elinizdeki mutluluğu sakın bırakmayın. Sımsıkı tutun onu. Sizden gitmesine asla izin vermeyin. Çünkü mutluluk bazen bulunması kolay bir şey iken bazense bir o kadar zordur.
O yüzden mutluluğu yakaladıysanız peşini sakın bırakmayın!!!"



Gelecek bölümde görüşmek üzere..

Kendinize çok iyi bakın olur mu??

❤️❤️😘😘

Küllerinden Doğan Anka| Kitap Oldu🧡Where stories live. Discover now