Zaman her şeyin ilacıdır derler. Bütün yaraları iyileştirir. O yaraların kabuk bağlamasını sağlar.
Peki, gerçekten doğru mudur?
Zaman, sarar mı yaralarımızı?
Kalbimizdeki o derin acının dinmesine izin verir mi?Bence vermez. Çünkü zaman, sadece o olayın üstünü örter. Unuttuğumuzu zannederiz ama aslında unutamayız. Yaşadığımız her şey birebir aklımızdadır. Sadece unutmuş, acımız yok olmuş gibi davranırız. Bende öyle yapanlardanım.
Şuan ne mi yapıyorum?
Güzel bir akşam yemeği için hazırlanıyorum. Daha doğrusu hazırlanmaya çalışıyorum. Başımda Nehir gibi bir baş belası olduğu sürece sadece çalışmakla yetinirim çünkü. Sabahtan beri bin bir türlü sorguya çekti beni. Yok neymiş, Ateş Bey neden beni yemeğe çıkartıyormuş, bu samimiyet nereden geliyormuş?Nehir'e laf anlatmaktan gerçekten yorulmuştum. Çünkü anlamıyordu. Hala olaydan başka anlamlar çıkartmaya çalışıyordu. Bense bunun olamayacağını kesin bir dille reddediyordum.Bu böyle süregelirken telefonum çalmış ve arayanın Ateş Bey olduğunu görmüştüm.Hemen aramayı cevaplamış ve konuşmaya başlamıştım.
"Ateş Bey biliyorum geciktim kusura bakmayın,lütfen. Başımda biraz belalar vardı da on-"
" Su, dur lütfen. Ben sadece eğer istersen seni evinden alabilirim demek için aramıştım. Yani sakin ol lütfen, geç kalmadın. Yarım saate evine almaya geliyorum seni. Eğer o zamana kadar hazırlanmazsan bozuşuruz ona göre ..."Ben tam bir şey diyecekken Ateş Bey kapatmıştı telefonu.
Neden geliyordu ki şimdi?
Bu kadarına gerek var mıydı?
Galiba bunu da en iyi zaman gösterecekti...
YOU ARE READING
Küllerinden Doğan Anka| Kitap Oldu🧡
RomanceSiz hiç hayatınızda sevipte hiç beklemediğiniz bir anda ihanetin büyük acısını yaşadınız mı? Su yaşadı. Hem de hiç beklemediği kişi tarafından. Ve bu olaylar onu yıllarca uzak tuttu sevdiği her şeyden. Bir daha gelmemek üzere gitmişti ama geri döndü...