Küllerinden Doğan Anka| Kitap Oldu🧡

"Aşk" Güzel Şey

"Aşk; geceleri duvarlara baktırıp düşündüren hem de aynı zamanda midende mutluluktan kelebekler uçurtacak cinsten bir kavramdır..."

NEHİR'DEN

Hayatımda tek bir adam sevmiştim ben. Gülüşünde gözlerinin kısılışına, heyecanlanınca burnunun ucunu kaşımasına ve sinirlenince hep elleriyle oynayışına kadar birçok şeyini biliyordum onun. En yakın dostumun abisiydi o . Hep biliyordum aslında benim duygularımı hissettiğini .Sadece bana söylemiyordu o kadar. Fakat bir gün karşıma geçmiş ve beni yıkan o cümlelerini ağzından öyle kolay bir şekilde çıkarmıştı ki...

İşte o gün anlamıştım aslında onun benim için yerini. Ben aslında yıllardır içimde büyüyen o sevgiye aşık olmuştum. Senelerce ona aşık olduğumu zannetmişim meğer çünkü bunu bugün daha iyi anlıyorum. Bu hayata sadece bir kez geliyoruz ve yaşayabilmeyi en iyi şekilde becerebilmeliyiz bence. Aşk, sevgi,sadakat , üzüntü, sevinç ve daha nice duyguları yaşayabilmeliyiz mesela. Birini doyasıya sevebilmeli ve korkmadan ona sevgimizi dile getirebilmeliyiz. Çünkü bunlar o kadar yüce duygular ki esasen. Günümüzde çoğu insan korkar sevmekten . Aslında korkuları sevmek değil de karşılık bulamamaktır.

Eğer ; Milena'ya Mektuplar 'da Kafka korksaydı sevmekten yazabilir miydi onca şeyi? Veyahut da "Bilinmeyen Bir Kadının Mektubunda" daki o kadın yıllarca içinde büyüttüğü o aşkı yaşamasaydı kendi olabilir miydi ? Bunlar aslında hep bir gerçeği arama çabası aslında. Çünkü aşk; sevmek kadar sevilmeyi istemeyi sabretmektir de aynı zamanda. Hiçbir şey kucağınıza hazır bir şekilde gelmez bu hayatta. Her şeyi en ince detayına kadar sizler uğraşarak, savaşarak ve çabalayarak elde etmelisiniz yoksa hayal kırıklığından başka bir şey yaşamazsınız bu hayatta. Ben de öyle yaptım. Sevdiğimi sandığım o yılları geçmişimde bırakmayı ve kendime yeni bir yol inşa etmeyi seçtim. Şuan düşünüyorum da , iyiki de yapmışım diyorum . Çünkü şuan yanı başımda oturan bu adamı belki hiç tanımayacak , belki hiç sevemeyecektim eğer geçmişimde takılı kalsaydım.

Demir...

İyiki o gün şirkette çarpıştık seninle. İyiki bana o çerçeveli gözlüklerinin ardından sinirli sinirli baktın da içimde bir yerlerdeki o kıza tekrar sevmeyi ve sevilmeyi hatırlattın be adam. O gün, düşmemek için kollarına sımsıkı tutunduğum o an , senden sadece çekinen ve arkadaşı sayesinde oradan kaçan bir kız vardı karşında fakat şimdi o kız , sana deliler gibi aşık bir kadın. Bunu nasıl başardın bilmiyorum ama iyiki de başarmışsın diyorum şimdilerde. Çünkü sevginin benim yıllardır içimde büyüttüğüm o şey gibi olmadığını gösterdin bana. En çok da bu yüzden seviyorum seni adam. Başımı omzuna koyduğum şuanlar o kadar anlamlı ve güzel ki... Hiçbir şeye değişmem bu an'ı...

Bundan yaklaşık beş ay önce kapımın önünde beni delicesine seven o adamı hayatıma dahil ettiği için yaradana binlerce kez şükrediyorum. Özgürlüğüne düşkün, çatlak, çok konuşan bu kızı hayatına kabul ettiğin içinse sana binlerce kez teşekkür ediyorum sevgilim. O kadar çok sabrettin ki... Günlerce, haftalarca hatta aylarca bekledin beni. Önce yaralarımı sardın yavaş yavaş daha sonra ince ince işledin kalbime kendini .Bende öyle bir tesir ettin ki adam, hangi yazar gelirse gelsin tasvir edemez bendeki bu aşkı...

"BEŞ AY ÖNCE"

Hayat, bana garip oyunlar oynatan ve beni içinden çıkılamaz hale getiren bir kavramdır çoğu zaman. Benim yaşamım sevmek üzerine kuruluydu bundan birkaç ay öncesine kadar. Sadece sessizce sevmeyi biliyordum ben. Kimselere anlatmadan, içimden yaşıyordum o sıralar bu aşkı. Hatta o bile bilmiyordu. Belki de biliyordu ve görmezden geliyordu çoğu zaman. Onun için bu kadar basit bir şeyken benim için neden bu kadar zordu bu şeyden vazgeçmek?