Mutluluğa "EVET"

105 38 7
                                    


"Yepyeni bir hayata başlamanın çocuksu sevinci var içimde..."

                                                                                '1 Yıl Sonra'

Zaman , yerinde durmayan ve bizleri kendisine hapseden bir kavram . Öyle bir şey ki bu vakit, ne tutabiliyoruz onu ne de ilerle diyebiliyoruz. Bizler sadece , bu dünyada zamana esir düşmüş insanlarız. Deniz kenarında bir hayale sığınmıştım bundan tam bir yıl önce yanımda sevdiğim adamla birlikte. Hayatın bana neler getireceğini bilmeden bir yola koyulmuş ve peşimden Ateş'i de sürüklemiştim.

Ateş...

Benim gönlü güzel adamım...

Ne kadar zaman geçerse geçsin vazgeçemeyeceğim nadide şeylerden birisin. Bunu bugün resmiyete kavuşturacağız seninle. Benim için, hayallerim ve ümitlerim için bunca zaman bekledin sevgilim. Bugün , yepyeni bir hayata merhaba diyoruz seninle . İnanıyorum ki; önümüzde upuzun bir yol var sevgilim. Sabahın ilk ışıkları sanki yeni başlangıçlara gebeydi. Her şey, tam da istediğim gibi gidiyordu. Yanımda sevdiğim adamla birlikte bir yola giriyordum ve sadece sevdiğim insanlarla birlikte. Bu bir yılda neler mi oldu dersiniz?

Öncelikle yıllardır hayalini kurduğum , küçükken yazdığım o yazıları toparlayıp derleme bir kitap çıkardım. Daha sonra ise içinde hiçbir zaman umudu bitmeyen o savaşçı kızı tüm dünyaya gösterdim. Hayatımdaki tüm olumsuzlukları yıkıp yeni bir gelecek için tüm gücümle savaştım. Geçmişimle yüzleştim ve ablamla tüm sorunlarımı konuşup bir orta yolu bulmaya çalıştım. Onu da anlamaya ve dinlemeye çaba gösterdim bu süre zarfında. Geçmişimin en kirli zamanlarındaki o adamla bile hesaplaştım yanımda sevdiğim adamla birlikte. İşte dedim; "Senin yapamadığın birçok şeyi yaptı o bana. Beni sevdi hem de o kadar güzel bir şekilde sevdi ki. Beni ve tüm o hırçınlıklarımı, kendimle olan hesaplaşmalarımı kabul ederek girdi bu yola. Senin beceremediğin ne varsa yanımda duran bu adam yaptı. Ve biliyor musun, iyiki de yaptı. Çünkü ben artık onsuz bir saniye bile olmak istemiyorum." O da bu sözlerimin altında kalarak bu şehri hatta bu ülkeyi terk etti. Çünkü haklı olduğumu, beni ne kadar yaraladığını ve bende bir zamanlar ne kadar büyük yaralar açtığının o da farkındaydı. Zaman hepimize aynı işlemezdi . Kimimiz zamanın en iyi ilaç olduğunu söylerken kimimiz ise daha fazla vakit kaybetmemek için bulduğu her bir saniyesinin kıymetini bilirdi. Benim içinse zaman, geçmişimle hesaplaştığım, yeni bir gelecek inşa etmek için her zaman çalıştığım bir kavram oldu .

Ben defterime yazımı yazdığım sırada telefonum o kadar yüksek sesle çalıyordu ki masamdan kalkıp yatağımın başucundaki komodinden telefonu alarak açtım. Fakat keşke açmaz olsaydım , çünkü benim canım arkadaşım Nehir tüm hızıyla bana şu sözleri söylemeye başlamıştı bile.

"Su!!!!! Sen daha o yataktan çıkmadın mı kızım? Hayır, sanki ben evleniyorum yahu? Neden acele etmiyorsun canım arkadaşım hayır yani merak etmiyor değilim. Bir dakika Demir 'sus' deyip durma. Çünkü bugün bu kız o nikah masasına oturacak ve daha kuaföre gidecek .Bir sürü hazırlık yapılacak. Fakat prensesimiz anca kalkmış o prenses yatağından. Su hemen kalkıyor, hızlıca giyiniyor ve bir saat içinde kuaföre geliyorsun yoksa gelir seni saçından sürükleyerek yaparım. Biliyorsun değil mi canım arkadaşım:)))) "

Nehir'in sesiyle sabahın köründe ne olduğuma şaşırıp kalmıştım. Hayır, yani kız kendi kalkmakla yetinmemiş bir de üstüne sevgilisini de peşinde sürüklemişti .

"Nehir allahaşkına bir sakin ol kızım. Ne bu motora bağladın iyice. Tamam canım arkadaşım hemen hazırlanıyor ve kuaföre bir saat içinde geliyorum. Oldu mu , şimdi? "

Küllerinden Doğan Anka| Kitap Oldu🧡Where stories live. Discover now