İlk Karşılaşma

180 66 6
                                    

Medya (NEHİR)

                                                                          NEHİR'DEN ;

"Bazen vazgeçilmesi zor olan şeylere tutunuruz hayatta. Bize neler getireceğini bilmeden hem de..."

İnsan, neden hep ulaşamayacağı şeyleri sever?
Neden acı çektiğini bile bile yine de vazgeçmez bu sevdadan?
Zordur, bir sevdanın yürekten koparılması. Benimki de öyle bir şey işte. Ne kadar bu defterleri kapattım desem de kalbim izin vermiyor buna. Acıyı bütün hücrelerimde hissetmeme rağmen vazgeçemiyorum bu sevdadan.

En yakın arkadaşımın abisine aşıktım yıllardır. İçimdeki bu sevda büyüye büyüye canımı çok acıtıyordu ama yine de içimden söküp atamıyordum bu sevdayı. Onun yanında birisini gördüğümde bile kıskanmaya hakkım yoktu benim. Bunu en acı yolla  göstermişti bana. Bizim olamayacağımızı en baştan söylemişti söylemesine de ben anlamıyorum işte. Daha doğrusu anlamak istemiyordum.Belki de anlamak istemediğim şey onun sözleri değildi sadece. Ben kendimi bile anlayamıyordum ki senelerdir. Kendimle bile bir savaş halindeyken benden onu anlamamı beklemesi tam bir fiyaskoydu bana göre.

Bundan tam iki ay önce ona açılmaya karar vermiş ve  tüm cesaretimi toplayıp karşısında hazırola geçmiştim adeta. Ama o, benden önce davranmıştı ve beni yıkan o cümlelerini hiç acımadan çıkarmıştı ağzından. Hayatımda hiç bu kadar küçüldüğümü, un ufak olduğumu hatırladığım bir an bile yoktu benim. Ne zaman ona karşı bir hisler beslemeye başladıysam işte o an tüm tabularımı yıkmıştım.

 Zor seven ben bile onun karşısında adeta mecnuna dönüyordum ve en acısı da neydi biliyor musunuz?Karşınızdakinin hislerinizi bilmesine rağmen boşvermiş muamelesi yapmasıydı. Sizin canınızı acıtan da buydu aslında. Her şeyin farkında olan Kaan, hiçbir şey yokmuşçasına canımı acıtmaya ant içiyordu adeta.

Kendimi yiyip bitiriyordum ama dışarıya öyle güzel oynuyordum ki kimse acı çektiğimi anlamıyordu.
En yakınlarım bile...
Ne acı değil mi?
İçinde fırtınaların kopmasına rağmen dışarıya hiçbir şey yansıtamamanız..

Şimdilerde  Su'yun bir aşk uğruna çekip gitmesini bir nebzede olsa daha iyi anlayabiliyordum. Ne kadar sevdiklerini bırakıp gitse de sadece acı çekiyordu. Acısını biraz da olsa hafifletebilmek için gitmişti hiç bilmediği bir hayata. Belki de en iyisi gitmekti...

Bunları düşüne düşüne gelmiştim Su'yun çalıştığı yere. Öğle arasında biraz kafasını dağıtmak için gelmiştim. Çünkü en son konuştuğumuzda canı bir hayli sıkkındı. Ben de onu neşelendirmek için biraz da kendi kafam dağılsın diye gelmiştim buraya. Bu arada şirket gayet güzeldi. Su için seviniyordum, biraz olsun iyileşmeye başlamıştı. Bence ona burası iyi geliyordu, şüphesiz..

Bunları kafamda yorarken ne olduğunu anlamadan yere düşüyordum ki son anda düşmekten kurtuldum. Daha doğrusu kurtarıldım. Bunu belimdeki kollardan ve bana tuhaf tuhaf bakan gözlüklü bir adamdan anlıyordum. Ne ara bu duruma gelmiştim bunu da çözememiştim ya neyse.

Karşımdaki adam bana sinirli sinirli bakarken ne yapacağımı şaşırmış durumdaydım. Elim ayağıma dolaşmış durumdaydı. Bu işten nasıl kurtulacağımı düşündüğüm sırada  canım arkadaşım Su'yun o kurtarıcı sesini duydum.

"Nehir?? Ne yapıyorsun orada gelsene.

Aaa,Demir Bey sizde mi buradaydınız?  Arkadaşım Nehir. Beni ziyarete gelmişti de."

Su, bunları söylerken adam o soğuk tavrından hiçbir şey eksiltmeden bana bakmaya devam ediyordu. Galiba bunda adamın üzerine kahvesini dökmemin de büyük bir pay sahibi olduğu söylenebilirdi. Şuan acayip tırsıyordum  bu takım elbiseli adamdan çünkü çok  ciddi duruyordu. En iyisi topuklamaktı sanırım yoksa adamın ateş saçan gözleri beni yakabilirdi.

"Su canım , benim acil bir işim vardı. Unutmuşum ben onu. En iyisi sonra görüşürüz,öptüm bay."

Su'ya cevap hakkı tanımadan kaçarcasına uzaklaştım şirketten. Yoksa biraz daha orada kalsaydım o adam beni çiğ çiğ yerdi.
Kendimi biraz olsun sakinleştirebilmek adına bir banka attım. Banka oturduğumda hala nefes nefeseydim. Kalbimde sanki yerinden çıkacakmış gibi atıyordu şuan. Bunda tabii ki koşmamın etkisi vardı, o adamdan korkmamın değil.
Evet, evet sadece koşmaktan kalbim bu kadar hızlı atıyordu. Başka herhangi bir sebep değil...

"Bazen ilk görüşte tanırız karşımızdaki insanı. Onun da acılarını, sevinçlerini kısacası onu o yapan tüm benliğini anlayabiliriz ilk gören gözler de..."


Diğer bölümde görüşürüz 😘😘

Küllerinden Doğan Anka| Kitap Oldu🧡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin