Lanetliler

38 30 8
                                    

11: LANETLİLER...

Cornelius odasında masasına oturup laptop'undan internete girmiş dünyadaki haber sitelerini dolaşmaktaydı. Görmek istediği türden haberleri görüyor olmalıydı ki neşesi yerine geliyordu. Bir bardak daha viski doldurdu. Buzsuz sıcak sıcak içiyordu ama berbat bir gırtlağı olmalıydı ki ona şurup gibi geliyordu. İnsanlar bir zamanlar kendisinin yaşamış olduğu deneyimleri yaşamaya başlamışlardı bile ve bu gitgide artacak gitgide hızlanacaktı. Çünkü efendi bunun böyle olacağını söylemişti. Cornelius efendisini ilk defa rüyasında görmüştü. Bu rüyalarda Efendi ona ihtiyacı olduğunu söylemişti.

O zamanlar Cornelius ilk defa hayatını rayına oturtmaya başlamıştı ama bu raylar üzerinde gitmek ona zor geliyordu. O çocukluktan beri elde etmesi gereken her şeyi çalarak elde etmişti. Çalmasına mani olmak isteyen bir dükkan sahibini öldürerek daha 16 yaşında suç ve bağışlanmaz günah ile tanışmıştı. Yıllarca hapiste yattıktan sonra 30 lu yaşlarına doğru özgür kalmış ve yetimhanede daha küçük bir çocukken tanıdığı bir kız olan Violette ile tekrar karşılaşmış ve onunla evlenmişti. İkide çocuğu vardı. Ama çalıştığı demir fabrikasında çocuklarını doyuracak kadar bile para kazanamıyordu neredeyse. Eşi Violette onun neler yapabileceğini bildiği için devamlı ona yemin içiriyordu. Hapse girmesi kurdukları bu mütevazı ailenin sonu olabilirdi. Violette çirkin ve yaşından daha yaşlı gösteren bir kadındı ama çocukları için iyi bir anne ve kocası için iyi bir eşti. Eğriyi doğrudan ayırmasını iyi bilen biriydi ve bunu kocasının da sağlaması için elinden geleni yapıyordu. Bir şekilde Cornelius' u da suçtan ve kötülükten uzak tutmayı becermişti. Bu da o kadıncağızın hayatta bir şeyleri; zor bir şeyleri başardığı hissini yaşamasını sağlıyordu ve bu tatmin duygusu ile zorluklara, yaşam mücadelesine göğüs geriyordu.

Ama yıllar geçtikçe ilişkileri bozulmaya başlamıştı. Cornelius her sabah biraz daha farklı ve değişmiş uyanıyordu. İşte o günlerdi Cornelius efendi ile tanıştı rüyalarında. Efendi ona ihtiyacı olduğunu söylemişti. Ona hep beyaz bir güvercin olarak gözüküyordu ve dünyayı olduğundan daha farklı bir yer yapması için Cornelius' a ihtiyacı olduğunu söylüyordu. Cornelius bunun sadece bir rüyadan ibaret olmadığını efendinin sesini normal hayatını yaşarken de duymaya başladığı zaman tam olarak anlamıştı. Ona gün içinde de ulaşıyordu ve her gün biraz daha etkisi altına alıyordu ve Efendi doğru zaman geldiği zaman ona bir adres vermişti. Sesler veya rüyalar aracılığı ile değil, yüz yüze görüşmek için.

Verdiği adreste sadece köhne bir baraka vardı. Cornelius içeri girdi. Bir adam arkası kapıya ve Cornelius' a dönük ayakta duruyordu. İçerisi sadece mumlarla aydınlatılmış, ama pekte aydınlatılmamış bir şekilde fazlasıyla loştu. Efendi konuştuğu zaman sesi onun içine işlemişti. Söyledikleri sanki içindeki tüm hayati organlarını parçalıyor, yok ediyordu ama aynı zamanda konuşmaya devam ettikçe bu yok ettiklerinin yerine daha iyi ve güçlülerini koyuyordu. .

Efendi konuştu ve Cornelius değişti.

" Cornelius benim benzersiz ruhum. Çok uzun zamandır senin olmanı, olgunlaşmanı bekliyorum. Ama sen gelişimine bir nokta koydun ve varman gereken limandan çok daha farklı ve küçük bir limana demirledin. Seni ilk başta yönlendirmek istememiştim çünkü zaten sen kendi iradenle bana geliyordun ama artık müdahale etmek zorundayım. Kendini harcıyorsun"

Cornelius efendiyi can kulağı ile dinliyordu. Rüyalarında duyduğu sesin aynısıydı. Rüya gerçek oluyordu.

" Rüyalarını gerçek yapabilirim Cornelius ve daha önemlisi gerçekleri bir rüya gibi silikleştirip yok edebilirim. Bu daha önemli. Etrafına bak Cornelius. Dünyaya bak. Benim gibi görseydin iki taşın yan yana dururken bile yanlış durduğunu görürdün. Bireyler burada çok yanlış başladı ve bu yanlış yol aldıkça kar toplayan büyük bir çığ gibi devam ediyor. Zamanı geldiğinde buna biz set çekeceğiz Cornelius. Bunu herkesin iyiliği için yapıcaz ve her şey bittiğinde sen başının üzerinde altın sarısı ile kırmızının seviştiği alev alev yanan bir taç ile istediğin her şeye tamda elde etmeyi sevdiğin şekilde elini uzatıp ulaşacaksın. Bunu sana garanti edebilirim"

SoNYıLWo Geschichten leben. Entdecke jetzt