Gören Göz

102 65 130
                                    

4: GÖREN GÖZ

Bunlar olurken Adem odasına geçmiş, battaniyenin altına girmiş düşünüyordu. " Kıyamet kopsa ne güzel olur" diye geçti içinden. Sur' a borusunun tüm dünyayı çalkalayacak sesini hayal etmeye çalışıyordu. Bunu çokça merak ediyordu. Nasıl bir şey olacağını. Cehennemin nasıl bir yer olacağını hayal ediyordu. Bir an için gözlerini kapadı ve düşünmeye başladı. İçinde yanan alevleri dışında parlayan dağlarla çevrili ölü topraklar hayal etti. Bastığı yer sanki üstü katılaşmış lav denizi gibi sıcak olmalıydı. Yüzlerce güneş olmalıydı gökyüzünde ve tüm korkuları gerçekleşiyor olmalıydı. Yükseklerden yere düşüp çakılıyor olmalıydı ve her bir zerresi acı ile kıvranıyor olmalıydı. Bir anda gözünün önünde bir sürü kola şişesi canlandı. Hayalini hemen noktaladı...

Üstüne bir ağırlık çöktü. Battaniyenin altında sıcak iyi gelmişti. Esnedi, gerindi derken uyumaya başladı.

Özlem içinden düşünüyordu. Aynı rüyayı 3 kişinin birden görmesi, falı olmayan kahveler, rüyalarda görülen kıyamet alametleri derken gözü birden inanılmaz bir sızı ile titredi ve tüm ağrı geçti. Eğer aynı anda ağrı geçmeseydi mutlaka çığlık atabilirdi. Ama geçmişti. Gözlerini kırpıştırdı. İlkay " ne oldu" diye sordu. Özlem" hiiiç, hiç bir şey" " Heh iyi, ben uyumaya gidiyorum, 3-4 saat kestirmezsem kendime gelemiycem" diyip içeri geçti. Hiç uyunacak zaman değildi.

Özlem Adem' i düşünmeye başladı. Acaba bu rüya saçmalığını başlatan o' muydu. Gerçi kendisi de gerçekleşen, gelecekten haberler veren rüyalar konusunda sabıkalıydı. Büyük depremden önce öngörü olarak yorumlanacak, musibet olarak isimlendirilebilecek kabuslar görmüştü. Adem ise bazen gördüğü kabusları gerçek olduğuna kalıbını basacak kadar inandırıcı bulan ve bunların etkisinde kalan biriydi.

Aklından bunlar geçerken görüşü önce bulandı. " ne oluyor" demeye kalmadan yere dökülen bir perde gibi aşağıya aktı ve bir başka görüntü geldi. Özlem bağıracak oldu, sesi çıkmıyordu. İnanamıyordu böyle bir şeyin olduğuna. Eli ayağı tutmuyordu. Transa geçmişti. Birkaç saniye titredi ama geçti. Görüntü akıp gidiyordu. Bir film gibi olanları seyrediyordu. Görüntüde Adem dar bir sokaktan yürüyordu. Onun haricinde o yöne giden hiç kimse yoktu. Tersi istikamette ise sürü ile insan geliyordu. Ağızları hareket etmediği halde sanki hepsi konuşuyormuş gibi farklı farklı seslerden konuşmalar duyuyordu resmen. Kimisi " o adi şerefsizin kafasını koparıcam" diyordu, bir başka ses" bana yalan söylemek neymiş göreceksiniz laaaan" diye bağırdı, başka bir tanesi" siz belaysanız ben cezayım, görücez" diye bağırıyordu. Bir kadın sesi çalındı kulağına" evet, onu uykusunda geberticem" dedi. Özlem olanlara inanamıyordu. Bulunduğu mekandan sıyrılmış başka bir aleme gitmişti sanki. Daha doğrusu başka bir alem onu bulmuştu ve kendisini gösteriyordu. Kaba bir ses" bıçağı sokup döndürürsem izi kalır, anlar o zaman" dedi. Kimsenin ağzı oynamıyordu ama konuşuyorlardı işte. Özlem bildiği duaları sıralarken bir yandan da görüntüde Adem' e odaklandı. Adem üstüne gelen her insandan çekiniyordu ve çok şaşkındı. O konuşmuyordu. Herkes üstüne geliyordu. Hepsi kötü kötü ona bakıp, sonra yine kendi düşüncelerinde dalıp yanından öylece geçiyorlardı. Artık Özlem' in duyduğu sesler Adem ile ilgili konuşuyordu. " Şu salağa bak, nereye gittiğini bilmiyor" , " haah haah haaa işsiiiiiz, işsiiiiiiz" , " sen bu yaştan sonra er olarak askere git bak napıyorlar seni" , " deli, geri zekâlı Adem"

Adem durdu. Dizlerinin üstüne çöküp ağlamaya başladı. Ağzı hareket ederek konuşan tek kişi olmuştu" Yeteeeeer, nolur üstüme gelmeyin"

Adem birden uyandı. Onu uyandıran bangır bangır bağırarak çalan telefonun sesiydi. Mesaj telefon operatöründendi. Geyik bir yeni yıl mesajıydı. Adem ağza alınmayacak bir çok küfür ve hakareti art arda ekleyerek ağır konuştu. O esnada Özlem' in gözünün önündeki görüntü yağmur damlaları gibi aşağıya akıp gitti. Yerine salonun görüntüsü yavaş yavaş belirginleşti. Artık baktığı yeri görüyordu Özlem. Dili çözüldü, eli ayağı çözüldü. Gözlerinden yaşlar boşaldı anında. İçine o görüntüde gördüğü onlarca, hatta yüzlerce insanın öfkesi dolmuştu ve yine görüntüdeki Adem' in hüznü ve çaresizliği. " İlkay" dedi. Sesi çok kısık çıkmıştı. Onu düşünüyordu ve yanında istiyordu. Çok garip şeyler olup bitiyordu. İlkay' ı düşünürken biraz önce olanların aynısı tekrar olmaya başladı. Gözlerinin görüşü kayboldu, salonun görüntüsü bir perde gibi aşağı indi yine ve başka bir görü doğdu. Bu sefer eli kolu kilitlenmemişti ve sesi çıkıyordu. " Ne oluyor ? "

Bu sefer görüntüde İlkay telefonda konuşuyordu. " Ne yüz milyar mı? Güldürme lan beni. O kitapları ikiden aşağı bırakmam. Tabi. Tamam bana uyar... . . Herhalde nakit, yok birde çek alacaktım... ... Tamam hadi canım işim var.''

Telefonu kapattı. Gün batımına bakan bir bahçedeydi. Kuşlar ötüşüyordu. Bir masa vardı önünde. Masada laptop açıktı. İlkay renkli meyve suyunu yudumladı. Hesap yapıyordu. " Hmmm, iki yüz milyar ordan, beş yüz ordan, eh bir teklikte ordan gelse hmmm... bu ayki masrafım çıkıyor.'' Garip bir puro yaktı İlkay. Yalnız çakmak olarak iki yüz Euro kullanıyordu. Başını geriye çevirip eve -saray yavrusuna- baktı. " Yahu yıllar yılı nasıl yaşamışız öyle" diye küstahça böbürlendi.

Bunları izlerken bir huzur doldu içine Özlem' in. Evi inceliyordu, eşini inceliyordu. Çok iyi görünüyordu. Üstünde çok güzel spor bir sweat ve yine spor bir pantolon vardı. Ayaklarında bir şey yoktu. İlkay çimlere basarak çalışırdı bahçesinde. Uzamış saçlarını arkadan at kuyruğu yapmıştı. İşine dönüp laptopta bir şeyler yapmaya koyuldu. Ekranda program ismi olarak " Pixar İmagination" yazıyordu. Alt başlık " Nail Baba ve Geyikleri" idi ve bir animasyon oynuyordu gerçeğe çok yakın, ama sevimli tiplerle dolu bir şeydi bu. İlkay bir zamanlar çocuklar için hikaye kitabı olarak hazırladığı Nail Baba' nın filmini yapıyordu Pixar firması için.

Neşe ile gülümsedi Özlem. Görüntü yerini gerçek dünyanın görüsüne bıraktı. Hala gülümsüyordu Özlem. Adem' i gördüğü hüzünlü görüntülerin düşüncesi yerini bu görüntülerin neşesine bırakmıştı. " Onların rüyalarını görüyorum

SoNYıLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin