BÖLÜM 23- ESKİ DAVA

313 112 74
                                    

Tuna erkenden kalkıp hazırlanmıştı. Dün akşam Maya'nın yüzündeki ifade onu korkutmuştu, her şeyin bir anda altüst olmasına asla izin veremezdi. Maya'nın ondan uzaklaşması yüreğinin kaldırabileceği bir şey değildi. Bu düşünceler içinde telefonunu eline alıp Maya'yı aradı. Bir süre çaldı ama karşıdan yanıt veren olmadı, bir süre sonra da meşgul çalmaya başladı. Tuna ikinci defa aradığında bu kez de telefona ulaşılamıyordu. Yumruğunu sıkıp sakinleşmeye çalıştı ama sesi hiç sakin çıkmıyordu.''Ölür müsün açsan şu telefonu? Dünyanın tüm inat duygusu senin bünyende toplanmış.''

Maya telefonu çalınca bakmış ama açmamıştı. Şimdi Tuna ile konuşmanın sırası değildi, kendi başına her şeyi halledecekti. Bu yüzden ondan uzak durması gerektiğini düşünüyordu. Telefonunu kapatıp çantasına koydu ve ondan bir cevap bekleyen Baran'a baktı. Sert bir şekilde konuşmaya başladı.''Sadece evlerine gitmek istiyorum, ondan sonrasını ben hallederim senin yanımda olmanı istemiyorum.''

Baran itici bir gülümseme ile karşılık verdi.''Sen nasıl istersen ama sonra beni özleme.'' Ardından arabasının kapısını açıp Maya'nın binmesine yardım etti.

Maya'yı uzaktan izleyen Ökkeş de onların peşine düşüp, Tuna'yı aramak için telefonu eline aldı.

**

Hasan erkenden evden çıkıp, çocukluk arkadaşı komşularının oğlu Serkan'ın yanına gitmişti. Yeni polis olan arkadaşı geceden onu arayan Hasan ile buluşmak için çarşıda onu bekliyordu. Uzaktan arkadaşını gören Hasan hızlıca Serkan'ın yanına gitti, sarıldıktan sonra direkt konuya girdi.''Serkan, bu kadar işinin içinde seni alıkoyduğum için kusura bakma.''

Serkan arkadaşının koluna dokunup karşılık verdi.''Olur mu öyle şey, sen neye ihtiyacın var onu söyle.''

Hasan bir an tereddüt ettikten sonra kararlı bir sesle konuşmaya başladı.''Eski bir dava ile ilgili bilgiye ihtiyacım var ama üzeri kapatılmış ya da dava başka şekilde anlatılıp olayın üzeri örtülmüş olabilir.''

Serkan düşünceli bir şekilde karşılık verdi.''Eski bir davaysa ve saptırılmış şeyler varsa zor olabilir. Ama emniyette çok eskiden görev yapan, beni seven polis tanıdıklarım var. Onlar da yardımcı olur, jandarma olaya dahilse onlardan da öğreniriz, sen isimleri söyle bana.''

Hasan üzüntülü bir sesle konuşmaya başladı.''Olay otuz yıldan uzun bir zaman önce olmuş, ölen kişi Hasan Söğüt, genç yaşta kazada ölen Davut Söğüt'ün oğlu. Annesi de Sara Söğüt. Hasan'ın nasıl öldüğünü öğrenmem lazım, en ufak bir şey öğrenirsen bana söyle mutlaka Serkan, bu benim için çok önemli.''

Serkan arkadaşının söylediği isimleri not aldıktan sonra güven verici bir şekilde başını sallayıp konuştu.''Merak etme, elimden geleni yapıp bir şeyler öğrenmeye çalışacağım.'' Hasan ise yüreğinde derin bir acıyla başını sallamakla yetindi. İçinde öfke, sevgi tüm duygular karman çormandı. Ama bir an içinden Gülcan'ı görmek geldi, konuşmak istedi onunla. Belki sevgisini anlar ona bir şans verirdi.

**

Maya, Baran'ın getirdiği evin önünde arabadan inip etrafa bakmaya başladı. Eskimiş evlerin duvarlarını inceledi, boyaları dökülmüştü ve ince yarıklardan sular sızıyordu. Annesinin yılar önce buralarda koştuğunu hayal etti. Keşke duvarların dili olsaydı da insanlara gerek kalmadan olanları onlar anlatsaydı, Maya bu düşünceler içinde annesinin teyzesi olduğu söylenen Sara ninenin evine doğru yürümeye başladı. Arkadan Baran kendinden emin şekilde elini kolunda birleştirmiş olarak konuştu.''Seni burada bekliyorum, merak etme.''

Maya ise onun varlığını umursamıyordu bile o yüzden merak etmek için de bir sebebi yoktu. Onu umursamadan eve yaklaşıp yarı açık kapıyı çaldı. Bahçede bir şeyler ile uğraşan bir kadın vardı, onu görünce işini bırakıp kapıya doğru yaklaştı. Maya'yı görünce bir süre onu süzüp, şüpheli bir şekilde sordu.''Kimsiniz?''

KEŞFEDİLMEMİŞ (TAMAMLANDI)حيث تعيش القصص. اكتشف الآن