BÖLÜM 5- SESSİZ SORULAR

450 122 22
                                    

Maya saçlarını kuruladıktan sonra arkadaşlarının hazırladığı masaya yemeğe geçti. Bir anda hepsinin gözleri onun üzerine çevrilince '' Nee! Neden bakıyorsunuz öyle?'' diye sormadan edemedi.

Cenk '' Akşam olmuş ve yağmur yağarken çarşıda seni kenara çağırıp konuşan adam seni eve bırakıyor, '' diyerek elini ağzına götürüp sırıttı.

Seren masanın altından Cenk'in ayağına sertçe vurdu. '' Utandırma kızı çeneni kapa.'' Ama Seren bunları söylerken bıyık altından gülmüştü.

Ece bir sırrı öğrenmeye çalışırcasına sordu. '' Maya senin bize anlatmak istediğin bir şey var mı?'' Herkes gözünü dikip Maya'ya baktı.

'' Aslında şu an çok açım, yemeğe mi odaklansak!'' Maya Bulut Hoca'nın da içeriye girmesiyle rahatlayıp yemeğine yemeye koyuldu. Diğerleri de hocalarının gelişiyle sessizleştiler.

Yemek sırasında bugün bulunan cübbe ile asa hakkında konuştular. Hocaları gözden kaçabilecek detaylar olduğunu düşündüğünü dile getirdi. Yemekten sonra çaylarını içerken çektikleri fotoğrafları inceleyerek konuşmaları sürdü. Bulut Hoca bir şeylere yaklaşmalarının yakın zamanda olacağına inanıyordu. Günün yorgunluğuna yavaşça teslim olmaya başladılar. İlk Cenk izin isteyip eve yatmaya gitti. Ardından Ece ile Seren de izin isteyip kalktılar. Maya kahve yapıp balkona hocasının yanına gitti. Maya kısık bir sesle sordu.

'' Hocam geçen gün kitaplarınızın arasından düşen bir not buldum. Kızmayın ama okudum.'' Bulut Hoca siyah çerçeveli gözlüğünü çıkarıp koyu kahve gözlerini Maya'ya dikip bir kaşını kaldırdı. Maya devam etti.'' Hocam aslında düşünceleriniz beni heyecanlandırdı. Benim gibi farklı bir şeylerin olduğunu düşünmüşsünüz.'' Maya konuşmasını bitirince hocasının cevap vermesini bekledi. Bulut Hoca Maya'ya bakıp konuştu.

'' Maya biz ilk defa ne zaman karşılaştık?''

Maya '' Beş yıl önce ben son sınıftayken,'' diye cevap verdi. Bulut Hoca devam etti.

'' Peki, ilk dersimizi hatırlıyor musun?''

Maya '' Hatırlıyorum hocam, bize tarihi araştırırken hayal kurmamız gerektiğini söylediniz. O zamanda yaşayanları bugün ile değil o gün içinde değerlendirmemiz gerektiğini söylediniz,'' diye cevap verdi.

Bulut Hoca Maya'nın cevabı üzerine devam etti. '' Evet, çok doğru hatırlıyorsun. Bunu söylerken şunu iyi bilmemiz lazım: İhtimaller. Elde olan kaynaklar bize bir miktar cevap verebilir, asıl yaşanmış olayları ise yaşayandan dinlemediğimiz sürece kesin öğrenemeyiz. Hayal kurmak burada devreye giriyor. Gerçekleri bulmaya yarayan bir merdiven gibi düşün. Ben de kayıp kral ile ilgili senin hayallerinden alıntı yapmış olabilirim. Kralın kendisi ile sakladığı büyük bir sırrı olduğunu düşünüyorum. Bu belki birçok tarihçinin dediği gibi büyük bir hazinedir belki kimsenin yanına yaklaşmasını istemediği bir sırdır. Sen rüyanda gördüğünü söylemiştin değil mi Kralı ?'' Maya evet anlamında başını salladı. Bulut Hoca devam etti. '' Ben de senin hayallerinde gördüm farklı şeyleri. Beş yıldır kazılarda tarihe farklı baktığını gördüm. Bu benim için önemli bir şey. Belki de daha önce böyle birinin gerçekleşen hayalini gördüğüm içindir.'' Bulut Hoca son cümlesini sessiz bir şekilde söylemişti. Maya tam anlamadığını söyleyecekken Bulut Hoca çok yorulduğunu söyleyip evine gitmek için çıktı. Maya Hocasının ardından öylece bakakalmıştı. İlk defa Bulut Hoca bu kadar kendisi ile ilgili açıklayıcı konuşmuştu. Sırlarla örülü bir adamın ruhundan ince kesitler sunması gibi hissetmişti Maya.

**

Lütfiye Hanım, Arslan Bey'in gazeteye dalmış halini izlerken bir anda konuşmaya başladı. '' Bey ne olur sen de bir şey söyle şu oğlana. Şerminler bizden haber bekliyor. Gülcan'dan daha iyisini mi bulacağız hem? Gidip isteyelim.''

KEŞFEDİLMEMİŞ (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now