BÖLÜM 20- ESKİ YARALAR

325 115 48
                                    


Tuna arabadan dışarı bakarken kasım ayının başında, tepelerin kışa hazırlık yaptığını düşündü. Kafasındaki düşüncelere dalmışken abisinin sesiyle kendine geldi. ''Hesap ver bakalım Tuna Bey, geçen gece öyle apar topar gidiyorum diyip gittin. Babama cevap verene kadar öldüm, birazdan o da seni öldürür. Ama önce bana açıklama yap, demedim mi sana ben gitme o kızın ardından diye. Şimdi neyi halledeceksin?''

Tuna abisini dinlerken yüzünde bıkkın bir ifade vardı. Konuşurken sesine de yansıyordu.''Kimin peşinden gitmişim ben? İstanbul'da işim vardı onu hallettim. Ayrıca şimdi havaalanında karşılaştık onunla, o da işi için tekrar dönmüş. Başka bir şey yok.''

Mehmet kardeşinin bu cevabına sinirlenip sesini yükseltti.''Tabi tabi ben de inandım! Oğlum sen kimi kandırıyorsun? Ben bunca yıllık kardeşimi tanımıyor muyum?'' Tuna gülerek elini abisinin koluna koydu, sakinleşmesini bekliyordu. Birkaç dakika sonra Mehmet daha sakin bir sesle konuşmaya başladı.''Çoktan olayı çözmek için bir şeylere başladığını biliyorum, Ökkeş'ten araştırmasını istemişsin. Ben de konuştum onunla, ilginç şeyler var.'' Tuna abisinin sözleri üzerine onu dikkatlice dinlemeye başladı. Duyacaklarının hiçbir noktasını kaçırmak istemiyordu. Mehmet anlatmaya devam etti.''Babamla onun annesi arasında yaşanan olayın arkasında bilinmeyen şeyler var. Ama Yıldız Hanım'ın ailesinde olaydan sonra kötü şeyler yaşanmış. Onun da tam olarak ne olduğunu ya da nasıl olduğu dilden dile farklılık gösteriyor. Ama ortada ölen biri var ve aile bunun sebebini babam olarak görebilir.''

Tuna abisinin konuşmasını burada böldü.''Peki bu ölen kişi kim?''

Mehmet emin olmayan bir sesle konuştu.''Sanırım babamın eskiden çok yakın arkadaşı olan biriymiş. Bazılarının sözüne göre Yıldız Hanım'ın teyzesinin oğlu, bu kişi her ikisi de olabilir. Yani babamın arkadaşı aynı zamanda Yıldız Hanım'ın kuzeni olabilir. Adı Hasan'mış sanırım.''

Tuna düşünceli bir şekilde sordu.''Nasıl ölmüş?''

Mehmet derin bir iç çekip konuştu.''Kalp krizi geçirdiğini söylemişler o zaman ama annesi onun ölümü ile aklını kaybetmiş. O günden beri de aynı durumdaymış. Ama bana garip gelen bir durum var.''

Tuna heyecanlı bir sesle sordu.''Nasıl bir durum ağabey?''

Mehmet gözünü yoldan ayırmadan konuşmaya devam etti.''O zaman onların büyük dedeleri yani Hasan'ın annesinin babası hapse girmiş, nedeni de mal davası demişler. Hasan'ın ölümünden sonra Yıldız Hanım ortadan annesi ve babası ile kaybolmuş. Bence Hasan'ın ölümü kriz falan değil ortada bir cinayet var. Tam olarak nasıl bir durum bilmiyorum ama kesinlikle o gün farklı bir şeyler oldu.''

Mehmet sözlerini bitirince Tuna'nın kaşları çatıldı. Konuşurken sesi çok derinlerden geliyordu.''Bu anlattıklarına göre eğer onun ölümünde Yıldız Hanım'ın ailesinin etkisi varsa Maya burada tehlikede mi demek?''

Mehmet kardeşine doğru dönüp konuştu.''Ortada gerçekleşen ölümden tek kişi sorumlu değil Tuna. Bunda birçok kişinin etkisi var ve hepsi için tehlike demek.''

Tuna alnını kaşıyarak sordu.''Peki o ailede bunları öğrenince tehlike saçacak biri var mı?''

Mehmet yola bakarken gözlerini kısarak cevap verdi.''Evet, dayısının adını almış öfkeli bir Hasan var ve bu aralar Baran Aras yakın arkadaşı gibi görünüyor. Baran da bu olayın peşinde, sana zarar verecek bir fırsat kolluyor.''

Tuna duyduklarından sonra yumruğunu sıktı, konuşurken sesi karanlıktı.''Ne bana ne de başkasına zarar vermesine izin vermeyeceğim.''

**

KEŞFEDİLMEMİŞ (TAMAMLANDI)Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon