KEŞFEDİLMEMİŞ HAYATLARIN ÖZLEMİNE
Tolstoy şöyle diyor: Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar; ya birisi bir yolculuğa çıkar ya da şehre yabancı birisi gelir...
"Kalbimin mabedine çağırsam seni hangi vakit gelirsin ibadete?"
"Seni ilk gördüğümde...
Oops! Această imagine nu respectă Ghidul de Conținut. Pentru a continua publicarea, te rugăm să înlături imaginea sau să încarci o altă imagine.
Mihriban Hanım yanına kızı Filiz'i almış çarşıda alışveriş yapıyordu. Karşıdan gelen Şermin Hanım ile Gülcan'ı görünce yanlarına doğru yürümeye başladı. Bir yandan da kızına doğru eğilip sordu.''Şu Gülcan nasıl bir kız baksana? Sence Baran için nasıl olur?''
Filiz dudak büzerek konuştu.''Ben pek sevmem anne Gülcan'ı.'' O sırada iki kadın karşı karşıya gelmişti. Şermin Hanım bir yandan konuşurken diğer yandan Gülcan'ı süzüyordu.
''Nasılsın Şermin? Uzun zamandır görüşemedik.'' Şermin Hanım gülümseyerek cevap verdi.
''Haklısın Mihriban, ne yapalım işler yoğun kimse ile inan bir araya gelemiyorum.'' Mihriban Hanım Gülcan'a bakarak konuştu.''Gülcan kızım, maşallah sen ne kadar büyümüşsün böyle. Uzun zamandır görmeyince tabi böyle oluyor. Evlenme yaşına gelmişsin.''Gülcan cevap vermedi, gülümsemekle yetindi. Şermin Hanım kadının niyetini bakışından anlamıştı. Pek sevmezdi Aras ailesini hele Baran'ı hiç sevmezdi. O yüzden hemen cevabını verdi.
''Öyle Mihriban evlenme yaşında hatta yakında inşallah istemesi olacak. Biz de onun için hazırlık yapıyorduk, yavaştan da çeyiz hazırlığı başladı.'' Mihriban Hanım şaşkın şekilde sordu.
''Öyle mi, kimler isteyecek? Hayırlı kapı olur inşallah.'' Şermin Hanım hafif kasılarak cevap verdi.
''Arslan Karay'ın oğlu Tuna kısmetse inşallah.'' Mihriban Hanım şaşırmıştı. Her durumda karşılarına bu ailenin çıkması sinirlendirmişti. Şermin Hanım elindeki poşetleri göstererek konuştu.
'' Mihriban kusura bakma, elimdekiler ağır hadi sonra görüşürüz.'' Mihriban Hanım düşünceli şekilde konuştu.
''İyi aman onlar alsın, hem yakında pişman olurlar bak gör. Gülcan biraz sıkıntılıdır.''
Gülcan annesinin verdiği cevap karşısında mutlu oldu. Yüzünden gülümsemesi eksik olmuyordu. Şemin Hanım biraz sıkıntılı bir sesle konuştu.
''İnşallah bir sıkıntı olmaz da gelirler istemeye. Mihriban duydu ya artık tüm Kâhta duyar. Eğer olmazsa herkese rezil oluruz.'' Gülcan kendinden emin bir şekilde konuştu.
''Anne merak etme, tabi ki gelecekler. Duymadın mı dün Tuna gitmemiş. Benim için.''Şermin Hanım kızının yüzüne baktı. İçinden inşallah diye geçirmeyi de ihmal etmedi. Daha sonra Gülcan arkadaşını yanına gitmek için izin aldı.''Akşamüstü şoför beni alsın çarşıdan.'' Dedikten sonra annesinin yanından ayrıldı.
**
Arslan Bey şirkette masasının başında dalgındı. Aklı biraz Tuna'da biraz Tuna'nın burada neden kaldığındaydı. Gidemeyeceğini biliyordu ama kalma sebebi içinde bir huzursuzluğa neden oluyordu. Telefonunun çalmasıyla kendine geldi. Arslan Bey, cevap verip hal hatır sorduğunda karşıdan Osman Ağa'nın sesi sert geliyordu.
