BÖLÜM 18- ARDINDA

327 116 54
                                    

   Maya kendini şimdi rahatlamış hissediyordu. Kararsızlık duygusundan nefret ettiği için sonunun ne olduğunu bilmediği bir adım atmasına rağmen şimdi daha iyiydi. Çantasından küçük ajandasını çıkarıp bir şeyler karalamaya başladı. Bazı şeyleri not alıyordu. Minik adımlar ile ilerlerken, sert bir şeye çarpıp geri çekildi. Dalgınlıkla yine neye çarptığına bakarken, gördüğü görüntü ve ses karşısında şaşkınlıkla kalakaldı. İçinde derin bir yerdeki sevincin ise anlamını çözemedi. Tuna çarpık gülümsemesi ile konuştu.''Neden yürürken sürekli başka şeyler ile ilgileniyorsun? Dua et benim gibi anlayışlı ve yakışıklı bir adama çarptın. Ya bir direğe çarpsan hiç düşünmüyor musun?''

Maya hala şaşkın bir şekilde Tuna'ya bakıyordu. Tuna elini Maya'nın yüzüne yaklaştırıp, uyuyor mu diye kontrol eder gibi salladı. Bunun üzerine Maya, şaşkınlığı sesinden belli bir şekilde konuşmaya başladı.''Sen burada ne arıyorsun, yani demek istediğim neden şu an karşımdasın?''

Tuna hafif sırıtarak karşılık verdi.'' Kayıp bir şahsı arıyordum, gerçi çok yorulmadım. Elimle koymuş gibi seni buldum, Ece sağ olsun.''

Maya gözlerini kısarak konuştu.''Ece derken, onun ne alakası var?''

Tuna muhabbetten canı sıkılmış gibi bir yüz ifadesine büründü konuşurken.''Maya, sadece adresini ondan öğrendim o da bu saatlerde kütüphanede olacağını söyledi o kadar. Gerçi kütüphanede yoktun ben de çevreyi gezerken uzaktan gördüm seni. Bu arada bunları geçelim artık.'' Son kısımda sesi biraz yükselmişti ve sinirli çıkmıştı. Maya neyi kast ettiğini anlamak için gözlerini dikkatli şekilde Tuna'ya dikti. Tuna konuşmasına aynı sesle devam etti.''Buraya geldim çünkü annen ile ilgili yaşananlar çok üzücü ve ben hikâyeyi babamdan dinledim. Ama hikâyede bana yanlış gelen ve garip olan durumları fark ettim. Demek istediğim ortada yanlış bir durum var ve bunun açığa çıkması lazım. Yani o yüzden buradayım, senin için değil yanlış anlama. Ama tabi sen bu kadar şeyden sonra gidebildiğin için önemi yoktur tabi.''

Tuna seri bir şekilde bunları sıralarken Maya'nın da kafasında ona yanlış gelen şeyler açığa çıktı. Ama Tuna'nın en sonda söylediği cümle onu sinirlendirdi. Konuşurken sesine yansımıştı siniri.''Kolayca geri döndüğümü sanıyorsan yanılıyorsun, annemin orada kalmaya gücü yoktu. Tabi ki de buraya onunla dönmem gerekiyordu.''

Maya'nın sözüne Tuna sinirli bir şekilde karşılık verdi.''Annenin senin için önemli olduğunu tabi ki biliyorum ama önemli olan başka şeyler de vardır belki diye düşünmüştüm. Kendimi kast etmiyorum ama belki olayları aydınlatmak için benimle kalıp savaşabilirdin. Bana göre Mayıs Ayının Kızı hırçın ve inatçıydı.''

Son cümleyi söylerken Maya'ya yaklaşmıştı Tuna. Onun yaklaşması üzerine Maya gri gözlerine yakından baktı. Ama daha fazla yaklaşmasına izin vermeden elindeki bileti ikisinin yüzünün ortasına kaldırdı. Konuşurken sesinde heyecan vardı.''Tabi ki de olayı aydınlatacağım, annemin adının üzerindeki lekeyi kaldıracağım. O yüzden biletlerimizi aldım zaten.''

Tuna Maya'nın yeniden dönmek üzere olduğunu duyunca çok sevindi. Ama biraz düşününce çoğul ekini fark etti.''Biletlerimiz derken...''

Bulut Hoca bir anda Tuna'ya yakın konuşunca irkildi.'Evet biletlerimizi aldık yarın Kâhta'ya dönüyoruz.''

Tuna, Bulut Hoca'yı gördüğüne pek sevinmemişti, yüzündeki zoraki gülümseme bunu gösteriyordu. Konuşurken sesindeki sahte duygu da bunu net bir şekilde belli ediyordu.''Ne güzel ediyorsunuz.'' Bulut Hoca da aynı şekilde zoraki bir gülümseme ile karşılık verdi. Maya ise bir Tuna'ya bir Bulut Hoca'ya bakıp başını salladı.

**

Baran sabah erkenden çarşıda Gülcan'ın gelmesini bekliyordu. Günlerdir içinde biriken hırs gözünü karartmıştı. Babasının işleri ile ilgilenirken bir yandan plan peşindeydi. Böylesi bir hastalık böylesi bir sahip olma duygusu mantıklı düşünmesine engel oluyordu.

KEŞFEDİLMEMİŞ (TAMAMLANDI)Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon