****

Jungkook derin bir nefes verip, Taehyung'un yatağında yuvarlandı. Jimin ona bakarken gözlerini devirdi, "Taehyung'un yatağından in Jungkook." derken yerinde kıpırdandı. Jungkook toparlanırken, mırıldandı. "Hiç eğlenceli değilsin." demekle yetindi. Ardından yataktan inip, yerde oturmaya başladı.

"Sence.." dedi, Jimin Jungkook'a bakarken, "Sence, katil beni ne zaman öldürecek?" öyle bir sormuştu ki sorusunu, Jungkook'un kalbi cız etmişti adeta. Omuzlarını sallayıp ayağa kalktı ve elini Jimin'in omzuna koydu. "Ölmeyeceksin aptal, salak salak konuşma. Senin yanındayız." der demez uzaklardan bir çığlık sesi duyulmuştu.

Jungkook korkuyla bir adım geriledi, Jimin'in ondan pek bir farkı yoktu. "S-siktir, neler oluyor?" Jimin hızla ayağa kalktı ve Jungkook'a baktı. "YOONGI'NİN SESİNE BENZİYOR!" dediği an, Jungkook bir şey demeden hızla çadırdan çıkmıştı.

O an ne yaptığını bilmiyordu, Jungkook Yoongi'yi kaybetmekten oldukça korkuyordu. Peşinden gelen Jimin ile seslerin geldiği ormana girmişti hızla, onlar koşarken arkalarından gelenlerden haberleri yoktu elbette.

Namjoon, Hoseok, Jin ve bir kaç kişide sesleri duymuştu, bu nedenle onlarda Jungkook'ların gittiği yere gitmeye başlamışlardı. Jungkook ve Jimin ormanlık alana varan ilk kişiler olmuştu. Jungkook derin nefeslerle etrafa bakarken, ensesinde hissettiği nefes sesiyle hızla arkasına dönmüştü. Jimin'de onunla aynı haldeydi, bu sefer Jungkook yine arkasında bir nefes sesi hissedince oraya dönmüştü.

Bir anda havada duyulan çocuk şarkısıyla Jimin olduğu yerde çığlık attı, çocuk sesleri kulaklara dolarken o sırada alana Namjoonlar ve bir iki kişi girmişti. Çocuk sesleri kahkahalara dönüşürken, Hoseok korkuyla Namjoon'un koluna sarıldı.

Bir radyodan geldiği barizdi bu seslerin, fakat sanki yanlarındaymış gibi hissediyorlardı bu sesleri.

Lal la la lalla la la lala, ölümden korkma~
Yatağın altına bak ve sakın ses çıkarma~
Siyah tenli canavar, sana el sallar.
Lal la la lalla la la lala~
Ağzını açar, diğer çocuklar sana oradan bakar~
Seslerini duyarsın, odanı onları sesleri doldurur~
*çığlıklar*

Bir anda radyo cızırtılı bir şekilde kapanınca, Jimin kendini bıraktığı yerden kalkmış ve ölüm sessizliğinde olan ormana bakmıştı. Herkes çok sessizdi, kimse konuşmuyordu. Fakat aniden bu sessizliği Yoongi'nin çığlıkları bölünce, Jungkook hızla yerinden doğrulup Yoongi'nin sesinin geldiği tarafa koşmuştu.

Çalılıklardan girdiği an, karşısına çıkan bedenlerle korkuyla bir nefes vermişti. Ağaçlara bağlanmış 20-25 beden, ve hepsinin yüzünde bir gülümseme vardı. Yoongi ağlamaya devam ederken, Jungkook onu kollarından çekmiş ve arkadaşlarının bulunduğu alana çekiştirmişti.

Hoseok korkuyla Yoongi'yi dizlerine yatırırken, mırıldandı. "Geçti Yoongi, bir şey yok. İyi olacaksın.." fakat Yoongi dinlemiyor ve olduğu yerde hıçkırıklarla ağlamaya devam ediyordu. Şu an şokta olduğu kesindi, bu yüzden daha üstüne gitmediler. Yoongi'yi alanda bulunan iki kişiyle bırakıp, cesetlerin olduğu yere gittiler.

Namjoon yutkunarak bedenlere bakarken, Jimin ağlamamak için kendini çok zor tutuyordu. Jin onlara gülümseyerek bakan ölü bedenlere başıyla selam verip, "kampın yarısından fazlası burada çocuklar.." demişti. Hoseok ise ağzını kapatıp bir iki adım geri gitti, "s-sıra bize geliyor.." diye mırıldandı.

Namjoon dikkatle bedenlere bakarken, gözüne çarpan bedenle istemsiz mırıldandı, "oh, hayır.." dedi yüzü çökmüş bir şekilde. Bir ağacın dalına bağlanmış iki bedeni gösterdi Namjoon, "onların ikisi.. YeonJun ve Soobin değil mi? Hoseok zehirlendiğinde onu kurtaranlar.." diye sormuştu.

Hoseok bulunduğu yerden hızla atılıp, bedenlere baktı. Gözleri anında dolarken, tekrar dudaklarını kapatıp titrek bir nefes verdi. Şimdi YeonJun ve Soobin'in bedenleri yanmış bir vaziyetteydi ve üstelik beyaz akı kalmış gözleriyle gülümsüyorlardı.

Hoseok tam konuşacakken, tekrar havada çocuk kahkahalarının duyulmasıyla Jimin yere çökmüş ve kulaklarını kapatmıştı.

Düşünün; karşınızda yanmış bedenler var, bu bedenler ağaca bağlanmış bir şekilde.. beyaz ak gözleriyle sizlere gülümseyerek bakıyor ve havada çocuk kahkahaları, söyledikleri korkunç melodiler ardından çığlıklar var.

Psikolojiniz nasıl?

La, lalal, la la, la
Ölü bedenler çok güzel!
Sen de güzel olmak ister misin?
Ateşe kurban olmayı sever misin?
Beni takip et, boynunda nefes hisset.
Eğer hissediyorsan.. Sen de güzel olacaksın! kkk~ sen de kimsi-
*çığlıklar*

Jungkook duyduğu son sözlerle, yere çakılmış gibiydi adeta. Anlamıştı, sikeyim katil çok pis oyun oynamıştı..

Boynunda nefes hisset, eğer hissediyorsan.. sen de güzel olacaksın.

Jungkook yaklaşık 10 dakika önce, o nefesleri fena bir şekilde hissetmişti.

---------------------------------------------------------

Bölüm Sonu.

-Ah, pekala kabul. Fena halde tırstım bölümü yazarken, özellikle şu çocuk sesleri..

-Herneyse, lütfen oy vermeyi unutmayın. Çünkü ben sizin oylarınız ve o güzel yorumlarınızla yazma hissine erişiyorum :) SİZLERİ SEVİYORUM!

-Bu bölümdeki şüpheliniz?

killer | btsWhere stories live. Discover now