42. BÖLÜM

3K 260 44
                                    

🎈

Sabah Tahir erkenden kalkıp bayram namazına gittiğinde bizde kahvaltıyı hazırlamaya başladık. Asiye abla kuymak yapıyor, ben ise kahvaltılıkları yerleştiriyordum. Kapı çaldığında Balım koşarak açmaya gitti.

Erkekler içeri girdiğinde herkes birbiriyle bayramlaştı. (Kurban bayramıymış gibi düşünün.)

"Bayramın mübarek olsun aşkım."

"Seninde mübarek olsun vanilya."

Herkes sofraya oturup kahvaltısını yaptıktan sonra giyinmek için odalarına çekildi.

Tahir duştayken bende yatağa oturmuştum ve neredeyse ağlamak üzereydim. Sonra Tahir giyinmiş bir şekilde banyodan çıktı.

"Tahir çok kötü bir şey oldu."

"Ne oldu Nefes?"

"Bugün bana geçen ay aldığın siyah elbiseyi giyerim diye düşündüm. Ama elbise bana çok dar geldi."

"Sende başka elbise giy o zaman Nefes'im."

"Ya Tahir sorun başka elbise giymek değil ki, sorun benim kilo almam."

"Nefes her insan kilo alıp verebilir, sen neden bu kadar sorun yaptın ki sevgilim?"

"Ya çok şişman bir kadın olursam?"

"Eee ne olacak çok şişman bir kadın olursan?"

"Eğer ileride çok şişman bir kadın olursam, beni şimdiki gibi sever misin?"

"Vanilya ben seni saçın, gözün, kaşın güzel diye değil, kalbin güzel diye sevdim. İstersen dünyanın en çirkin kadını ol! Kalbin bu şekilde güzel olursa ben seni ömrümün sonuna kadar severim."

"Yüz bin milyon kilo olsam bile mi?"

"Yüz bin milyon kilo olsan bile!"

Alnımdan öptü ve dolaptan bana elbise seçti.

"Bunu giy. Sana çok yakışıyor."

Gülümseyerek kafamı salladım ve elbiseyi giydim. Aşağı indiğimizde kurban kesilmiş, etler eve yollanmıştı.

Asiye ablayla Saniye anne poşetleri hazırlayıp komşulara göndermek için yangazları gönderdi. Ben midem bulandığı için etlere yaklaşamamıştım bile.

~

Bir sürü misafir ağırlayıp, etleri afiyetle yemiştik. Hava daha kararmamıştı. Bahçede hep birlikte çay içerken Tahir kulağıma fısıldadı.

"Güneşin batışını Çivra'da seyredelim mi?"

"Olur."

Birlikte kalkıp Çivra'ya gittik. Kayalıklardan birine oturduk.

"Bugün benim için çok özeldi."

"Niye ki?"

"Ben hayatım boyunca hiç bayram kutlayamadım ki Tahir. Ne yılbaşı, ne doğum günü, ne de bayram. Öylesine yaşadım hayatı. Daha doğrusu öyle yaşamak zorunda kaldım."

Başını öne eğip parmaklarıyla oynamaya başladı.

"Ama ilkleri seninle yaşayacak olmak, çok güzel."

Gülümseyerek yanağımdan öptü. Sonra bende denize daldım. Bir süre sonra Tahir seslendi.

"Nefes, nereye daldın gittin da?"

"Sevdiğim adam yanımda, Karadeniz karşımda az seyre dalayım dedim da!"

"Dalarken bana niye haber vermeysun? Belki bende sevdiğim kadın yanımda, karadeniz karşımda diye dalıp gitmek istiyrım."

VANİLYA Where stories live. Discover now