27. BÖLÜM

4.2K 297 43
                                    

Silah sesiyle donup kaldığımızda yanımıza polis arabaları yaklaştı.
Arabadan inen polisler hemen Ali'nin yanına geldi.

"Ali komiserim."

"İçeri giriyoruz!"

Hep birlikte içeri girdik. Polisler adamları kelepçelerken bende etrafa bakınıyordum. Tahir ortalıkta yoktu.

Sonra gözüme bir varil takıldı. Kıpırdıyordu. Koşarak gittim. Arkasında Tahir karnını tutarak yatıyordu. Kesik kesik nefesler alıyordu.

"Tahir."

"Sıyırdı. Kork-ma."

Ali geldi. İkimizde Tahir'in kolunun altına girdik.

"Sen beni nasıl buldun?"

"Takip ettim Tahir. Tek başına iş yapmanı da evde konuşacağız. Dua et şimdi yaralısın."

"Ben hep dua ediyorum zaten. Sen yanımda olduğun için."

"Boşuna uğraşma Tahir. Evde çok pis fırça atacağım sana."

"Sen atıcaksan sorun yok."

"Abi her halinle romantik oluyorsun ya, özel ders mi alsam senden?"

"İstediğin kadar ders al. Sen sınıfta kalırsın oğlum."

Fabrikadan çıktığımızda Tahir'i arabanın arka koltuğuna yatırdık. Bende öne oturdum.

"Hastaneye gidelim Ali."

"Hastaneye gerek yok. İyi-yim ben."

"Sana fikrimi sorduğumu hatırlamıyorum."

Ali sırıtarak arabayı çalıştırdı.

"Devrem neye gülüyorsun?"

"Ulan Tahir. Bi lafa suspus oldun. Artık lakabını değiştirelim biz senin."

"Ne olacakmış lakabım?"

"Kertenkele Tahir gitti. Hanımköylü Tahir geldi."

"Oğlum bak seni döverim."

"He he. O halde biraz zor."

Tahir arabanın koltuğundaki yastığı alıp Ali'ye fırlattı.
Tabi sonra bağırdı.

"Aaaah."

"Tahir ya! Rahat dursana bi."

"Sırıtıp duruyor. Sinirim bozuluyor."

"Devrem araba kullanıyorum. Kaza mı yapalım istiyorsun?"

"Bana cevap verme."

Ali ağzına fermuar çekti. Bende gülerek önüme döndüm.

Hastaneye geldiğimizde Tahir'i yavaşça indirdik. Tekerlekli sandalyeye oturttuk. İttirmeye çalışıyordum ama hareket etmiyordu.

"Tahir bozuk bu. Gitmiyor."

Tahir gülünce Ali de ona katıldı.

"Yenge, frenleri kapalı."

Frenleri açtıktan sonra sandalyeyi sürmeye başladım.
Acilin kapısından girince hemşireler yanımıza geldi.

"Durumu ne?"

"Kurşun sıyırdı." dedim. Bi yandanda Tahir'i kaldırıyorduk.

Tahir'i bi sedyeye yatırdılar. Sonra hemşireler pansuman yapmaya başladılar. Ama sanki biraz, benim sevgilime mi sırnaşıyorlardı?

"Çok şükür iyisiniz Tahir bey."

"İyiyim."

"Eğer iyi değilseniz, bu gece sizi misafir edebiliriz."

VANİLYA Where stories live. Discover now