19. BÖLÜM

4.6K 333 57
                                    

Karanlıkta ormanda yavaş adımlarla yürüyorduk.

"Tahir daha gelmedik mi ?"

"Az kaldı. Korkuyor musun ?"

"Çok karanlık. Bi de orman böyle ıssız bir yer olunca."

"Korkma. Hem bak geldik."

Telefon fenerini uçuruma doğru tuttu.
Gidip geçenki ağacın altına oturduk.
Sustuk. Sessizce etrafı dinledik. Sonra sessliği bozan Tahir oldu.

"Daha iyi görünüyorsun."

"Evet daha iyiyim. Yani tamam babamın ölmesine üzüldüm ama depresyona girip kendime odaya kapatacak değilim. Hayatıma kaldığım yerden devam edeceğim. Tıpkı babamın yaptığı gibi."

"Babanın yaptığı gibi derken ?"

"O da öyle yapıyordu Tahir. Ben her gün ölürken , o hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam ediyordu. Ben can çekişirken , o beni döverken yorulduğu için dinleniyordu."

Kafasını salladı ve önüne döndü.

"Tahir , gitsek mi acaba ? Çok karanlık oldu."

"Tamam gidelim."

Ormanın içinden geçip arabaya yaklaştığımızda Tahir arabaya baktı.

"Noldu Tahir ?"

"Araba sanki eğik duruyor."

"Nasıl ya ?"

Arabaya yaklaşıp feneri tekerleğe tuttu.

"Lastiğe çivi batmış."

"Eyvah , napıcaz ?"

O sırada şimşek çaktı ve yağmur yağmaya başladı.
Bardaktan boşalırcasına yağıyordu.

"Tahir napıcaz ?"

"Gel."

Elimden tuttu ve koşar adımlarla yürümeye başladı. 2 dakikalık yürüyüşün ardından bi evin bahçesine gelmiştik.

"Burası neresi ?"

"Bi tanıdığımızın evi. Gel içeri üşüteceksin."

İçeri girdiğimizde evde kimse yoktu. Zaten ufak bir evdi. Sadece bir yatak ve mutfak vardı. Tuvaletin bile kapısı yoktu , ince bir perdesi vardı.

"Kimin evi burası ?"

"Deli Nuri'nin."

"Deli Nuri kim ?"

"Köyün delisi."

"Neden evde yok ?"

"Artık bu evde kalmıyor."

"Ya bizim ne işimiz var burda ? Sende buranın anahtarı niye var ?"

"Bak şimdi. Deli Nuri artık burda kalmıyor. Bu ev boş. Belki geri gelir diye kimse eve dokunmuyor. Anahtarı da saksının altında duruyor."

"Ya gelirse ?"

"Gelmez."

"Napıcaz peki ?"

"Sabaha kadar burdayız. Hava açılsın , lastiği değiştiririz."

"Tamam ama bi tane yatak var burda."

"Bi köşeye kıvrılırız artık. Araya yastık koyarız."

"Tahir zaten bi yastık var."

"Yatak çift kişilik , ama yastık bi tane. Nuri işte."

"Neyse paylaşıcaz artık."

Yatağa yattık. Aynı yastığa yatıyorduk. Ama Tahir'in omuzları geniş olduğu için ben sürekli düşüyordum.

VANİLYA Where stories live. Discover now