20. BÖLÜM

4.5K 340 70
                                    

50 yorum olmadan bölüm gelmeyecek dedim ama , dayanamadım. İyi okumalar.

Çoookk yorum istiyoruum.

***

"Peki napıcam ben ? Oturup anamın Nefes'i sevmesini mi bekleyeceğim ?"

"İnsan insanın imtihanıdır oğlum. Zamanı gelince olur. Vakti tamamlanınca geçer. Sabredersen değer. Nasipten öteye yol yok."

Kafamı salladım.

"İyi geceler abi."

Kalkıp eve girdim. Oturma odasına girdiğimde Nefes başını koltuğa yaslamış , uyumuştu. O sırada merdivenlerden inen yengeme çevirdim başımı. Nefes'e baktı ve sonra bana döndü.

"Uyumuş." dedi yengem. Kafasını hafif yana eğmiş , tebessümle bakıyordu.

"Uyandırayım da , boynu tutulmasın."

"Tamam sen kaldır , bende yatıyorum. İyi geceler."

"İyi geceler yengem."

Yengem yukarı çıkınca Nefes'e yaklaştım.

"Nefes , hadi kalk."

"Mm ?"

"Hadi yatağına yat."

"I-ı."

Güldüm  ve kucağıma aldım. Kollarını boynuma doladı. Merdivenleri çıkıp , odasına götürdüm. Yatağına hafifçe bıraktım. Üstünü örtüp odadan çıkacakken seslendi.

"Yanıma yat."

Gözleri kapalı söylemişti. Yanına yaklaştım.

"Yan odadayım. Hadi uyu sen."

Dudaklarını sola doğru büktü ve yan döndü.
Bende odadan çıktım.
Kendi odama girip , uyudum.

~
Sabah uyandığımda odada olduğumu fark ettim. Ben en son koltuktaydım. Ne ara buraya geldim ?

Düşünceleri bi kenara bırakıp kalktım. İhtiyaçlarımı karşılayıp aşağı indim.
Ortalıkta kimse yoktu. Sadece Saniye hanım vardı. Hayır anlamıyorum ki benimki nasıl bir şans ?

"Günaydın Saniye hanım."

"Ooo prensesimiz uyanmuş , erkencisiniz."

Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım.
Bahçeye çıkmak için hareketlendiğimde tekrar konuştu.

"Hayurdur ? Bugün pek bi sessizsun. Dün ki laflarına noldi ?"

"Ne kadar konuşursam konuşayım , anlaşılamadığımı fark ettim. Kendimi yeterince ifade edemediğimden değil , sizin sorumsuzlukla örülü duvarlarınıza çarptığımdan. O yüzden anlatmayı bıraktım ben."

Tekrar dışarı çıkmak için döndüm. Ama beni yine engelledi.

"Tahir'in annesiyim diye sesini çıkarmaysın. Yoksa seni kim susturabilirdi ?"

"Benim de ağır gelecek cümlelerim var ama söyleyecek kadar acımasız bir kalbim yok."

"Alkış mı istiysın ? Sınırlarımızı zorlamadun , benimle laf yarışına girmedin diye sağa teşekkür mü etmeliyum ?"

Yüzümü buruşturdum. Sonra bi adım gerileyip konuştum.

"Gerçekten sizin gibi olamam ya. Yapmam dediğim şeyler var benim. Kendime yakıştıramadığım şeyler , dur noktam var. Ama siz öyle değilsiniz , size her şey mübah. Bu gerçekten korkunç bir durum."

VANİLYA Where stories live. Discover now