22. BÖLÜM

4.7K 278 76
                                    

Multiye öldüm 🖤

***
"Gittiğine inanmıyorum , gel demeyeceğim."

"Gidemedim zaten."

"Biliyordum , beni bırakıp gitmeyeceğini biliyordum."

Telefonda bir sessizlik oluştu. Sonra devam ettim.

"Bekle , gelip alacağım seni."

Arabaya bindim ve otogara gittim. Nefes beni gördü. Koşarak birbirimize yaklaştık.
Hızla kendime çekip sarıldım.

Ayrıldığımızda gözlerine derin derin baktım.

"Hadi." dedim mayhoş ses tonumla.

Kafasını salladı. Valizini bagaja koyduk. Çivra'ya götürdüm. Arabada hiç konuşmamıştık. Arada kaçamak bakışlar atmıştık birbirimize.

Kayalıkların en ucuna gittik. En sonunda dayanamayıp sordum.

"Neden gittin ?"

Saçını kulağının arkasına atıp bana döndü.

"Burda istenmiyorum , insanlar nedenini bilmediğim bir şekilde benden rahatsız oluyor."

"Ben seni istiyorum ama. Benim için kalamaz mıydın ?"

"Benim için de çok zor oldu."

Bağırmadan , ama her zamankinden daha yüksek bir sesle konuşmama devam ettim.

"Sen gidince ben ne yapacaktım düşündün mü hiç ?"

Başını çok değil , ama hafif bir şekilde öne eğdi. Parmaklarıyla oynamaya başladı. Çenesinden tutup gözlerime bakmasını sağladım.

"Evimin içinde çiçekleri bile kıskandıran kokun olmadan , koltuğa düşen bir kaç saç telin olmadan , her sabah uyandığımda yeşil uykulu gözlerin olmadan , güzel gülüşün olmadan ben ne yapacaktım ? Söyle bana Nefes , ben sen olmadan ne yapacaktım ?"

Gözleri doldu ve kocaman bir gülümseme yerleştirdi yüzüne.
Sonra hiç beklemediğim bir şekilde boynuma sarıldı.

"Özür dilerim."

Ayrıldığımızda buruk bir şekilde gülümsedim. Konuşmadım. Çünkü ; ben kendimi biliyorum konuşursam kesin ağlarım.

"Tahir ?"

"Hı ?"

"Kötü şeyleri geçmişte bırakıp , her şeye en baştan başlasak , sonuç değişir mi ?"

"Deneyip görelim." dedim. Kendini suçlu hissetmesini istemezdim.

Nefes'ten ;

Konağın bahçesine girdiğimizde saat 9'a geliyordu. Kemerimi çıkarınca Tahir bana döndü.

"Valizini şimdilik ortaya çıkarma. Otogara gittiğini bilmemeleri daha iyi."

"Tamam da. Ne diyeceğiz ? Yalan mı söyleyeceğiz ?"

"Hiçbir şey söylememek yalan söylemek sayılmaz." dedi ve göz kırparak arabadan indi.

Bende gülerek indim. Arka bahçeden Saniye hanım geliyordu.

"Ooo gülmeler falan keyfiniz yerunde maşallah."

"Allah bozmasın ana." dedi Tahir. Saniye hanımın yüzüne bile bakmadan söylemişti.

Konuşmasını beklemeden belime dokunup beni içeri soktu. Asiye abla kahvaltı hazırlıyordu.

"Günaydın abla."

VANİLYA Where stories live. Discover now