Eylül 3 , 2018

7 0 0
                                    

Acısıyla , tatlısıyla , üzüntüsüyle , mutluluğuyla , hayal kırıklıkları sonucunda gelen sürprizlerle geçen koskoca bir yıl sona eriyor ; ermek üzere. Sanırım son 9 dakikam kaldı. Canımın çok yandığı , aşık olup yaralandığım, derslerime deliler gibi çalışıp tonlarca soru çözdüğüm haftaları geride bırakıyorum. -Anı olarak- 17 yaşım doldu , aşım süresi de doldu diyebiliriz. Bana gelen, kalbime girmek isteyen insan sayısı çok olsa da kalbime girmeyi başaran, bunun farkında olan biri oldu hayatımda. Tam olarak "Sen on yedi yaşımsın." diyebileceğim türden bir şeydi. Onun kalbimi , ellerimi , gözlerimi sevdiğini biliyordum. Keza aynı şekilde ben de öyleydim. Lakin her masalda olan şey bu masalda olmadı. Bırakın mutlu - mutsuz sonu bir kenara. Bizim masalımız yarım kaldı. Yarıda kaldı bir nevi. Ayrılmayı istemeyen bedenlerimiz ayrı kaldı. Her ne kadar ruhlarımız , kalplerimiz bir olsa da. Haliyle masalımın yarım kalışını kaldıramadım. Yeri geldi ders çalışmadım, ders çalışıp test çözmeyi bıraktım. Yeri geldi karşıma bana onu hatırlatacak şeyler çıktı. Ne yaptığımı sormayın. Her seferinde ağladım. Kimi zaman boğazımda düğümler oluştu, nefesim kesildi ; kimi zaman da hıçkıra hıçkıra "özledim" diye bağıra bağıra ağladım. Sonuç ne oldu biliyor musunuz ? Gelmedi. Belki gelmemek için bir sebebi vardı bilemiyorum. Tam da o zamanlarda karşıma bir söz çıktı : 

- Gelememeyi sen anlat , gidememeyi bana sor...

O kadar güzel bir sözdü ki. Uzun süre bu sözü tekrar edip durdum. Hatta onunla da paylaştım lakin bir cevap alamadım.
Bu sıralarda çalışmam gereken bir sınavım da vardı tabii ki. Kafamı derslere verip herhangi birini, bir olayı düşünmek istemiyordum. Fakat başıma daha kötü bir şey geldi. Derslere bu denli asılıp fazla yüklenince beynim daha fazla bilgi almak, kitap görmek istemedi ve error verdi. insanlardan bağımı kopardığım gibi hayat bulduğum kitaplardan da bağlarımı kestim. Canım yandı , hem de çok ve gün geldi sınava girdim - tabii ki konularım bitmediğinden ve okulumun beş para etmediğinden ötürü hiçbir halt yiyemedim- Heyecanıma yenik düştüm diyeyim. Sonra kitapları bir köşeye atıp yazlığa kaçtım. Orada birini gördüm. -hala tanışamadık ama- Nerede ne iş yaptığını öğrendim ve tercihlerim için İstanbul'a geri döndüm. Tercihlerimi yapıp tekrar yazlığa kaçtım. O , oradaydı. Ve gün geldi tercih sonuçları açıklandı. Tam olarak onun çalıştığı yerde okuyacağım. Mutlu muyum diye sorarsan aşırı mutluyum. Uzun bir acı çekişin ardından mutluluk kapıları aralandı. 

17 yaşım böyle bitti. 18 yaşım ise yeni başladı. Kaygılarım yok oldu. Mutluluğa ve başarıya adım adım gittiğim bir yıl olması dileklerimle...

İyi ki doğdum! ♥


Eylül 3 , 2018 

HİÇOnde histórias criam vida. Descubra agora