SEVGİ NOTALARI FİNAL

477 57 22
                                    

16.06.2016

İnsanlar bazen yan yana olsalar da ulaşamazlar birbirlerine. Buna ölüm derler. O kişiyi hayal ettiğiniz sürece karşınızdadır, sizinledir. Ama ona sarılamazsınız, kokusunu doyasıya içinize çekemezsiniz. Ve eğer bir gün onun gerçekten olmadığını kabullenebilirseniz, bu gerçeğin ağırlığının altında ezilmeden hemen önce bir suçlu ararsınız. Gözünüzün görüp kulağınızın işittiği her şey sorumludur bu ölümden. Nefret kokar tüm dünya size, zehir kokar. O noktadan sonra ya suçluyu bulana kadar herkesi öldüreceksinizdir ya da kendinize küçük bir yaşam alanı yaratıp orada ölmeyi bekleyeceksinizdir.

Genç adam da şu an ne yapacağını bilemeyenlerdendi. Kabul edemiyordu bu ölümü. Sadece kollarında can veren sevdiğine uzun uzun bakıyor ve yüzünün her detayını zihnine kaydediyordu. Birilerinin yardımına ihtiyacı vardı, sevdiği kadını bu şekilde kaybedemezdi!

Ellerini ve ayaklarını yere sertçe vurmaya başladı. Hatta öylesine sertti ki bu vuruş yere temas eden her yeri mosmor olmuştu. Kalbindeki acıdan dolayı bedenindeki bu acıyı hissetmiyordu bile. Sadece uyanmasını ümit ediyordu sevgilisinin. "Defne!" diye haykırıyordu. Neyse ki uzun sürse de duyulmuştu da.

Sevgilisinin kendi kanında boğulmadan hemen önce gevşettiği elini hastaneye gidene kadar hiç bırakmadan sımsıkı tuttu genç adam.

Kabullenemese de artık her şey için çok geçti.

"Kalp masajı yapsanıza!" diye bağırdı doktorlara. Oysa Mehmet amcası bile sadece sevdiği kızın üzerini beyaz bir örtüyle kapatmakla meşguldü.

"Defne?" diye seslendi son kez. Bir şeyleri yeni fark etmenin korkusu vardı üzerinde. Geri geri yürüyüp duvara çarptı. Ardından da olduğu yere oturarak dizlerini kendine çekti. Şok geçiriyordu. Olayın nasıl gerçekleştiğini bile hatırlamıyordu. Beyni, Defne'nin kucağında can verdiği o anı yok edivermişti. Eve girişi vardı anılarının içine ama o odaya nasıl girdiğini, o odada ne olduğunu ve nasıl çıktıklarını bir türlü hatırlayamıyordu.

Saatlerce o duvarın önünde Defne'nin morgdan çıkmasını bekledi genç adam. Herkes eve gitmişti ama o hala oradaydı. Eğer Defne oradan çıkmazsa yaşaması için bir sebebi kalmayacağını biliyordu. İstemese de kafasından türlü türlü intihar girişimleri geçmeye başlamıştı bile.

Su içmedi, yemek yemedi hatta öylesine oturuyordu ki belli ki cenazeye bile gitmeyecekti. Tek amacı Defne'yi canlı bir şekilde oradan çıkartmaktı. İmkansız olduğunu bilse de.

"Bu Defne'den sana."

Arkadaşının ona uzattığı flash belleğe baktı genç adam. Birkaç saatte bütün ilişiğini kestiği bu dünyaya bu küçük şey sayesinde geri dönebilmişti. Sabaha kadar odasındaki televizyondan Defne'nin ona çektiği videoyu defalarca izledi. Nerede nefes aldığını dahi ezberlemişti artık. Ve ertesi gün güneşin doğuşuyla beraber aniden yatağından fırladı. Bir daha dönmemek üzere çıkmıştı o kapıdan.

16.06.2017

Bir yıl... Bir yıl boyunca hiç gitmedi genç adam sevdiğinin mezarına.

O, bu sefer daha farklı görünüyordu. İnsanlar tanımasın diye şapka ve gözlük takıyordu. Koca jeepinde özel şoförüyle geziyordu hep. Duvarlarda adının yazılı olduğu posterleri asılıydı. Posterlerdeyse Defne'nin resmi vardı.

Belki bu değişimi çıkarttığı andan itibaren uluslararası alanda bile milyonlar satan albümü sağlamıştı. Belki de birkaç ay içinde stüdyosunu dolduran ödülleri. Gururla bakıyordu kendiyle ilgili her gelişmeye. Gamzesini gösterecek kadar olmasa da gülümsetiyordu bu onu.

SEVGİ NOTALARIWhere stories live. Discover now