S.N. - 14.BÖLÜM: "TEK DİLEK"

1.3K 222 5
                                    

Bedenimdeki bu kötü etkinin tesirinden kurtulmaya başladığımda gözlerimi yeniden araladım. Karanlık odayı aydınlatan tek şey köşedeki küçük camdan gelen yarım yamalak ışıktı.

İçimi saran korkuyu umursamamaya çalışırken yavaşça doğruldum. Ayak ucumda Asya abla yatıyordu ve onu görmek beni rahatlatmıştı. Elbette burada olmamasını isterdim ama yalnız kalmaktan iyiydi biriyle olmak.

"Demek sendin." diye kendi kendime tekrar ederken zar zor gözlerini araladı. Benim gibi onun da boğazına iğne vurulduğunu anlamak çokta zor değildi. Ama o iğnenin içindeki her neyse zihnimizin bulanmasına sebep olmuştu.

"Biz neredeyiz?" dedi doğrulmaya çalışırken.

"Bilmiyorum." Sesim oldukça telaşlı çıkmıştı. "Çok korkuyorum. Neden kaçırdılar bizi?"

Bu cevabıma sinirlenmeye başlayan Asya abla "Sana kim mesaj attı? Neye güvenerek gittin yanlarına?" dedi.

"Özür dilerim. Ben böyle olacağını bilmiyordum."

Gözüm dolmaya başladığında gözyaşlarım birer inci tanesi gibi karanlıkta parladı. Bu, Asya ablanın sesindeki sert tınıyı da yok etmişti.

"Korkma çıkacağız buradan." dedi ayağa kalktıktan hemen sonra. Etrafta bize yardımı dokunabilecek bir şeyler arıyordu ama bulamamıştı.

"Tel toka olmaz mı?" dedim bende hızla yanına gidip kafamdaki tokayı uzatarak. Anlamadığını belli eden bakışlarını bana çevirdiğinde "Genelde filmlerde işe yarıyor." diye ekledim.

Bir tokaya birde bana baktıktan sonra hızla elimden aldı ve kapıya yöneldi. Kilidi zorluyorduk ama işe yaramadı. Yetmezmiş gibi bir de kapı arka taraftan açıldı ve içeri zayıf olan adam girdi.

"Ne yapıyorsunuz siz?"

Kendimizi açıklamamıza izin vermeden Asya ablayı yere yapıştırdığında devam etti. "Bununla mı kurtulacağınızı zannediyorsunuz?"

Acı içinde yerde kıvranmaya başlayan Asya ablaya iyice yaklaştığım da adam odadan çıktı ve ardından kapıyı daha kuvvetli bir şekilde kilitledi.

"Buradan asla çıkamayacağız." dedim kilit sesinin şiddetiyle beraber ağlamaya başladığımda.

"ŞŞh!"

Bakışlarımı Asya ablaya çevirdiğimde en az benim kadar endişeli olmasına rağmen dışarıya belli etmemeye çalışıyordu.

"Korkut ve Savaş çoktan bizi bulmak için bir şeyler yapmaya başlamışlardır." dedi rahat bir tınıyla. Bundan en ufak bir endişesi dahi yoktu.

Yine de işini şansa bırakmak istemiyormuş gibi bir şeyler yapmak için ayağa kalktı ve pencereye doğru yürümeye başladı.

"Yatağı itmemiz gerek."

Bakışlarım yatağa çevrildiğinde hızla karşısına geçtim ve birlikte yatağı camın altına çektik. Benden daha uzun olduğu için önce Asya abla yatağın üzerine çıkmıştı ama parmak ucunda dahi pencereye ulaşamadı.

"Asya abla" dedim son kez kurtulmak için çırpındığım da. "Birimiz yatağın altına girse, diğerimizde kapıda bekleyen adamlara 'Camdan kaçtı' diye bağırsa. Hem bu şekilde adam cama bakınırken yatağın altındaki de kaçabilir."

"Olmaz." dedi hiç düşünmeden. "O zaman biri kurtulamaz, ayrılmamalıyız."

"Hayır, yapacağız ki kurtulabil." Ellerimi ellerine uzattığımda sıkıca tuttum ve gülümsedim. "Zaten beni arkada bırakmış olmayacaksın bunu biliyorsun."

SEVGİ NOTALARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin