S.N. - 9.BÖLÜM : "SİNEK VALESİ"

2K 435 29
                                    



Ciğerlerimin oksijenle buluştuğu ilk anda kulağıma "İyi misiniz?" cümleleri çarpmaya başladı. Kum olduğunu zorlanmadan anladığım bir zeminin üzerindeydim ve çevrem aydınlıkla buluşmamı engelleyecek kadar çok insanla doluydu.

Onun bu kalabalığın içinde bir yerlerde olacağını düşünüyordum. Hala tam olarak algılayamasam da bunca erkek sesinin arasından biri ona ait olmalıydı.

"Savaş?" dedim zar zor. Boğazım öylesine yanıyordu ki uzun cümleler kurmam imkansız gibiydi.

Diğer seslerin aksine oldukça tanıdık gelen bir ses "Kuzey onu kurtardı." dedi. Bu Begüm'den başkası olamazdı.

Bu cümleyle beraber sımsıkı sıktığım bedenimi gevşetirken hemen başımda duran ve gözlerini benden bir an bile ayırmayan çocuğu fark ettim. Onun da benim gibi sırılsıklam oluşundan anlamıştım beni kurtaran kişi olduğunu.

"İyi misiniz?" dedim canım acıdığı için yüzümü ekşittiğimde.

Güldü.

"Kıza bak." dedi Begüm'e doğru, tanışıyorlarmış gibiydi. "Asıl sen iyi misin?"

Çevremdeki endişeli gözleri biraz daha rahatlatmak için gülümseyerek başımı salladığım da anladım ki bu gözlerde ki o endişe benim için değil, benim arkamı dönme ihtimalim içindi.

"Ne oluyor?"

Kimseden cevap gelmedi. Herkes sadece bana bakıyor ve bazen arka tarafa gözlerini kaçırıyordu. Begüm'e tutundum, kalkmak zorundaydım.

Savaş oradaydı. Birkaç metre ilerimde, kuma yatırılmış bir şekilde.

"O iyi mi?" diye bağırdım son gücümle yanlarına koştuğumda. Alperen ve Kuzey'in yüzündeki o korku dolu ifadeye bakıldığında aslında sorumun cevabı ortadaydı.

Herkes şok olmuş bir şekilde ona bakıyordu. Kimse ağzını açıp tek kelime edemedi.

Cevap gelir ümidiyle onun ne zaman sudan çıkarıldığını sordum. Yanılmıştım, kimse cevap vermedi. Zaten bu da dengemi altüst eden son nokta olmuştu.

Zar zor yere, cankurtaranların yanına oturdum.

Kulaklarım Kuzey'in bağrış sesleriyle inliyordu. Akşam yemeği için değiştiği üzeriyle hiç kuşku etmeden kendini suya atmıştı Savaş için. Küs olduğu, her an dünyayı kendisine zehir etmeye çalışan Savaş için.

Bütün bunların ağırlığını daha fazla kaldıramadığım için titreyen ellerimle yüzümü kapattığım da birden bire Savaş'a seslenen kişi sayısı artmaya başladı.

"Savaş... Savaş iyi misin?.. Savaş..."

Gelen seslerin üzerine hızla ellerimi yüzümden geri çektiğimde Savaş gözlerini aralamıştı.

Bir süre boş boş çevresine baktı. Belli ki ne olduğunu hala anlamamıştı. Ardından bakışları benim ıslak bedenime döndü, bu onu kendine getirmiş gibiydi.

"Sana ne oldu?" dedi kısık çıkan sesiyle.

"Sizi kurtarmak için arkanızdan atladı." dedi görevli kadın aniden konuşmaya karışarak.

Savaş kısa bir süre cümleyi algılamaya çalıştıktan sonra endişeyle yerinden kalkmaya çalıştı. Bu ani hareketi midesini bulandırmış gibiydi, yutkundu.

"İyi de sen yüzme bilmezsin ki."

"Biliyorum ama o an öleceksin sandım." dedim sinirle bağırarak. "Ya seni fark etmeseydim."

SEVGİ NOTALARIWhere stories live. Discover now