ÖZEL BÖLÜM : 'İyi ki doğdun Mihri!'

41.5K 1.6K 170
                                    










Toplanın millet bölüm geldiii!!!!

Bayramdan önce bayram şekerleriniz benden...

Ahaliiii duymayan kalmasın bayram hediyenizi tatile girer girmez paylaşıyorum. Umarım şeker gibi bir bayram geçirirsiniz. Güzelliklerle dolu klasik bayram temennilerini geçiyorum. Sizi mutlu eden ne varsa gönlünüzce olsun, bayramınız mübarek olsun....

Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın. Yorumlarınız benim için önemli :)








           

***

Sen...

Saç tellerine kadar sevdiğim...

Varlığına ne kadar şükretsem az.

Yüreğime her dokunduğunda titrediğim...

Sen...

Doğduğun an alnıma yazılan,

Varlığınla bana anlam katan...

Sen...

***





           

Bahçedeki son hazırlıklara kısa bir göz atıp bahçe kapısından mutfağa girdi kadın. Buzdolabının önüne geçip içini açtı. İçeridekileri de bir kez daha kontrol edip dolabın kapağını kapattı. Mutfakta uzunca bir süre göz gezdirip unuttuğu bir şey olup olmadığına baktı. Her şey mükemmel olsun istiyordu. Sabahtan beri defalarca kez yaptığı kontrolleri tekrar tekrar yinelemesi bu yüzdendi.

Gözleri mutfak masasında daha önce orada olmadığına emin olduğu kutuya takılınca masaya doğru hareketlendi. Kutuyu eline almadan sağını solunu yokladı. İçi dolu kutu merakını iyice arttırmıştı. En sonunda dayanamayıp kutu üzerindeki kurdeleleri çözüp kapağını kaldırdı. Kapağını kaldırır kaldırmaz da gözlerinin dolmasına mani olmadı. Dudaklarından da sadece 'Şekerpare' kelimesi dökülmüştü.

Annesinin kutunun içindekileri görünce ağlamaya başladığını gördü Arslan. Onu ağlatmak için yapmamıştı bunu. Sadece sürpriz yapmak istemişti o kadardı. Kadına arkasından yaklaşıp birkaç saniye bekledi.

Ahsen elindeki kutuyu masaya bırakıp gözyaşlarını sildi. Hızla etrafına bakınmaya başladı. Aradığının arkasında olduğunu bilmiyordu.

''Anne.'' Arkasından gelen sesi duyunca ardına döndü kadın. İşte aradığı tam karşısındaydı. Bunca zaman görmediği oğlu yanındaydı. Hasretinden gecelerce ağladığı yavrusu buradaydı.

''Oğ-lum. Arslan.'' Genç adamın boynuna sarılıp daha çok ağlamaya başladı kadın. Oğlunun kokusunu içine içine çekiyordu Ahsen. Görmediği ayların özlemini giderir gibi, bir görünüp kaybolacakmış gibi kokluyordu. Yüzünde öpmediği yer kalmamıştı koca adamın. Yirmi sekiz yaşındaydı fakat Ahsen'e göre hala çocuktu ki Arslan. Hiç büyümemişti.

Mutfak girişinde ikiliyi izleyen Yavuz da duygulanmıştı. Arslan'ın gelmeyeceğini söylemesi Ahsen'i mahvetmişti. Şahit olmuştu adam buna. Karısının oğlunu ne kadar çok sevdiğini, ona ne kadar çok düşkün olduğunu herkes biliyordu. Öz çocuklarından bir gün bile ayırmamıştı Ahsen Arslan'ı. Hatta diğerlerinden daha fazla düşüyordu genç adamın üzerine. Belki de bundandı Arslan'ın sebepsiz kaçışları. Kim bilirdi...

Oğlu kendisini arayıp geleceğini söylediğinde de büyük sürprizin temelleri atılmıştı işte. Ahsen de dâhil kimseye bir şey söylememişti Yavuz. Bugün onca hazırlığın arasında kaybolup Arslan'ı havaalanından almaya gitmişti adam. Gelirken de her zaman ki gibi şekerpare almayı da unutmamışlardı elbet. Bu sefer biraz fazla almışlardı tabii. Misafir çoktu en nihayetinde.

AH SENDE (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin