Bölüm 21: 'Bunun Hesabını Sorarım Ama Ben'

53.5K 2.4K 74
                                    







***


Çocuklukta büyüktüm, oyunlara girmedim.

O bahçelerde kaldı oynanmamış oyunlar.


***


        Çalışma odasından çıkıp avluya bakan balkona yürüdü. Avluda kimse yoktu fakat çardak doluydu. Adımlarını aşağıya inen merdivenlere yönlendirdi. Çardağa yaklaştıkça evdeki bütün kadınların çardak altında çay içtiklerini gördü. Bazen evdeki tek erkek olması şu tablodan mahrum kalmasına neden oluyordu. Kadınlar Yavuz yanlarındayken pek rahat davranamıyorlardı. Onları da anlıyordu yetiştikleri coğrafya kadın ve erkeğin arasına her zaman bir çizgi çekiyordu. Yavuz zamanında babasının da çektiği o çizgiyi zamanla silmeye çalışmıştı. Fakat hala tam anlamıyla başarılı olamamıştı genç adam. Annesi ve kız kardeşleriyle sorunu yoktu. Ama evde çalışanlar için bu sorundu. Yavuz da kabullenmişti bu durumu. Görünmez bir çizginin varlığını kabul etmişti.

        Her zaman büyük ve hep birlikte olan bir aile istemişti. Allah da bunu ona vermişti nihayetinde. Gönül isterdi kendi çocukları da olsundu ama bu pek mümkün görünmüyordu. Arslan onun tek çocuğu olarak kalacaktı. İşler yoluna girince Ahsen'den ayrılırdı belki ama yeniden evlenmeyi aklının ucundan bile geçirmiyordu. Yavuz o deftere imzayı bir kere atmıştı bir kez daha atmayacaktı.

        Ahsen karısıydı ama Yavuz onu karısı olarak hissediyor muydu bilmiyordu? Kız her geçen gün kendini adama hayran bırakmayı başarıyordu. Başka şekilde tanışmış olsalar Ahsen'i kesinlikle yakından tanır, onunla bir şeylere adım atabilirlerdi fakat kader onlar için başka planlar yapmıştı bile. Yavuz kızı gördüğü ilk anda etkilenmişti. Asiliği insanı çileden çıkartacak derecedeydi. İnatçıydı genç kız. Başına buyruktu. Bu da onu güçlü yapıyordu bir yerde. Yavuz'un dikkatini de bu çekmişti işte.

        Kadınların yanına yaklaşınca bazıları toparlanmaya çalışmıştı. Onları elleriyle durdurmuş annesine dönmüştü.

     ''Meryem Sultan acil bir iş için İstanbul'a gitmem gerekiyor. Yarın yola çıkıyorum. Ne zaman dönerim bir fikrim yok. Haberin olsun dedim.''

     ''Oğlum nereden çıktı bu şimdi aniden? Hiç bahsetmemiştin.'' 

     ''Aniden çıkıverdi işte. Buralar sana emanet gözüm arkada kalmasın.''

     '' Tamam, evladım sen merak etme. Tek başına mı gideceksin?''

        Yavuz başını salladı. Meryem Hanım aklına gelen planla birden mutlu oldu.

     ''Ee oğlum, Ahsen kızımı da götürsene. Hem biraz değişiklik olur ona da. Öyle değil mi kızım? Sen de gitmek istemez misin?''

        Genç kız bütün gözlerin kendine dönmesiyle bir an afallamıştı. Yavuzla tek başına seyahat etmek aklının ucundan bile geçirmeyeceği planlardı. Bir sürü işi varken İstanbul'a gitmek biraz saçmaydı. Gerçi işleri İstanbul ile ilgiliydi aslında gidip ilkokul projesi için görüşmeler yapabilirdi. Fena fikir değildi. Fakat Arslan ile kat ettiği milimlik yolu da tekrar başa döndürmek istemiyordu. Araya mesafe girince tekrar eski haline dönmesinden korkuyordu.

        Göz ucuyla Arslan'a baktı. Bir yandan meyve suyunu ve kurabiyelerini yiyor diğer yandan Yavuz'a bakıyordu Melek'in kucağında. Aslında bu Arslan için de iyi olabilirdi. Yavuz'u gerçekten sevdiğini ve ona zarar vermek istemediğini düşünmesi için iyi bir fikir olabilirdi. Emin değildi genç kız.

AH SENDE (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now