Bölüm 71: 'Karının leşini bile bulamayacaksın çünkü!'

38.9K 2.1K 205
                                    





Keyifli okumalar herkese...










***


Ya gönlümü al artık seni sevmesin,

Ya aklımı al artık seni düşünmesin,

Ya feryadımı duy gözlerimden hayalin silinmesin,

Ya da canımı al bu kadar acı çekmesin...


***











Genç kadın başında hissettiği hareketlilikle gözlerini açtı. Arslan'ın üzerine düşen gölgeyi gördüğü anda başını hızla sola çevirdi. Yatağın yanında elinde silahıyla kendisine bakan adamı gördüğünde Arslan'ı ardına alıp küçük çocuğun önüne siper oldu.

''Siz kimsiniz? Ne işiniz var burada?'' Balkon kapısının önüne iki adamı daha gördüğünde korkması gerektiğini anlamıştı Ahsen. Arslan'ı uyandırmamaya çalışarak yatağın ortasına kadar kaydırdı, adamlardan uzaklaşmak kendilerini korumak için. Gözlerini adamlardan ayırmadan yapıyordu bunu. Yanlış bir harekette her şey bitebilirdi.

''Sessiz olsan iyi edersin. Odaya birileri girmek zorunda kalırsa işinizi burada bitiririm. Kalk!'' adam yatağa eğilip genç kadının kolunu yakaladı. Çekiştirerek ayağa kaldırmaya çabalıyordu.

''Bırak! Bırak beni! Ne yapıyorsunuz?''

Yavuz telefonun diğer ucundan gelen seslerle neye uğradığını şaşırmıştı. Tam dalıp gidiyorken irkilerek uyanmıştı genç adam. Telefonu kulağına daha da yaklaştırıp dinlemeye başladı. Ahsen'in telaşlı sesini işittiğinde korktuğunun başına geldiğini anlamıştı. Ne yapacağını bilemiyordu genç adam. Ahsen ve Arslan'ın başı beladaydı. Ateş'i arayıp haber vermesi gerekiyordu. Telefonu kapatamıyordu da. Olanları dinliyor, bir yandan da sesini duyurmaya çalışıyordu. Planın bozulması, ölmediğinin anlaşılması umurunda bile değildi.

''Ahsen sakin ol! Bırakın onları! Size diyorum!''

Komedinin üzerindeki telefondan gelen sesleri kimse duymuyordu. Zorba adamlar Ahsen'i zorla götürme derdindeydi. Kargaşa ve bağırışlara uyanan Arslan da annesinin arkasından korku dolu gözlere odadaki yabancı adamlara bakıyordu.

''Anne?''

Ahsen Arslan'ın uyanıp adamlardan korktuğunu sesinden anlamıştı. Keşke yanında bir silah bulundursaydı. O zaman hepsinin icabına bakardı fakat şuan oldukça savunmazsızdı. Tehlike de olan sadece kendi canı değildi. Arslan'ı da düşünmek zorundaydı.

''Aaa! Uzattın ama! Yürü yoksa çocuğun canını yakarız!'' Kolunu tutan adam diğer adamlardan birini baş işaretiyle çocuğa yönlendirdi. Adam Arslan'ı çekip ayağa kaldırdığında Ahsen oğlunu tutamamıştı. Arslan ağlamaya başladığında başına dayalı silah Ahsen'i endişenlendiriyordu.

''Bırakın onu! Tamam dediğinizi yapacağım! Bırakın!''

''Bizimle buradan çıkmazsan bırakmayacağız!''

''Bu yaptığınıza pişman olacaksınız! Yaşatmazlar sizi! Bırakın bizi!''

''Pazarlık mı yapıyoruz! İyi o halde çocuğu da götürün!'' Ahsen Arslan'ın balkona götürüldüğünü görünce ayaklandı. Kolunu tutan adamdan kurtarıp Arslan'ın yanına gitti. Boşluğuna gelen adam kızı elinde kaçırmıştı fakat koşup çocuğu almadan yakaladığında bu sefer canını yakıyordu kadının.

''Tamam, tamam. Ne olur bırakın onu. Beni alın!'' Arslan ağlamaya başladığında onu tutan adam susturmaya çalıştıkça sesler artıyordu. Ahsen'i tutan bağırıp hepsini susturduğunda Arslan hala ağlıyordu.

AH SENDE (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin