Bölüm 64 : 'Bir yalanın cezasını çektirmiş, acısını tattırmış'

37.5K 2.1K 78
                                    




        Evet, evet. Biliyorum. Bölümü hafta sonu paylaşmam gerekiyordu ama hafta sonu bile sınavlarım vardı ve hiç vaktim yoktu. Maalesef bu güne kaldı. Lütfen kusuruma bakmayın. Sınavlarımı verdim ve tatile girdim çok şükür :) Tatilimi kitaplarıma ayırmayı planlıyorum. Diğer kitaplarımı da merak eden takip etmek isteyenleriniz olursa eğer bu süreçte bölümleri paylaşmaya çalışacağım. Fazla uzatmadan bölümle başbaşa bırakıyorum sizleri. Herkesi kocaman öpüyorum. Bir daha ki sefere görüşünceye dek Allah'a emanet olun.

         İyi okumalar, bol yorumlar...






***


Can garip, can suskun.

Can paramparça....


***




            Ahsen, Karahan Konağına Berfin'i görmeye gelmişti. Babaannesinden Berfin'in odasında olduğunu öğrenince yaşlı kadının yanında biraz oyalandı.

     ''Hoş geldin görümcemcim.'' Leyla kucağında Murat'la Ahsen'e yaklaşıp yanaklarını öptü.

     ''Hoş buldum. Ay Leyla! Şöyle söyleyince sinir olduğumu biliyorsun inadına yapıyorsun. Görümcemcim nedir?'' Ahsen gözlerini devirip, yengesinin kucağındaki yeğeninin yanağına bir öpücük kondurdu.

     ''Halam, annen neden söz dinlemiyor senin? Sen büyüyünce soracaksın değil mi bunun hesabını? Değil mi kuzum?'' Leyla'nın kucağından Murat'ı alıp sevmeye başladığında Leyla da babaannesinin yanına oturmuştu.

     ''Çocuğumu doldurma görümcemcim. Hoşuma gidiyor söylüyorum. Ne yapayım?'' Leyla ellerini açıp havaya kaldırdı. Ahsen'le uğraşmayı da seviyordu, onu çıldırtmayı da.

     ''Ya babaanne bir şey söyle gelinine!'' Ahsen, melül melül bakıyor, yaşlı kadından cevap bekliyordu.

     ''Beni karıştırmayın aranızdaki mevzuya.'' Rahşan Hanım elindeki tespihi çekmeye kaldığı yerden devam ederken Ahsen umduğunu bulamayınca suratını astı.

     ''Zaten sen hep böyle yapıyorsun babaanne!'' Ahsen sitemini dile getirirken Rahşan Hanım yüksek sesle 'Tövbe estağfurullah' dedi. Leyla görümcesinin üzüldüğünü görünce gönlünü almaya çalıştı.

     ''Asma suratını hemen. Sevdiğimden yapıyorum. Sanki bilmiyorsun. Sen neden geldin bakalım? ''

     ''Gelemez miyim? Benim de evim değil mi burası?'' Leyla 'pes doğrusu' bakışı atıp gözlerini açarak Ahsen'e baktı.

     ''Ben şimdi öyle mi dedim? Aybaşında falan mısın kuzum sen, ne bu alınganlık?''

     ''Şaka şaka, bir şeyim yok iyiyim. Berfin'e bakmaya geldim nasıl?'' Leyla, Berfin'in adını duyunca üzülmüştü. Bu evde yaşamaya başladığından beri odasına kendisi gitmese göremeyecekti bile. Berfin çok nadir odasından çıkıyor, doğru düzgün kimseyle konuşmuyordu. Bazen yemeklere bile inmiyor, odasına çıkarılan yemeklere elini sürmüyordu. Bütün bir günü aç geçiriyordu.

     ''Nasıl olsun aynı. Son gördüğünden beri bir şey değişmedi.'' Her görmeye gelişinde biraz düzeldiğini görmek istediği genç kızın hala aynı olduğunu duyunca üzülmüştü Ahsen'de. En son üç gün önce gördüğü kızın hala aynı oluşunu kabullenemiyordu. Elinden geldiğince sık sık ziyarete gelmeye çalışıyordu. İmkânı olsa her gün gelip görmek isterdi ama Arslan rahat bırakmıyordu. Şekerparesi her gün kendisiyle birlikte okula gelmesini istiyor, neredeyse yalvarıyordu. Ahsen de miniğini kıramıyor, onunla birlikte okula gidiyor uzaktan da olsa onu izliyordu. Zaten bir de genç kızı her gün sıkboğaz edip üzerine düşüldüğünü belli etmek istemiyordu.

AH SENDE (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin