Bölüm 10: 'Dönmek İçin Artık Çok Geç Miroğlu'

66.5K 2.8K 238
                                    





***


Geri dönüşü olmayan bir yoldu;

yaşamak. 


***





        Dönüş yolunda çıt çıkmıyordu arabada. Nereye gittiklerini bile bilmiyordu Yavuz. Kız sadece 'yürü' demişti. Oda kıza itaat etmiş, binmişti arabaya.

        Verdiği kararı sorguluyordu  Ahsen yol boyunca. 'Yürü' demişti demesine de hangi akılla demişti orasını bilmiyordu. Kabul mü etmişti şimdi evlenmeyi?  Kan davalı ailelerden iki insan nasıl evlenebilirdi ki? Babasının katilinin oğluyla nasıl aynı yastığa baş koyardı? Miroğlu konağına 'gelin' sıfatıyla nasıl adım atardı? Kâğıt üzerinde evli olsa bile gerçekten karı-koca olabilir miydi bu adamla? Çocukları olur muydu bu adamdan?

        Asla! Asla bu kadar ileriye gidemezdi işte. Eline elini bile sürmezdi Ahsen sürdürmezdi de. 

        Tüm bunlar olmayacaksa ne diye evlenmeyi kabul etmişti o zaman?

        Yine aptalca bir karar vermişti işte. Aklı neredeydi ki? Bir kere yanındaki bu adamın kocası olursa geri dönüşü olmazdı işte. Ne Çiyeşan izin verirdi buna ne de bir başkası. Öteki tarafta babasına, ağabeyine yaptıklarının hesabını verebilir miydi?

        Bütün bunlar koca bir soru işaretiydi. Düşündükçe çıldırmasına neden olan kocaman bir kanca misali beynine saplanan soru işaretleri...

        Yanında sessizce araba süren adama baktı. Ne saçma bir yola girmişlerdi. Yolun sonu var mıydı ki? Şimdilik görünmüyordu ama elden bir şey de gelmiyordu işte.

        Adamın da kendisi gibi derin düşüncelere daldığı belliydi. Kaşları ara ara çatılıyordu. Sanki 'ben vazgeçtim' diyecekmiş de ama gururuna yedirip de söyleyemiyormuş gibi bir hali vardı. Adamı daha önce hiç bu kadar yakından incelememişti. Hayatında kaç kez görmüştü ki sanki? Dört- beş? Ve bu adamla şimdi evlilik kararı almıştı. Ya Ahsen çıldırmıştı ya da korkunç bir kâbusun içindeydi.

        Yavuz hafif kirli sakalını elleriyle sıvazlarken kendisine bakan kızı fark etmişti. Başını hemen yola çeviren kızın ne kadar zamandır kendisini izlediğini bilmiyordu. Arabayı durdurduğunda niyeti kıza kesin kararlarını sormaktı ama kız durduklarını bile fark etmiş gibi durmuyordu. Kontağı kapatıp arkasına yaslandı. Nerede nasıl durduklarını önemsemiyordu. Kapıdaki adamların geldiklerini Çiyeşan'a çoktan haber verdiklerini düşünüyordu.

        Kollarını göğsünde birleştirip kızın baktığı yerde o da bir şeyler görüyormuş gibi bakmaya başladı. Uzunca bir süre ikisi de sessiz kaldı. Tam konuşmaya karar verdiklerinde ikisi de aynı anda konuştu.

     ''Ben...''

     ''Nasıl...''

        Tekrar sessizlik hâkim olduğunda söylenecek çok da bir şey olmadığını biliyorlardı. Belki de tanıştıklarında beri ilk defa gerçekten birbirlerinin gözlerine bakıyorlardı. Bu gerçekten ilginçti. Bırakın aynı arabada oturmayı,  aynı sokakta bile yürümeyi göze alamayan bu iki insan şimdi aynı adam yüzünden evlilik planı yapmışlardı. İkisi de deli gibi pişmandı ama tükürülen artık geri yalanmazdı.

        Çiyeşan Konağının önünde olduklarını fark ettiğinde Ahsen işin ciddiyetinin farkındaydı artık. Arabadan inmek için hamle yaptığında kolundan tutulmasıyla durduruldu.

AH SENDE (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin